Euro/dolar kurunun 1 seviyesinin altına inmesinin ardından piyasada gözler paritedeki düşüşün nereye kadar devam edeceğine kilitlendi. Küresel bankacılık devleri tahminlerini revize ederek yıl sonuna kadar düşüşün hızlanabileceğini öngördü.
Dolarda güçlü seyrin sürmesi ve Avrupa’daki ekonomik risklerin artması sonucu euro/dolar paritesi dün 1’in altına düştü. Parite dün sabah saatlerinde 14 Temmuz’un ardından ilk kez 0,999 ile 1 seviyesinin altını gördü.
Düşüşü bugün de süren kur yüzde 0,2’lik günlük değer kaybı ile 0,992 seviyesinden güne başladı. Avrupa Birliği’nin ortak para birimi olan euro son 20 yılın en düşük seviyelerinde hareket ederken doları başlıca para birimleri karşısında ölçen dolar endeksi yüzde 0,7 artarak 15 Temmuz’dan bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.
İŞTE SON TAHMİNLER
Stratejistlere göre paritedeki bu düşüş, euro için daha derin bir kaybın sadece başlangıcı. Bloomberg’in haberine göre, ABD merkezli bankacılık devi Morgan Stanley, euronun bu çeyrekte 2000’lerin başından beri görülmeyen bir seviye olan 0,97 dolara düşebileceği tahmininde bulundu.
Japon banka Nomura ise euronun eylül ayı sonuna kadar 1 euronun 0,975 dolar seviyesine düşebileceğini belirtti. Banka, enerji arzı üzerindeki baskının sürdüğünü ve kesinti riskinin artırdığı belirterek, “Piyasa 0,95’i veya daha bir düşük seviyeyi arıyor olabilir” değerlendirmesinde bulundu.
Fransız Banka Societe Generale’in döviz stratejisti Kit Juckes ise müşteriler için hazırladığı bir notta, “Yaz sonu kısmen doların yükselişe geçmesi ve kısmen de Avrupa ekonomisinin karşı karşıya kaldığı riskler nedeniyle euronun yeniden baskı altında olduğunu görülüyor” dedi.
EURO VE DOLAR NEDEN EŞİTLENDİ?
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) beklenenden daha yüksek faiz artırabileceği ihtimalinin artması ve Avrupa’da Rusya ve kuraklık kaynaklı enerji krizinin sürmesi nedeniyle bölgede yükselen ekonomik riskler euro/dolar paritesini baskıladı.
Enerji krizi ve tedarik zinciri problemleri gündemin odağındaki yerini korurken, Hollanda’da işlem gören eylül vadeli doğal gaz fiyatları yükselemeye devam etti.
Öte yandan, dün Almanya Merkez Bankası ülke ekonomisinde bir resesyon olasılığının giderek arttığını ve enflasyonun sonbaharda yüzde 10 ile çift haneye ulaşabileceğini bildirdi.
NE OLMUŞTU?
İlk olarak Fed’in sıkı para politikasını sürdürmesi neticesinde 14 Temmuz’da parite 20 yıl sonra ilk kez 1’in altına inmişti. Sonrasında Fed’in verdiği yumuşama sinyalleri ve Avrupa Merkez Bankası’nın faiz artışına gitmesi euronun tekrar dolar karşısında değer kazanmasını sağlamıştı.
Ancak Avrupa ekonomisinde artan riskler ve Fed’den gelen şahin sinyaller tekrar paritenin 1 seviyesine gelmesine neden oldu.
TÜRKİYE’Yİ NASIL ETKİLER?
Türkiye’nin ihracatındaki euro ağırlığı nedeniyle bu para biriminin dolar karşısında değer kaybetmesi Türkiye’nin parite kazancı elde edemeyeceği için kayıp yaşaması anlamına geliyor.
2021 sonuçlarına göre toplam 271 milyar dolarlık ithalatın yüzde 48’i euroyla, yüzde 45’i dolarla yapılmıştı. Aynı yılda yapılan dış borç ödemesinin yüzde 60’a yakını dolarla, yüzde 30’a yakını euroyla ve kalanı diğer para birimleriyle yapılmıştı.
Ayrıca 2021 sonu itibarıyla 441 milyar dolar seviyesinde olan Türkiye’nin brüt dış borç stokunun yüzde 58,6’sı ABD doları, yüzde 30’u euro cinsi yükümlülüklerden oluşuyor.
Türkiye’nin ihracatı açısından kritik: Euro/dolar yine parite seviyesine geldi
Türkiye’nin ihracatı açısından da önemli bir gösterge olarak takip edilen euro/dolar kurunda yine parite seviyesine gelindi. Parite 15 Temmuz’dan bu yana en düşük seviyeyi gördü.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***