Van’ın Bahçesaray ilçesinde bulunan Hanyaylası bölgesinden 24 Ağustos tarihinde “Eren Abluka-35” adı altında askeri operasyon başlatıldı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 1 Eylül’de Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, operasyonda 3 PKK’lının ‘etkisiz hale getirildiğini’ iddia etti. Soylu, bunlardan birinin “Turuncu kategoride” olduğunu kaydetti.
İçişleri Bakanlığı sitesinde ise, “Turuncu kategoride” yer alan Bervedan Serhabun kod adlı Yusuf Gül’ün de aralarında olduğu 4 PKK’lının öldürüldüğü ileri sürüldü. Soylu’nun açıklaması sonrası hükümet yanlısı basın yayın organları da Yusuf Gül’ün çatışmada öldürüldüğü şeklinde haberler servis etti.
AİLE İHD’YE BAŞVURDU
Mezopotamya Ajansı’ndaki habere göre; Soylu’nun paylaşımından sonra Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ndeki bir tutuklu, ailesi ile yaptığı telefon görüşmesinde Gül’ün 5 Eylül tarihinde yanlarına getirildiğini ve 6 Eylül ise farklı bir koğuşa alındığı bilgisini paylaştı.
Gül’ün babası Mehmet Reşit Gül, bunun üzerine İstanbul’dan giderek, Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne oğlu ile görüştü. Baba Gül, görüşme sonrası İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi’ne başvurarak, hukuki yardım talebinde bulundu.
‘KONTROL NOKTASINDA YAKALANDI’
Oğlunun çatışmada hayatını kaybetmediğini söyleyen baba Gül, oğlunun sivil kıyafetlerle kontrol noktasında yakalandığını aktardı. Gül, oğlunun yakalandıktan sonra 4 gün boyunca Bitlis İl Jandarma Komutanlığı’nda tutulduğunu söyledi.
Baba Gül, “10 Eylül’de oğlumun cezaevinde olduğunu öğrendik. 1 veya 2 Eylül tarihlerinde Bitlis Jandarma Komutanlığı beni aradı, Yusuf’un nerede olduğunu sordular. Yusuf’un nerede olduğunu bilmediğimi söyleyince telefonu kapattılar ve bir daha aradılar. Yine aynı soruya karşılık aynı cevabı verdim. Bu kez çocuklarım, torunlarım ve hatta yatalak olan kardeşimi aradılar. Bu yaşananlardan sonra cezaevinde bir tutukludan oğlumun bilgisi geldi. Biz de İHD aracılığıyla çocuğumuzun cezaevinde olduğunu öğrendik” diye konuştu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***