HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK
Türkiye’de futbol skor endeksli yorumlanır. Kazanan takım göklere çıkartılırken, bir yenilgiyle yerden yere vurulur. Spor yazarı kavramı yerini skor yazarına bırakalı çok oldu. Geçen hafta gündemimiz Fenerbahçe, bu hafta ise Beşiktaş oldu. Siyah-beyazlılar 10 puanla ligin zirvesine yerleşti. Takipçisi ise aynı puanla Gaziantep FK. Son şampiyon Trabzonspor’un yanı sıra şampiyon adayları Galatasaray ve Fenerbahçe ilk 4 haftada 5 puan kaybı yaşadı. Sezon başında yapılacak tüm yorumların bir haftalık ömrü olduğu günlerdeyiz. Elbette ilk 4 hafta sonunda bazı emareler belirmedi değil.
Trabzonspor önce Antalyaspor yenilgisi ardından Şampiyonlar Ligi play-off turunda FC Kopenhag’a elenmesinin moralsizliği ile Galatasaray’ı konuk etti. Futbol heyecanı olsa da dev maçtan gol sesi çıkmadı. Trabzonspor’un geçen yılı çok arayacağını söylemek kehanet olmayacak. Hele yazıyı kaleme aldığım sırada son dakika olarak önüme düşen ‘Cornelius FC Kopenhag’a dönüyor’ gerçeğe dönüşürse bordo-mavilerin hem lig hem Avrupa Ligi yolu daha dikenli olacaktır. Geçen yıl gelen şampiyonluğun iki önemli mimarı takımdan ayrılmış olacak. Nwakaeme’den sonra Cornelius’un gitmesi Trabzonspor’un gücüne derin darbe vuracak. Nwakaeme’nin yeri dolmamışken, Cornelius’u göndermek büyük yönetim hatası olur. Keza Trabzonspor kadrosunun iki kulvarı birlikte götürecek genişliği yok. Edin Visca ve Marek Hamsik’in yokluğunun orta sahada bıraktığı boşluğu iki haftada gördük. John Benjamin Tochack yıllar önce ‘Nihat’ı satan şampiyonluğu satmış olur’ demişti. Biraz iddialı olacak ama benzerini yazayım, ‘Cornelius’u satanın şampiyonluk hedefi olmaz.’
Trabzon deplasmanından beraberlikle dönen Galatasaray oyun olarak umut vermiş olsa da gol kısırlığına acil çözüm bulması gerekiyor. Sadece bu sezona mahsus değil, sarı-kırmızılar Ağustos 2018’te Gomis’i gönderdikten sonra forvet sıkıntısı yaşadı. Diagne, Falcao, Mustafa Muhammed, Eren Derdiyok gibi isimler derde deva olmadı. Yeri doldurulamayan Gomis’in gelmesi bile çözüm olmadı. Gerçi hakkını teslim etmek lazım, Galatasaray’ın attığı iki golün altında Gomis imzası var. 35 yaşındaki Gomis, 4 haftada 83 dakika süre alırken, sonradan oyuna girdiği Antalyaspor ve Ümraniyespor maçlarında golleriyle 6 puanı getiren isim oldu. Okan Buruk, Haris Seferovic’te ısrar ederse gol kısırlığı devam eder. Napoli’de golcü kimliğini konuşturan Mertens’i forvet hattına alıp, orta sahadan defans arkasına atılacak toplarla Belçikalı kolayca skoru değiştirir. Zira, benzer onlarca golü Napoli’de attı.
İlk 3 haftanın iyisi Fenerbahçe bu hafta hedef tahtasında. Konyaspor karşına Jorge Jesus’un sahaya sürdüğü ilk 11’i görünce maçın kolay geçmeyeceğini anlamak için kahin olmaya gerek yoktu. Karagümrük’te kendine gelen Emre Mor, aklına değil duygularına yenilince yine bildik kimliğine döndü. Birileri Emre Mor’a ‘Messi’ olmadığını anlatması lazım. Hadi bir adım daha ileri götüreyim, Emre Mor’un değişmez ilk 11 oyuncusu olduğu Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansı olmaz. Jorge Jesus gibi kurt ve tecrübeli bir hocanın Emre Mor’un yanı sıra Serdar Dursun ısrarını anlamak mümkün değil. Tek yaptığı orta sahaya kadar gelip aldığı topu geriye oynayan bir forvet Serdar Dursun. Bu kadar kadro genişliğinde Rossi, Emre Mor, Serdar Dursun tercihini Jesus’un gözden geçirmesi lazım. Keza 3’lü defans formatı da saatli bomba gibi. Gözden çıkarılan Lemos’un kadronun değişmezi olması ise ironi ötesi.
Ve haftanın yükselen ekibi Beşiktaş… Siyah-beyazlılar sezon öncesi şampiyonluk yolunda en zayıf halka olarak gösteriliyordu. Bunda Valerien İsmael’e olan güvensizlik rol oynuyordu. Fransız Hoca’nın, Beşiktaş seviyesinde olmadığını söyleyenler çoğunluktaydı. Alanyaspor deplasmanında 3-0’dan maçı 3-3 getirmesinde kırmızı kart kadar İsmael’in devre arası değişiklikleri rol oynamıştı. Daha sezonun ikinci haftasında eleştiri oklarının hedefi olan İsmael, Karagümrük ve Sivasspor galibiyetleriyle omuzlara çıkartıldı. Beşiktaş’ın başarısında Hollandalı Wout Weghorst ve Kongolu Jackson Muleka etkisini görmezden gelmek mümkün değil. Her iki isim de tribünleri coşturmaya yetti. Weghorts gol atıyor, asist yapıyor, pres yapıyor, takımı ateşliyor. Keza Kasımpaşa ile ligimize ısınan Muleka ise gollerine devam ediyor. Ghezzal ve Josef de Souza’nın yokluğuna rağmen Beşiktaş çarkları başarıyla işliyor. Elbette kadroya yeni katılan Dele Alli’nin kendini bulmasıyla daha keyif veren bir Beşiktaş görmek mümkün olacak. Beşiktaş 10 puan toplarken, bunun 9’unun iç saha olduğunu hatırlatalım.
İlk 4 haftada dört büyüklerin görünümü böyle. Daha uzun bir lig maratonu var. Dahası 5 haftadan fazla Dünya Kupası arası olacak. Avrupa kupalarında boy gösterecek Trabzonspor ve Fenerbahçe’yi yoğun bir fikstür bekleyecek. Galatasaray ve Beşiktaş, Avrupa’da olmamanın avantajına sahip olacak. Bir futbolsever olarak son haftaya kadar birden fazla şampiyon adayının olduğu bir sezon beklentim umarım gerçeğe dönüşür.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***