Danıştay’ın Ayasofya’ya müze statüsü kazandıran 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etmesi ve idarenin Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilmesinin ardından başlayan tartışma ve tepkiler giderek büyüyor.
Karara Avrupa Birliği (AB), Yunanistan ve Rusya’dan tepki geldi.
Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Danıştay’ın Ayasofya’ya müze statüsü kazandıran 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etmesi ve idarenin Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilmesini “üzücü” bulduklarını dile getirdi.
Ayasofya’nın güçlü bir sembolik, tarihsel ve evrensel değere sahip olduğunu vurgulayan Borrell, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye, köklü bir kültürel koruma geleneğinin yanı sıra, bilinen bir entelektüel ve kültürel açıklık geleneğini geliştirdi. Ayasofya’ya müze statüsü kazandıran Bakanlar Kurulu kararını Danıştay’ın iptal etmesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anıtı Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yönetimine verme kararı üzücü. Medeniyetler İttifakı’nın kurucu bir üyesi olan Türkiye, dinler ve kültürler arası diyaloğu teşvik etmek ve hoşgörü ile birlikte yaşama güçlendirmeyi vaat etti.”
Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması kararı sonrası ilk tepkiler Rusya ve Yunanistan’dan geldi. Yunanistan Kültür Bakanlığı bir açıklama yaparak “Ayasofya kararı bütün uygar dünyaya karşı bir provokasyon” ifadelerini kullandı.
Rus Ortodoks Kilisesi ise, “Ayasofya müzesinin camiye dönüştürülmesi kararından üzüntü duyduk. Karar büyük ayrışmalara yol açabilir” dedi.
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Ayasofya’nın müze statüsünün kaldırılıp camiye dönüştürülmesine tepki gösterdi.
Kiryakos Miçotakis Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi kararına “Bu, Ayasofya’yı bir dünya mirası olarak tanıyan herkesi rahatsız eden bir tercih. Yunanistan’ın bu adımı ‘en yoğun şekilde kınıyor” sözleriyle tepki gösterdi. Miçotakis kararın Türkiye’nin AB’yle ilişkilerini etkileyeceğini de savundu.
Miçotakis, Yunanistan’ın bu adımı ‘en yoğun şekilde kınadığını’ belirterek, kararın hem Türkiye-Yunanistan ilişkilerini, hem de Türkiye’nin AB’yle ilişkilerini etkileyeceğini savundu.
Miçotakis, “Bu, Ayasofya’yı bir dünya mirası olarak tanıyan herkesi rahatsız eden bir tercih. Ve tabii ki sadece Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkileri etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkilerini de etkiliyor” dedi.
Miçotakis’ten önce de Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni “Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın siyasi iradesinin sonucu olarak alınan karar, bu anıtın ünik ve ekümenik doğasını tanıyan medeni dünyaya karşı açık bir provokasyondur” açıklaması yapmıştı.