İLKER DOĞAN | HABER ANALİZ
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Allah’ın lütfu’ olarak tanımladığı 15 Temmuz sözde darbe girişimiyle ilgili yıllar sonra ortaya çıkan gerçekler, iktidar ve yandaş medyanın başını ağrıtacak. Zira her yeni delil, darbenin bizzat Erdoğan rejimi ve ortakları tarafından kurgulandığı iddiasını güçlendiriyor.
Son olarak 15 Temmuz gecesi Erdoğan’la ‘Facetime’ üzerinden ‘canlı’ bağlantı yapan CNN Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat’ın, sözde darbe girişiminden bir gün önce MİT Basın Müşaviri Nuh Yılmaz’la yüz yüze görüştüğü ortaya çıktı. Fırat, ‘görüşmediklerini’ söyleyemiyor. İddiaya göre Fırat ve Yılmaz’ın görüşmeleri 14 Temmuz’la sınırlı da değil. Zaman ilerledikçe, rejim için çember daha da daralıyor…
AKP iktidarının en önemli ‘kırmızı çizgisi’ 15 Temmuz! Asla sorgulanmasını, araştırılmasını istemiyor. Zira Erdoğan, bütün rejimi 15 Temmuz ‘hikayesi’nin üzerine bina etmiş durumda. 15 Temmuz’da millete kumpas kurulduğu ortaya çıkarsa daha doğrusu halk 15 Temmuz’u sorgulamaya başlarsa bütün ‘çadır tiyatrosu’ çöker!
ARAŞTIRMA ÖNERGESİ AKP VE MHP OYLARIYLA REDDEDİLDİ
15 Temmuz’un araştırılmasına dair önerge bile AKP ve MHP’lilerin oylarıyla reddedilmişti. Meclis Darbe Araştırma Komisyonu, dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı ‘dinlemek’ için 9 kez çağrı yapmıştı. Ancak hiç birine olumlu cevap alamadı.
Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz sonrasında Hulusi Akar ve Hakan Fidanı ‘yasal’ korumaya aldı… 15 Temmuz’un en önemli iki ismi 6 yıldır sorgulanamıyor…
AKAR VE FİDAN, GENELKURMAY’DA SAATLERCE NE KONUŞTU?
İhbarcı Binbaşı H.A, 15 Temmuz günü saat 14.45’te MİT’e gelerek ihbarda bulunmasına rağmen (sözde) darbe neden engellenmedi? İhbarı alan Hakan Fidan neden bağlı bulunduğu Başbakan ya da Erdoğan’ın aramak yerine koşar adım Hulusi Akar’a gitti? İki isim saatlerce ne konuştu? Erdoğan, Hakan Fidan ve Hulusi Akar’ı neden ‘yasal’ korumaya aldı?
6 yıldır bu ve benzeri onlarca soruya cevap verilmiyor…
KOMİSYON RAPORU NEDEN YAYINLANMADI?
15 Temmuz Meclis Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun raporunun da ‘Cemaat’i haklı çıkardığı için’ yayınlanmadığı bizzat komisyonun başkanvekili Selçuk Özdağ tarafından itiraf edilmişti. Amaç hiç bir zaman 15 Temmuz’u araştırmak olmadı; önemli olan suçun Cemaat’in üzerine yıkılmasıydı.
Yukarıdakiler bugüne kadar bildiğimiz gerçekler. Bir de son dönemde öğrendiklerimiz var.
HANDE FIRAT, ‘KURGUYU’ YERLE BİR EDECEK
Erdoğan, 15 Temmuz gecesi CNN Türk’e canlı yayınla bağlanmış ve halkı sokağa çağırmıştı. CNN Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat’ın ‘Facetime’ üzerinden yaptığı canlı bağlantının ‘spontane’ bir gelime olduğu, kimsenin böyle bir bağlantıdan haberinin olmadığı öne sürüldü yıllarca. Ancak öyle değilmiş!
Aydın Doğan, Altın Kelebek Ödül Töreni’ndeki konuşmasında Hande Fırat’la bu ‘canlı’ bağlantı konusunu öncesinde konuştuklarını ağzından kaçırdı. 5 yıl önce…! Öncesinde konuşulmuş, ayarlanmış bir ‘canlı’ bağlantı…
HANDE FIRAT BU SORULARA CEVAP VERMELİ
Hande Fırat’ın MİT’le bağlantısı da gazeteci Cevheri Güven’in açıklamalarıyla tamamen deşifre oldu. Fırat’ın 15 Temmuz’dan bir gün önce MİT Basın Müşaviri Nuh Yılmaz’la görüştüğü ortaya çıktı. Sürgün gazetecilerden Adem Yavuz Arslan’ın ‘teyitli’ aktarımına göre Hande Fırat ve Nuh Yılmaz o gün ilk kez de görüşmüyordu. Arslan, “Tekil bir görüşme de değil. Görüşmelerde başkaları da vardı. Nuh Yılmaz’ın üzerindeki kıyafete kadar biliniyor!” diyor.
