DİYARBAKIR– Hizbullah tarafından katledilen ve bölgede Mele Sıddık olarak bilinen Sıddık Turhallı, ölümünün 30’uncu yılında düzenlenen mevlitle anıldı.
Gözaltına alınmasından kısa bir süre sonra Hizbullah tetikçileri Fuat Balcı, Abdülkerim Kaya M. Faysal Bozkuş tarafından Diyarbakır’da 28 Ağustos 1992’de öldürülen bölgede Mele Sıddık olarak bilinen Sıddık Turhallı, ölümün 30’uncu yılında anıldı. Turhallı’nın Mardinkapı Mezarlığı’nda bulunan mezarı başındaki anmaya, ailesi ve sevenleri katıldı.
Babasının mezarı başında konuşan Mehmet Turhallı, “Babam 1992 yılında Hizbullah kontraları tarafından canice katledildi. Medrese geleneğinin sürdürücüsüydü. Tarih boyunca bu böyleydi Melayê CizîrÎ, Melayê Bateyî, Ehmedê Xanî ve Cegerxwîn bu geleneğin önemli temsilcilerindendi. Böyle bir süreçte katledilmesinin şüphesiz büyük bir anlam ve önemi vardı. Medrese geleneği Kürdistan’da bir aydınlanma geleneğidir. ‘Karanlıktan korkanlar her zaman aydınlığı boğmaya çalışacaklardır ama aydınlıkta, her zaman korkuyu ve karanlığı yıkmaya çalışacak’ bizler onun hayatına anlam kattığımız sürece devam edecek ve mutlaka sonuca varacaktır” dedi.
Mezar başındaki anmanın ardından Turhallı için merkez Sur ilçesinde bulunan Harun Ağa Düğün Salonu’nda mevlit töreni düzenlendi. Törene Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER), Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAF-FED), Barış Anneleri, Bingöllüler Derneği, Şeyh Said Derneği temsilcileri ve HDP Diyarbakır milletvekilleri Remziye Tosun, İmam Taşçıer katıldı.
‘KATİLLER BELLİ’
Turhallı’nın hayatının anlatıldığı sinevizyon gösteriminin yapıldığı törende konuşan HDP Milletvekili İmam Taşçıer, “Mela Sıddık Turhallı Kürt davasının ilk şehidi değildir, onun gibi binlerce insan katledilmiştir. Bu ölüm ne ilk ne de sondur. Kürdistan tarihine baktığımızda bugüne kadar süre gelen olaylarda, 1925’de Şeyh Said Saray Kapı’da İstiklal Mahkemesi’ne çıktı. O mahkemelerde resmi olmayan ve hukuksuz bir kararla idam edildiler. Bu arada genç bir adam mahkemeye katılıyor, bu kişide mahkemenin hâkimi Ahmet Süreyya Bey. Daha sonradan Bingöl’den milletvekili olup parlamentoya girdi, girerken şunları söyledi: 20-25 yaşlarında bir Kürt genci mahkemeye getirildi ve hiç Türkçe bilmiyordu. Kürtçe konuşuyordu Türkçe bilmediği için hâkim idam kararı verdi. Dersim ve Zilan’da binlerce Kürt katledildi. 1991’e kadar 17 bin 500 Kürt katledildi. 4 binden fazla köye yakıldı. 4 milyon Kürt evlerinden göçmek zorunda kaldı. O zamanlarda ilk önce rahmetli Vedat Aydın katledildi. Bundan sonra 7 yıl boyunca bu katliamlar devam etti, bütün katliamların failleri de beliydi. Mele Sıddık’ın da katilleri bellidir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***