MARDİN – Cezaevinde 5 yıl 10 ayı aşkın süredir tutulan HDP eski Milletvekili Gülser Yıldırım, “örgüt üyeliği” iddiasıyla hakkında verilen cezanın infazını 3 ay önce tamamlamasına rağmen tahliye edilmiyor.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin eski Milletvekili Gülser Yıldırım, 4 Kasım 2016’da HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılarak tutuklanmalarından bu yana cezaevinde tutuluyor. Hakkında 4 Kasım 2016’da verilen tutuklama kararı dışında herhangi bir tutuklama kararı olmayan Gülser Yıldırım’a, Mardin 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 8 Şubat 2019’da “örgüt üyeliği” iddiasıyla 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Mahkeme, Yıldırım’ın karar tarihinde 2 yıl 4 aylık tutukluğuna rağmen “makul süre aşılmadığı” gerekçesiyle tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Bu nedenle cezaevinde tutulmaya devam eden Gülser Yıldırım, daha sonra Kobanê soruşturması kapsamında cezaevinde olmasına rağmen hakkında “ev hapsi” kararı verildi.
İNFAZI 3 AY ÖNCE BİTTİ
İnfaz Kanununa göre; yerel mahkemenin verdiği 7 yıl 6 aylık hapis cezası kapsamında Yargıtay’ın onaması durumunda 5 yıl 7 ay 16 gün cezaevinde kalması gereken Yıldırım, 5 yıl 10 ay 8 gündür (11 Eylül itibariyle) cezaevinde tutuluyor. 3 ay önce hapis cezasının infazını tamamlayan Gülser Yıldırım, serbest bırakılmıyor. Yargıtay da henüz dosya kapsamında karar vermedi. Yargıtay, aynı zamanda mevcut duruma dikkat çekmek amacıyla Yıldırım’ın avukatları tarafından verilen dilekçelere de cevap vermedi. Avukatlar; Yargıtay’a farklı tarihlerde yazdıkları 4 dilekçeyle dava dosyasının bozulması ve derhal tahliye kararı verilmesi talebinde bulundu. Ancak Yargıtay, dilekçelere cevap vermeyerek, Yıldırım’ın tahliyesi konusunda da herhangi bir görüş bildirmedi.
HUKUKSUZLUKLAR BİTMEDİ
Konuya dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Yıldırım’ın avukatı Azad Yıldırım, müvekkilinin 4 Kasım 2016’da gözaltına alınmasının ardından Diyarbakır’a götürüldüğünü ve tutuldukları karakola bombalı saldırı olduğunu hatırlatarak, Diyarbakır savcılığı ve Diyarbakır Sulh Ceza Hakimliklerinin yetkileri olmadığı halde hukuksuz şekilde tutuklama kararı çıkarıldığını söyledi. Yapılan hukuksuzluklarla mücadele sonucunda dosyanın Mardin’e gönderildiğini belirten Av. Yıldırım, “Daha sonra soruşturmayı yürüten savcı hakkında FETÖ üyeliğinden dava açıldığı da basına yansıdı. Bütün bu hukuksuzluklar bu şekilde bitmedi. Daha sonra dosya Mardin’e gelmesiyle beraber Mardin’de de bizim defalarca tahliye taleplerimiz reddedildi. Aynı duruşma salonunda bir önceki dosyada görülen FETÖ davalarında toplam bir yıl, bir buçuk yıl tutuklu kalan ve 7 yıl 6 ay hapis cezası alan sanıkların tamamı tahliye edilirken, bizim müvekkilimiz 3 yıl, 4 yıl tutuklu kalmasına rağmen ısrarla tahliye edilmedi” dedi.
‘YARGITAY KULAKLARINI KAPATMIŞ’
Dosyada mahkemenin karar vermesine ve karar tarihi itibariyle 2 yıl 6 ayı tutuklulukta geçirmesine rağmen mahkemenin tahliye kararı vermediğini kaydeden Yıldırım, dosyanın Yargıtay’a gitmesinin ardından benzer durumların Yargıtay’da yaşandığını söyledi. Gülser Yıldırım’a verilen 7 yıl 6 ay hapis cezasının infazının 3 ay önce dolduğunu dile getiren Yıldırım, “Müvekkil bütün infazını tamamlamış ve 3 aydır hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulmaktadır. En son verdiğimiz dilekçeye de Yargıtay adeta kulaklarını kapatmış ve hukuksuz bir şekilde müvekkil cezaevinde tutulmaktadır. Gülser Yıldırım hakkında bugüne kadar başka bir dosyadan herhangi bir tutuklama kararı söz konusu değildir. Sadece Kobanê davasında ev hapsi tedbiri uygulanmıştır” ifadelerini kullandı.
HDP’LİLERE ÖZEL UYGULAMA
Yargının ikiyüzlü bir tutumunun olduğunu belirten Av. Yıldırım, Hizbullah ve Gülen cemaati dosyalarında 1 yıllık sürenin “tutuklulukta makul süre” olarak kabul edildiğini, ancak HDP’li milletvekillerine özel bir uygulama olması nedeniyle hukuka aykırı, siyasi konjonktüre göre hareket edildiğini söyledi. Yaşananların “hukuki aymazlık” olarak değerlendiren Av. Yıldırım, “Bir insanın infazını aşar şekilde tutuklu kalması benim gördüğüm ilk olaydır. Bu nedenle bu hukuki aykırılığa karşı insan haklarını savunan herkesi karşı çıkmaya çağırıyoruz” dedi.
AİHM’in ihlal kararına rağmen tahliye kararının verilmediğini belirten Av. Yıldırım, “Bu işin en trajikomik, en kabul edilemez yanı bu dosyanın Yargıtay eliyle infazın 3 ay aşılmasıdır. Yani bundan sonra kanunsuz bir uygulama söz konusudur. Ve bu suçu bütün Yargıtay hakimleri işlemektedir. Biz de en kısa zamanda Yargıtay 3’üncü Dairedeki hakimleri HSK’ye şikayet edeceğiz” şeklinde konuştu.
MA / Ahmet Kanbal
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***