ANKARA – İran Yargıtay Başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Ejei, kararlıkla direnen eylemcilere “müzakere” çağrısı yaparak, “Devrim Muhafızları eylemcileri seviyor” dedi. Eylemciler ise, rejim değişikliğinden başka yol olmadığını belirterek, “Bu artık bir devrim” cevabını verdi.
Jîna Amini’nin “ahlak polisi” tarafından katledilmesi sonrasında başlayan ve tüm İran’a yayılan eylemler sürüyor. Ülkede internet kesintisi devam ediyor. Özellikle Rojhilat Kürdistan’ında şiddetli çatışmalar içeren görüntüler servis ediliyor. İşçi eylemleri bu sabah itibariyle tüm sanayi bölgelerine yayılırken, basın ve kültür çalışanları, rejim tarafından eylemleri kınamaya zorlandı.
SANANDAJ’DA DİRENİŞE DESTEK ÇAĞRISI
Saldırıların en şiddetli olduğu kentlerin başında Sanandaj geliyor ve eylemlerde bu bölgeye ses olma çağrıları yapılıyor. Hengaw da, Telegram kanalı üzerinden bazı polis memurlarının “Halkımızla savaşmayacağız” diyerek silah bıraktığını bildirdi. Veriler bilgilerde, kimi güvenlik güçleri de halkı kriminalize etmek için gece boyunca arabaların ve dükkanların camlarını kırdığı yer aldı. İnsan hakları örgütleri bu olaylara ilişkin videoları yine Telegram kanalı üzerinden yayınladı. İran içinden kaynaklara göre şu anda İran rejiminin ağır silahlarla ve son derece şiddetli saldırısı Kürt kentlerine, özellikle Sanandaj’a yönelmiş durumda olsa da direniş güçlenerek sürüyor. Hengaw’ın verdiği bilgiye göre dün çıkan çatışmalar esnasında çok sayıda Sanandajlı yurttaş tutuklandı. Tutuklanan vatandaşlar civardaki tüm cezaevleri ve karakollar dolu olduğu için çeşitli depolarda tutuluyorlar. Kamera sistemi olmayan depolarda yurttaşların ne durumda olduğuna dair bilgi alınamıyor. Sokağa çıkamayan yurttaşların pencerelerden “Hamaney’e ölüm” sloganları attığı Sanandaj’da polis pencerelere doğru ateş ediyor. Hengaw, Sanandaj havaalanına savaş uçaklarının indiği bilgisini paylaştı.
Bunun yanı sıra özel kuvvetlere ait taburların 15 otobüsle Yazd kentinden Sanandaj’a getirildiği paylaşıldı. Hengaw, dün geceki eylemler sırasında 7 yaşındaki bir çocuğun güvenlik güçlerinin doğrudan hedef alması sonucu yaşamını yitirdiğini ve Kausar Hastanesi morgunda tutulduğunu bildirdi. Hengaw ayrıca Kürdistan-Irak sınırında son birkaç gündür devam eden askeri hareketlilik ve ağır teçhizat sevkiyatı nedeniyle, halkın Kürt partilerinin karargah ve kamplarına saldırı olacağı endişesi taşıdığını dile getirdi.
DOKTOR KAÇIRILDI
Verilen bilgiye göre İran’ın Kürdistan eyaletinde bulunan Saqqez kentinde Dr. Ramin Satteh “güvenlik güçleri” tarafından kliniği basılarak tutuklandı. Satteh’in eylemler sırasında yaralananları tedavi ettiği gerekçesiyle tutuklandığı bildirildi. Ancak götürülürken işkence gördüğü söylenen doktorun nereye götürüldüğüne ilişkin resmi bir evrak bulunmuyor. Hengaw, Satteh’in kaçırıldığına ilişkin bir duyuru yayınladı.
MÜZAKERE ÇAĞRISINA ‘REJİM DEĞİŞSİN’ CEVABI
İran Yargıtay Başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Ejei, Yargı Yüksek Kurulu’ndaki haftalık konuşmasında “belirsizlikler, eleştiriler veya itirazlar varsa müzakereye hazır olduklarını” söyledi. Ejei, konuşmasında “Devrim muhafızlarının sokaklardaki eylemcileri sevdiğini ve onları arkadaşları olarak gördüğünü” söyledi. Konuşmayı yayınlayan devlet kanalları, eylemlerin ilk haftasında yayınlarında eylemciler için “haydutlar” ifadesini kullanmıştı. Sanal medyada çokça eleştiri alan açıklamaya İranlılar, artık müzakere edecekleri bir durum olmadığı, rejim değişikliği dışında hiçbir çözümü kabul etmeyecekleri yanıtını verdi.