251 KİŞİ NEDEN ÖLDÜ?
15 Temmuz gecesi Erdoğan halkı sokağa çağırdı ve 251 insan hayatını kaybetti. Dolayısıyla Hande Fırat’ın hedef saptırmadan cevap vermesi gereken bazı önemli sorular var.
- Söz konusu canlı bağlantının ‘spontane’ olmadığı ortaya çıktı. Yıllarca halka neden yalan söylediniz?
- Aydın Doğan’la tam olarak ne zaman ve saat kaçta görüşüp, Erdoğan’la ‘canlı’ bağlantı yapacağınızı aktardınız?
- Erdoğan’la canlı bağlantıyı kim üzerinden ‘ayarladınız’? Size Erdoğan’la bağlantı sözünü Nuh Yılmaz mı verdi?
- Erdoğan’la yaptığınız bağlantı sırasında Nuh Yılmaz sizi aradı. Bu ne anlama geliyor?
- MİT’le yaptığınız görüşmelerin içeriği neydi?
Sanatçı Berna Laçin’in yukarıdaki tek bir paylaşımı, AKP rejimi ve tetikçilerinin dengelerini bozdu.
TROLLER HANDE FIRAT’I ‘ÖLÜMÜNE’ SAVUNUYOR
Gazeteci Cevheri Güven’in Hande Fırat ve MİT ilişkisini deşifre etmesi AKP’nin trollerini çıldırttı. Çok sayıda tetikçi medya çalışanı Hande Fırat’ın önüne göğsünü siper etti.
Nasıl etmesinler ki!
Hande Fırat’ın o gece yaptığı ‘canlı’ bağlantının spontane olmadığının, önceden ayarlandığının ortaya çıkması 15 Temmuz’la ilgili rejimin 6 yıldır dillendirdiği tezlerin çökmesi anlamına geliyor!
İktidar ve yandaşlarının korkusu gerçeklerin ‘ortaya çıkması’ da değil aslında. Onlar da 15 Temmuz’un nasıl kurgulandığını biliyor! Rejimin korkusu kamuoyunun 15 Temmuz’u sorgulamaya başlaması. Ya Cemaat’in dışındakiler de 15 Temmuz’u sorgulamaya başlarsa?! Bu ihtimal AKP rejimi temsilcilerinin uykularını kaçırıyor…
BERNA LAÇİN, REJİMİN YÜREĞİNİ AĞINA GETİRDİ!
Sanatçı Berna Laçin’in, Hande Fırat ve MİT buluşmasına dair haberi alıntılayarak, “Bunu araştıracak gazeteci dostlardan haber bekliyoruz.” paylaşımı üzerine ‘hedef’ gösterilmesinin
sebebi işte bu korku… Cemaat’le ilgisi olmayan bir kişininin, sadece bir paylaşımı bile rejimin yüreğini ağzına getirmeye yetiyor.
Ya Berna Laçin gibi çok takipçili ve popüler bir kaç isim daha 15 Temmuz’u sorgulamaya başlarsa ne olacak?
Darbeden 3 ay önce CNNTürk’de operasyon yapılmış. Gazetecilerin yerine Nedim Şener Hande Fırat gibi Rezervuar Köpekleri getirilmiş kanala pic.twitter.com/Ez1NQ70OxD
— Emre Uslu, PhD (@EmreUslu) September 7, 2022
ŞİRİN PAYZIN: DARBE ÖNCESİNDE CNN TÜRK’TE BİZ AÇIĞA ALINDIK
Televizyoncu Şirin Payzın’ın geçtiğimiz aylarda çok önemli bir açıklaması oldu. Şöyle diyordu Payzın, Halk TV’deki programında: “Nedense darbeden 3 ay önce hepimiz kızağa alındık o dönem. Bu da enterasan bir noktadır. Başka isimler yayın yapmaya başladılar. Binali Yıldırım, darbeden hemen sonra hemen CNN Türk’e röportaj verdi. O saate kadar CNN Türk ‘tukaka’ bir kanaldı. Meydanlarda ‘Seyretmeyin o kanalı’ deniliyordu. Darbe akşamından sonra birden gözde kanal oluverdi.”
EROL OLÇOK VE OĞLUNU ‘KESKİN NİŞANCILAR’ MI VURDU?
15 Temmuz gecesi eşi Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip’i kaybeden Nihal Olçok’un açıklamalarını da hatırlatalım.
15 Temmuz’da, Türk ordusunda yer almayan ‘keskin nişancı’ların olduğunu anlatan Olçok, geçtiğimiz hafta şunları söylemişti: “Keskin nişancı var efendim, tanıklar var. Konuşmayın denildi. Gazilere denildi. Çünkü Türk ordusunda böyle bir birim, keskin nişancı olmadığı için devlet ve ordu çok mağdur olurmuş, şöyle olurmuş.”
Eski AKP milletvekili Turhan Çömez de geçtiğimiz hafta Halk TV’deki programda bir hekim olarak Erol Olçok ve Abdullah Olçok’un otopsi raporunu incelediğini ve her iki ismin de ‘yukarıdan’ gelen kurşunlarla öldüğünü anlattı. “Nihal Olçok’un keskin nişancı iddiası gerçekçi.” dedi.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***