Rusya ile Avrupa arasında Ukrayna işgali/Savaşıyla başlayan yaptırım restleşmesi, geçtiğimiz hafta Gazprom’un Avrupa’ya gaz aktaran ana hatlardan birinde gaz akışını süresiz durdurmasıyla yeni bir düzeye taşındı. Avrupa bir yandan hızla önlemleri alırken bir yanda da sanayiden konutlara halkın isyanının önlemek için ekonomik adımlar atılıyor.
Öte yandan sorunun diğer tarafının ne yaptığı yeteri kadar konuşulmuyor? Gazprom Ukrayna Savaşıyla başlayan sarsıntıyı nasıl yönetiyor? Avrupa’ya gaz satmıyorsa bu gazı ne yapıyor? Gazprom’un stratejisi neye dayanıyor? Bu hafta bu sorulara yanıt arayacağız.
GAZPROM’UN AVRUPA YOLU: HATLARLA DONATMAKTAN GAZ KESİNTİSİNE
Rusya için SSCB’nin Batı Avrupa’ya ilk gaz akışına başladığı 1971’den bu yana Avrupa’nın dış politika ve enerjide önemli bir adres olduğu görülüyordu. 1991’de SSCB dağıldıktan sonra da Rusya Federasyonu Avrupa piyasasında kalmaya gayret etti. Bu çerçevede ilk olarak 1997’de Polonya üzerinden Avrupa’ya yıllık 33 milyar metreküp(bcm) gaz taşıyan Yamal-Avrupa Hattı inşa etti. Ardından 2011’de Rusya’dan Almanya’ya doğrudan gaz aktaran ve bugün kesinti haberleriyle gündeme gelen Kuzey Akım I hattı sahneye çıktı. Kuzey Akım I hattı, Rusya’nın daha önce Belarus, Ukrayna gibi transit ülkelerle yaşadığı sorunları ortadan kaldıran bir hattı zira, Yamal ve Bratstva(Kardeşlik) Hattı’dan farklı olarak transit ülke yoktu ve hat Rusya’dan Almanya’ya doğrudan gaz aktarıyordu. Bu atılımların yanında Rusya’ya Kırım ilhakı nedeniyle yaptırımlar uygulanırken Kuzey Akım I’e kardeş bir hat inşa edildi: Kuzey Akım II. İlk hat gibi o da Rusya’dan Almanya’ya gaz taşıyacak ve doğrudan Almanya’ya ulaştırılacaktı. Benzer biçimde Türkiye karasularından geçen Türk Akım I ve Türk Akım II hatları hayata geçirildi. Türk Akım hatlarından ilki Türkiye’ye doğrudan gaz aktarırken Türk Akım II 15.75 bcm’lik gazı güney Avrupa’ya aktardı, aktarıyor.
Yukarıda özetlenen hatların öyküsü, Rusya’nın Avrupa pazarına verdiği önemi gösteriyor, gelecekte buradaki varlığını ve pazar payını artırma çabasına delil sayılıyordu. Ancak işgal ile beraber başlayan yaptırım silsilesinde ilk olarak Kuzey Akım II hattının açılması askıya alındı. Ardından Avrupa Rusya’ya alternatif olabilecek alıcılara yöneldi. Aynı dönemde Gazprom, hem Yamal, hem de Ukrayna üzerinde gaz akışını düşürmeye başladı. Nihayetinde akışı yüzde 40’a düşen Kuzey Akım I hattında atarım tamamen durdu. Peki Gazprom bu gazı ne yapıyor?
GAZPROM’UN YAPTIRIMLARLA İMTİHANI: ÜRETİMİ DÜŞÜRÜN!
Gazprom yıllık olarak 500-500 bcm gaz üretiyor, bunun önemli bir kısmı Rusya iç pazarına giderken kalanı Avrupa ve Asya piyasalarına ihraç ediliyor. Bu çerçevede istatistiklere bakıldığında Avrupa’ya ortalama 180 bcm gaz aktarıldığı görülüyor. Bir anlamda Avrupa Gazprom’un en önemli dış pazarıydı. Yine bir Ukrayna krizi döneminde(2014) Rusya ile Çin söz konusu dönemde “mega anlaşma” olarak bilinen bir anlaşma ile Çin’e yıllık 38 bcm gaz aktaracak olan Sibirya’nın Gücü Hattı konusunda anlaşmaya vardı.
Aslında buna benzer bir durum yeniden yaşandı, ancak bu sefer Avrupa 2022’in başında bu yana Gazprom’dan aldığı gazı yüzde 48 oranında azalttı. Bu durum karşısında Gazprom’un iki strateji yürüttüğü görülüyor. İlki üretimi düşürme. Veriler incelendiğinde şirketin üretiminde bir önceki yıla göre üretiminde yüzde 13,2’luk bir kesintiye gittiği görülüyor. Nitekim şirketin Eski Sovyet Cumhuriyetleri dışarıda bırakıldığında Avrupa’ya aktardığı gaz geçen seneye göre yüzde 36’lık bir gerileme yaşadı ve 1 Ocak-15 Ağustos arasında 78,5 bcm’e düştü.