‘BU BİR DEVRİMDİR’
Buşehr eyaletinin bir liman kenti olan Asalouye Sanayi Kenti’ndeki petrokimya ve rafineri işçileri, “Hamaney’e ölüm” sloganları atarak, eylemciler ile dayanışma içinde olduklarını vurguladı. Sanayi kentinin girişine barikat kuran işçiler, “Bu artık bir protesto eylemi değil bir devrimdir” ifadesini kullandı. Abadan Rafineri ikinci etap işçileri, fabrika cephesine “İran’ı geri alacağız” pankartı asarken, Petroşimi işçileri de greve başladıklarını ilan ederek iş durdurdu. Sanayi bölgesindeki barikat başında bekleyen işçiler, bölgeye giren yolu tamamen kapatmış ve güvenlik güçlerine 3 gün zaman vererek, kurdukları barikatı aşmaya çalışmaları durumunda 14’üncü petrol bölgesi fabrikasını ateşe vereceklerini duyurmuştu. Ardından grevin yayılması için çağrı yapan işçilere yanıt gecikmedi. Bu sabah itibariyle İran’ın pek çok sanayi bölgesi ve petrol ve petrokimya fabrikasından işçiler greve katılacaklarını duyurdular.
Öte yandan Saqqez İnşaat İşçileri Sendikası, kendilerinin de ülke çapındaki grevlere katıldığını duyururken bir açıklama yaparak, “Zimmetine para geçirenler, halka zulmedenler, bizlerle uğraşacağına yurt dışında halkın parasını yiyen yetkililerle uğraşsın” dedi.
POLİTEKNİK ÜNİVERSİTESİ DE GREVDE
Bu sabah bir açıklama yayınlayan AmirKanir Politeknik Üniversitesi öğrencileri ve Haft Teppe Şeker Kamışı İşçileri Sendikası Asaluyeh ve Abadan rafinerisinde petrokimya işçilerinin grevine bir bildiri yayınlayarak destek verdi ve farklı sektörlerden işçilere grevlere katılma çağrısı yaptı. Tüm kesimleri greve çağıran açıklamada, “Baskı ve sömürüden, ayrımcılıktan ve eşitsizliklerden kurtulmak birlik ve beraberlik ile mümkündür” ifadeleri kullanıldı.
DAMAVAND’DAN 2 BİN İŞÇİ DE GREVE KATILDI
Busehr eyaletinin Damavand kentinde yer alan Hangam Petrokimya Sanayi Sitesi’nin en az 2 bin işçisi ve Kangan Petrorafinerisi işçileri de bu sabah toplanarak grev açıklaması yaptı. Sanayi sitesinde toplanan işçiler, “Bomba, tank, tüfek artık etkisiz” ve “Anneme artık bir kızı olmadığını söyleyin” sloganları attı.
CEZAEVİNDE DİRENİŞ
Fars Haber Ajansı’na konuşan Gilan Eyalet Savcısı Mehdi Fallah Miri, Reşt kentinin Lakan Cezaevi’nin üzerinde görülen dumanın nedenine ilişkin konuşurken cezaevinde isyan çıktığını, çıkan çatışmaya çevik kuvvet polisinin müdahale ederek olası direniş bastırdığını öne sürdü. Çatışmalar sırasında yaralananlara diğer tutukluların müdahale etmemesi nedeniyle kimisinin yaşamını yitirdiği belirtildi. Tutukluları suçlayan savcıya Twitter hesabı üzerinden yanıt veren ve aynı hapishanede uzun yıllar kalmış siyasi aktivist Atena Daemi, İran’ın cezaevi politikalarına aşina olduklarını belirtti ve şunları söyledi: “Önce bir tutuklunun insanları dağıtmak için kendini ateşe verdiğini söylediler. Sonra bunun adli bir tartışma sonucu olduğunu söylediler. Bu gibi şeyler İran’ın tüm cezaevlerinde oluyor. Failleri biliyoruz.”
ZORLA AÇIKLAMA İMZALATILMAYA ÇALIŞILDI
Basın ve kültür alanında çalışanlara hükümet tarafından bir imza metni gönderildi. Bu alanlarda çalışan kişilerin imzalamaya zorlandığı ve imzalamadığı takdirde yaptırımla tehdit edildiği metinde, basın ve kültür çalışanları sokaktaki eylemleri ve eylemcileri kınamaya zorlandı. Sokaktaki eylemcilerden “haydut” ve “terörist” olarak bahsedilen belgede, herkesin “ayaklanmayı bastırmakla görevli” olduğu ifade edildi.
MA / Gözde Çağrı Özköse
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***