YORUM | ABDÜLMELİK ALKAN
Kadir Has Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Grubu ve Global Akademi tarafından yürütülen ‘Türk Dış Politikası Kamuoyu Algıları Araştırması’ açıklandı. Diğer anket çalışmalarından farklı olarak, kantitatif metodoloji ile yapılan ve güvenirliği yüksek olan bu anket çalışması Türkiye’nin Dış Politikası alanında, siyasi eğilimler, Türkiyenin dost ve düşman ülkeleri, siyasi ve etnik kimlikler alanında ender bir çalışma olarak öne çıkıyor. 2013 yılında beri takip ettiğim bu çalışmayı TR724 okuyucuları için derlerken, özellikle 2016 darbesi sonrası Türk toplumun Gülen Cemaatine bakışının anketin verileri ile değişim gösterdiğini ve sonuçlarının ne olduğunu anlatmaya gayret edeceğim.
Araştırmanın sonuçlarını projenin koordinatörü Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Aydın yayınladı. Projenin ana amacı, kamuoyunun dış politikaya yönelik düşüncelerini ortaya koymak, dış politikaya yön veren kurumları ve politikaları incelemektir. Çalışmanın bulguları 8 Eylül’de kamuoyu ile paylaşıldı.
Öncelikle, açıklanan 2022 raporunda Türkiye toplumu ciddi değişimler istiyor. Özellikle dış politikayı sorgularken, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) normlarına dönmesini ve AB ile yakınlaşmaya daha çok önem verilmesi gerektiğini vurguluyor.
Halkın dış politikada birincil haber alma kaynağı ve bilgi azlığı
Araştırmaya göre, halkın dış politika konusunda haber alma kaynağı olarak, televizyon yüzde 86 ile birinci sırada yer alıyor. Akademik yayınlar ise yüzde 2,6 ile son sırada yer aldı. Sosyal ağlar üzerinden bilgi alma oranı ise yüzde 47.
Türkiye medyasının sahiplik yapısı ve sundukları tek taraflı haber ve analizleri göz önünde bulundurursak, halkın çoğunluğunun dış politika konusunda çok güvenli ve sağlıklı bilgilere ulaşmadığı sonucu ortaya çıkıyor. Bununla beraber sosyal medyanın da önemi her geçen yıl artıyor.
Araştırma sonuçlarında önemli bir detay göze çarpıyor. Türkiye toplumu geçen yıllara göre insan hakları, hayvan hakları, global ısınma ve global sağlık konusunda daha duyarlı hale gelmiş.
Halk Türkiye’yi küçük, zayıf veya orta büyüklükte bir devlet olarak görmüyor. Ankete katılanların yüzde 63’ü Türkiye’yi küresel bir güç olarak görüyor ve ‘bölgesel güç’ algısı da gittikçe artıyor. Bir önceki yıl bu oran yüzde 55 olarak gerçekleşmiş. Türkiye’nin özellikle Balkanlar’da, Ortadoğu’da ve Güney Kafkasya’da yaptığı bazı hamleler, halkı ‘bölgesel’ bir güç olduğu düşüncesine yöneltmiştir.
İlginç bulgulardan bir tanesi de dış politikanın belirleyici kurumları arasında Cumhurbaşkanlığı’nın etkisinin önceki yıllara göre azalması ve onun yerine Dışişleri Bakanlığı’nın öne çıkması. 2017’de yüzde 69 olan oran 2022’de yüzde 50,9’a düşmüş.
TÜRKİYE GÜNDEMİNDEKİ EN ÖNEMLİ SORUNLAR ARASINDA GÜLEN CEMAATİ YOK
Aşağıdaki grafik 2016 yılına ait Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırmasından alınmıştır. Buna göre 2011, 2012 ve 2013 yıllarında Türkiye gündemindeki en önemli sorunlar arasında Gülen Cemaati yok. 17-25 Aralık operasyonları nedeniyle Erdoğan iktidarının Gülen Cemaatini terör örgütü ilan etmesinden sonra ilk defa 2014 yılında listeye giriyor.
2014 yılında Türkiye toplumunun yüzde 3,6’sı Gülen Cemaatini sorun olarak görmeye başlıyor. Ancak 2015 yılı araştırmasına göre bu oran yüzde 1,3’e düşüyor. Rapordan anlaşıldığına göre Türkiye toplumu Erdoğan iktidarının FETÖ söylemine itibar etmiyor. 2016’ya gelindiğinde ise tablo değişiyor. 15 Temmuz darbe girişimi yüzünden toplumun yüzde 25,2 gibi büyük bir çoğunluğu Gülen Cemaatini sorun olarak görmeye başlıyor.
Sonraki yıllarda bu algının değiştiğini görüyoruz. 2017’de toplumun yüzde 18,1’i, 2018’de yüzde 16,2’si, 2019’da ise yüzde 10,5’i Gülen Cemaati’ni Türkiye’nin en önemli sorunları arasında belirtmiş. Sonraki yıllarda Gülen Cemaati anket seçeneklerinde yer almamış ve ankete katılanlara sorulmamıştır. Bunun nedeni öncelikli olarak ekonomi ile bağlantılı işsizlik ve ülkenin tercihlerinin değişmesidir.
Özetlersek; 2011-2019 yılları arasında yapılan araştırmalara göre Gülen Cemaatinin Türkiye toplumundaki sorun algısı şu şekilde gerçekleşmiş:
Bütün araştırma sonuçlarından Erdoğan Rejiminin “Gülen Cemaati bir terör örgütüdür” tezine halkı ikna edemediği, ekonomik ve sosyal problemler arttıkça, halkın düşüncelerinin değiştiği sonucu ortaya çıkıyor.
Not: Raporların tamamına ulaşmak için >> tıklayınız
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***