RIHA – Riha Barosu İnsan Hakları Merkezi, ağır hastalıklarına rağmen cezaevinde tutulan 84 yaşındaki Mehmet Emin Özkan’ın infazının ertelenmesi talebiyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu.
Riha Barosu Kazım Ekinci İnsan Hakları Merkezi Başkanı Ömer Şahin ve merkezin Genel Sekreteri Ahmet Taş, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulunarak 84 yaşındaki ağır hasta tutuklu Mehmet Emin Özkan’ın infazının ertelenmesini istedi.
“Ağır hastalık sebebiyle cezaevinde bulunan müvekkilimizin tahliyesi/infazın geri bırakılması/durdurulması talebi” başlığı ile yapılan başvuruda, müvekkilleri Mehmet Emin Özkan hakkında Adana I Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 2001/48 Esas ve 2002/41 Karar numaralı kararı ile 765 sayılı TCK’nin 125’inci maddesine dayanılarak müebbet hapis cezası verildiği, müvekkillerine verilen kararın kesinleşmiş olup 26 yıldır cezaevinde kaldığı belirtildi.
MAMA İLE BESLENİYOR
Özkan’ın 1996 yılından beri cezaevinde olduğu, 84 yaşında olup kronik kalp rahatsızlığı, yüksek tansiyon, zehirli guatr, kemik erimesi, böbrek ve bağırsak bozuklukları, aşırı derecede kilo kaybı, duyma ve görme eksikliği gibi çeşitli rahatsızlıklarının olduğu hatırlatılan başvuruda, Özkan’ın yaşı ve ağır hastalıkları sebebiyle yeme, içme, giyinme, banyo, tuvalet gibi ihtiyaçlarını giderememekte olup bakıma muhtaç olduğuna dikkat çekildi. Başvuruda, “Müvekkil hastalıkları sebebiyle 5 defa kalp krizi geçirmiş olup mama ile beslenmektedir” denildi.
YÜZDE 87 RAPORA DİKAKT ÇEKİLDİ
Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi’nin 6 Nisan 2015 tarihli Sağlık Kurulu Raporu’nda yer alan yüzde 87 engel durumunun hatırlatıldığı başvuruda, sürekli hastalık, sakatlık ve kocama halinin tespitlerine yer verildi. Mezkur raporda hastanın cezasını mahkum koğuşunda devam edemeyeceğini ve hastanın hastalığı sebebiyle ceza ve infaz kurumunda yalnız başına hayatını idame etmesinin hayati tehlike doğuracağının da belirtildiği başvuruda, “Müvekkil son süreç içinde durumu ağırlaşmış olup çok defa kamuoyuna da yansıdığı üzere yine rahatsızlıkları sebebiyle hastaneye sevk edilmiştir. Müvekkil uzun süredir hastaneye gidip gelmekte, ancak yeterli tedavi ve tetkikleri cezaevi koşullarında yapılmamaktadır. Daha önceki başvurularında da sunduğumuz üzere raporları da mevcuttur. Yine kamuoyuna yansıyan görüntülerde de müvekkilin yürümekte dahi zorlandığı açıkça görülmektedir. Ayrıca müvekkilin uzun süreli özgürlüğünden yoksun bırakılma hali, bu süreçte kronik rahatsızlıkların ilerlemesi, yeni hastalıklarının ortaya çıkması ile birlikte cezaevi koşulları göz önünde bulundurulduğunda insanlık dışı muameleye uğrayacaktır. Bu sebeple de infazının ertelenmesi gerekmektedir” denildi.
‘ONAM HAKKI TANINSIN’
Müvekkilin kendi seçeceği hekimlerce tedavisinin yapılmasının iyileşebilmesi için önemli olduğuna, tedavi yol ve yöntemlerinin hasta ile birlikte değerlendirilmesi gerekirken yeterli bilgi bile verilmediğine, hasta haklarından birisinin de aydınlatılmış onam hakkı olduğuna, hastaya, hastalığı ve tedavisi hakkında yeterli bilgi verildikten sonra tedavi yöntemine hasta ile birlikte karar verilmesi gerektiğinin hatırlatıldığı başvuruda, hastanın bu haktan yoksun bırakıldığı, cezaevinde tutulma hali nedeniyle hekime ve sağlık hizmetine erişim hakkının da kısıtlı olduğundan tedavisinin gereken ilgi ve özen ile yapılabilmesi olanağının bulunmadığı bilgisine yer verildi.
YENİ RAPOR ALINABİLİR
Özkan’ın sağlığa erişim hakkını gerektiği gibi kullanamadığına değinilen başvuruda, vücut sağlığı açısından durumunun ağır bir aşamaya geldiğinin altı çizildi. Olası bir ameliyat veya tedavi durumunda cezaevi koşullarında sağlık sorunlarının daha da ağırlaşarak ölümcül bir hal alabileceğinin belirtildiği başvuruda, “Müvekkilin durumunun söz konusu eklediğimiz rapor ile tespitli olup gerekirse yeniden gerekli tetkiklerin yapılarak rapor aldırılmasını talep ediyoruz” denildi.
İNFAZ GERİYE BIRAKILSIN
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu’nun “Hapis cezalarının infazında gözetilecek ilkeler” başlıklı 6/1. f maddesinde; “ceza infaz kurumlarında hükümlülerin yaşam hakları ile beden ve ruh bütünlüklerini korumak üzere her türlü koruyucu tedbirin alınması zorunludur” ve aynı kanunun “hapis cezasının infazının hastalık nedeni ile ertelenmesi” başlıklı 16’ncı maddesine atıfta bulunulan başvuruda, bu durumda bile tutuklunun cezasının infazı iyileşinceye kadar geri bırakılabileceği kaydedildi.
Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının hatırlatıldığı başvuruda, “84 yaşında, kalabalık ve yaşam koşullarının onun için zor olan cezaevinde kalması ve kronik ağır rahatsızlıkları bulunan müvekkilimizin, herhangi bir yargı baskısı olmaksızın; ailesinin refakatinde, beslenmesinden, ilaç tedavisine tüm bakım rahatlıkla yapılabilmesi, hekimler tarafından gözlem altında tutulması, dilediği aile bireyleri ile görüşebilmesi için mevcut özgürlüğünden yoksun bırakılma durumunun ortadan kaldırılması ve infazının ertelenmesini talep etme zorunluluğu hasıl olmuştur. Yukarıda bahsedilen ağır hastalıklar ve 84 yaşında olması sebebiyle yaşamını ceza infaz kurumunda tek başına idame etmesinin mümkün olmayacağından, müvekkilin Adli Tıp Kurumuna sevki sağlanarak ivedi bir şekilde sağlık kurulu raporu aldırılması ve müvekkilin 5275 sayılı kanunun 16/6 maddesi gereğince infazının iyileşinceye kadar geri bırakılması gerektiği ve şu aşamada tahliyesine karar verilmesine vekaleten arz ve talep olunur” denildi.
MA / Müjdat Can
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***