Yılın ilk 7 ayında 144 milyar doları aşan ihracatçılar yılsonundan da umutlu. Aylık ortalama 20 milyar doları geçen ihracatın yılsonunda 250 milyar doları aşması bekleniyor.
Türkiye İhracatçılar Meclis (TİM) Başkanvekili ve Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) Koordinatör Başkanı Ahmet Fikret Kileci, 2 Eylül’de açıklanacak aylık ihracat rakamlarının çok önemli olduğuna dikkat çekerek, “Geçen ay Kurban Bayramı tatiline rağmen iyi bir rakam elde ettik. Bu ay tatilimiz olmadı. O yüzden açıklanacak rakam yılsonu için önemli bir işaret verecek. Yılı 250-260 milyar dolar arasında tamamlayacağımızı öngörüyoruz. Bu, resesyon kaynaklı beklentimiz. Siparişler azalmasa 280 milyar doları da geçebilirdik” dedi.
Pandemi ve savaş ortamının Türkiye’ye fırsatlar getirdiğinin altını çizen Kileci, dünyanın sigortası gibi olduklarını söyledi. Elde edilen avantajın iyi planlama ile Türkiye’yi iyi bir noktaya taşıyabileceğine değinen Kileci, yılın ilk 7 aylık döneminde kilogram birim fiyatının 1,5 dolara yaklaştığının altını çizdi. İlk hedeflerinin önce 2 dolara ulaşmak olduğunu ifade eden Kileci, nihai hedeflerinin ise 3 dolar ulaşmak olduğu bilgisini verdi.
Türkiye’nin iyi bir planlama yapması gerektiğini kaydeden Kileci, sözlerine şöyle devam etti: “Dünyanın ticaret merkezi olma misyonunu iyi kullanmalıyız. Lüks mal satamıyoruz. Temel ihtiyaca dayalı kaliteli ürün satıyoruz. Enerji dünyanın problemi. Bizim de yenilebilir enerji kaynaklarımızı artırmamız lazım. Bunun dışında lojistik ve hammaddeye de yatırım yapmamız gerekiyor. Yerli ve milli deniz yolumuz olmalı. Bu üç kalemde yatırımları artırırken bunu gerçekleştirecek olan insan kaynağına da yatırım yapılmalı. Bunları gerçekleştirebilirsek, dünya ticaretinde söz sahibi olabilir, sürdürülebilir ihracatı sağlayabiliriz. Biraz da geleceğe odaklanmamız gerekiyor.”
“Döviz bozdurmada ihracatçı zarar etti”
Bugün yüksek fiyattan hammadde stoklayan firmaların emtia fiyatları düşünce zarar ettiğini vurgulayan Kileci, şu açıklamalarda bulundu: “Maalesef ürünler ellerinde kaldı. Merkez Bankası’nın döviz bozdurma uygulamalarında ihracatçı zarar etti. Döviz kredisine ulaşma sorunumuz devam ediyor. TL kredisi bile zor. Bizim en büyük sorunumuz enflasyon muhasebesi. Firmalar teknik iflasta. Alacağı var, borcu da var. Borcu güncelleniyor ama alacağı sabit kalıyor. Ancak bu dönemde bazı firmaların, özellikle döviz kredisi kullanamayan ve alacakları döviz olan firmaların bilançoları artı olarak kaldı. Yaşadığımız sorunun temel nedeni kredi musluklarının birden kapanması oldu. Su istimaller de çıkınca bu durumu pekiştirdi.
Pandemiden önceki düzen kısa sürede oluşmaz. Bana göre uzunca bir süre kredi muslukları tamamen açılmayacak. Kademeli olarak açılır. Dünyada da artık bu sorun başladı. Bunu toparlanma süreci olarak görebiliriz.”
“Haftada bir maliyet hesabı yapıyoruz”
Resesyon kaygısının tüm dünyada yaşandığını belirten Kileci, Türkiye gelen siparişlerin de tedirginlik etkisiyle azaldığını kaydetti. Avrupa pazarında yaşanan düşüşü ABD ve Afrika pazarı ile telafi ettiklerini ifade eden Kileci, şunları söyledi: “Pazar çeşitliliği sağlamak bu tür küresel krizlerde önemli. Dolar/Euro paritesinin başlangıç noktası 0,86’ydı. Yeniden o noktaya geleceği konuşuluyor. Bizim de en fazla ihracatımız Euro bölgesine. Dolayısıyla bu durum zararımıza oluyor. İhracatçılar olarak kurun her zaman stabil olmasını istiyoruz. Çünkü, kur oynaklığı maliyet hesabı yapmayı zorlaştırıyor. Haftada bir maliyet hesabı yapıyoruz. Ticaretin dünyada ne kadar sigortası varsa kullanalım ki en az hasarla çıkalım. Riski yönetmemiz lazım. Konjonktür çok hızlı değişiyor.”
KAYNAK: DÜNYA – İMAM GÜNEŞ
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***