Gazprom’un üretim kesintisiyle temkinli hareket ettiği görülüyor. Burada şirket alternatifler olsa da küresel doğal gaz piyasasını gözeterek fazla gaz üretip hem ucuza satmak istemiyor, hem de üretimi erteleyerek daha iyi fırsat ve koşulları kolluyor. Bir anlamda Avrupa olmadan ne yapılabilir stratejisinde temkinli gidiyor. Ancak atılımdan da geri durmuyor. Atılım ayağına bakalım.
ÇİN’E HÜCUM: ÇİN’E AKTARILAN GAZ YÜZDE 60 ARTTI
Gazprom’un atılımında etkili olan iki yük var. Birincisi ekonomik yük. Petrol ve doğal gazdan gelen gelirler Rusya’nın hem de federal bütçesi hem de rezerv birikiminde hayati role sahip. Havanın sisli olduğu durumda şirket en azından belirli bir geliri garanti altına almak durumunda. İkincisi, Avrupa’ya gaz ihraç etmeyip sadece üretimde düşüşe gidilirse hem şirketin hem de Rusya’nın imajında çaresizlik bezeli bir sarsıntı olur. İşte bu önlemede Çin yeniden devreye giriyor.
Gazprom’dan yapılan açıklamaya göre şirketin Çin’e olan gaz ihracatı yılın sekiz aylık döneminde yüzde 60 oranında arttı. Artış Sibirya’nın Gücü Hattı’nın akışında görülüyor.. 2019’da açılan hattan geçtiğimiz yıl 10,4 bcm gaz aktarıldı. Hattın kapasitesi 38 bcm aşamalı olarak bu hattan akışın artırıldığı görülüyor. Bunun yanı sıra Şubat 2022’de Gazprom, Çin’e 10 bcm ekstra gaz aktarımı için anlaşma yaptı. Ekstra bir hat eklenmesine dayanan anlaşma uyarınca Gazprom’un Çin’e aktaracağı gaz miktarı böylece 48 bcm’e çıkıyor. Boru hatlarının yanında Çin, Rusya’dan sıvılaştırılmış doğal gaz alımı da yapıyor. Burada yılın ilk altı ayında bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 30’luk bir artış yaşandı. Dahası S&P Global’a göre Ağustos’ta 22 aylık rekor kırıldı ve Rusya’dan Çin’e 611,000 mt gaz aktarıldı.
Gazprom yetkilileri, Asya piyasasının daha güçlü ve iştahlı buluyor. Tüketim açısındansa Çin’in önümüzdeki 10 yılda gaz tüketiminin yüzde 40 düzeyinde artacağını tahmin ediyorlar ve hızla buraya yöneliyor. Yani tıpkı Avrupa gibi Gazprom da enerji güvenliği uyarınca pazar çeşitliliğine gidiyor. Aslında Gazprom bu kriz yaşanmadan bu çeşitlilik stratejisine girişmişti, ancak açıklanan son veriler bu arayışın ana istikametinin Çin olacağını ve daha hızlı hareket edileceğini gösteriyor.
Toparlamak gerekirse, Gazprom, küresel dengeleri gözeterek Avrupa pazarındaki gücünü korumayı hatta payını artırmayı düşünüyordu. Ukrayna krizi aksi bir sonuca neden oldu. Böylece şirket istekli olmasa da daha önceki yatırımlarının boşa gitme ihtimalini de göze alarak alternatiflere yöneldi. Gazprom’un yatırım kaybı küresel piyasada rekor kıran gaz fiyatlarıyla bir nebze dengeleniyor. Bununla beraber şirket acele etmeden iki ayaklı stratejiyle ilerliyor. Bir andan kötüye hazırlık için üretimde temkinli düşüş (kârdan zarar denebilir) bir yanda da Çin ile bağını güçlendirerek yeni kâr odaklarına yöneliyor. Gazprom’un stratejisinin esneklikler barındırdığı da söylenmeli. Şöyle ki şirket üretimde kesintiye gitmek yerine aynı oranda üretip gazı daha ucuza satabilirdi, bunun yerine hem kâr marjını koruyor hem de Avrupa’ya “Anlaşma sağlarsak yeniden üretimi artırabilirim” diyerek kapıyı aralık tutuyor. Çin ile işbirliğiyle de “Bakın bana bir şey olmaz ben yine gazımı satarım, olan size olur” mesajı veriyor.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***