Cengiz Anıl BÖLÜKBAŞ
Diyarbakır
HDP’ye yönelik operasyonu değerlendiren Akademisyen Vahap Coşkun, operasyonun geçmişe değil geleceğe yönelik olduğunu belirterek, iktidarın muhalefeti bölmek için yapacağı hamlelerin Kürt meselesi üzerinden geleceğini söyledi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 6-8 Ekim 2014 tarihleri arasında düzenlenen Kobanê eylemlerine ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında olduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. HDP’ye yönelik gözaltı operasyonlarını Akademisyen Vahap Coşkun Evrensel’e değerlendirdi.
“HUKUKİ GEREKLİLİKTEN ZİYADE SİYASİ”
Bu soruşturma ile ilgili olarak geçmiş dönemde birçok kişinin ifadeye çağrıldığını hatırlatan Coşkun, “Hukuki olarak yapacağınız iki şey var: Eğer yeterli bir şekilde delil bulmuşsanız davayı açarsınız. Eğer yeterli bir delil bulmamışsınız soruşturmayı kapatırsınız. Fakat burada bu soruşturma sürekli açık tutuluyor. Açık tutulmasının sebebi de bir gün ihtiyaç duyulduğunda bunu kullanmak üzerine olduğu karşımıza çıkıyor. Bu soruşturma kapsamında 2016 yılında HDP milletvekilleri gözaltına alındığında bu durum sorulmuştu. Hiçbir işlem yapılmadı. Başsavcının açıklamasında da yeni bir delil olmadığı ortada. Dolayısıyla, bu yapılanı hukuken belirli bir çerçeveye oturtmak mümkün değil. Başsavcılığın açıklamasında aşamanın ne olduğu, hangi zorunluluğun böyle bir operasyonu gerekli kıldığının izahı da söz konusu değil. Buradaki operasyon hukuki bir gereklilikten ziyade siyasi bir operasyonu ifade ediyor” dedi.
“BAĞIMSIZ YARGI AÇISINDAN AÇIKLANABİLİR DEĞİL”
Operasyonun amaçlarından bir tanesinin, düğün fotoğraflarıyla ortaya çıkan yürütmeyle yargı arasındaki ilişkiler ve bu ilişkilere yönelik eleştirilerin önünü kesmek olabileceğini söyleyen Coşkun, şunları söyledi: “Çünkü Ankara Cumhuriyet Başsavcısı, Erdoğan’ın siyasi rakipleri olan şahıslar, mesela Selahattin Demirtaş hakkında da çok önemli bir soruşturma yürütüyor. Dolayısıyla, tam anlamıyla tarafsız olması gerekirken çok açık bir şekilde taraf olduğunu gösteren bir resim ortaya koydu. Haklı olarak bu resim muhalefetin bütün kesimlerince eleştirildi. Bu eleştiriler oldukça sert olunca ardından bu operasyonlar meydana geldi. Benim kanımca operasyonun amaçlarından bir tanesi bu yargı ile yürütme arasındaki bağlantıyı örtmek, buna yönelik eleştirilerin önünü kesmek ve dile getirenlere ceza vermektir. Çünkü o fotoğraflar, gerçekten, bağımsız yargı açısından açıklanabilir bir fotoğraf değil.”
“MUHALEFETTE BİR ÇATLAK YARATMAK İÇİN”
Dış politikadaki gerilemeleri iç politikada tansiyonu yükselterek gölgelemenin de bu operasyonun amaçlarından bir tanesi olduğunu dile getiren Coşkun, muhalefeti sadece bu konu ile meşgul etmek, özellikle dış politikada sıkışmışlığı muhalefetin gündeme getirmesini engellemek istendiğine dikkat çekti. Ancak “AKP gündem değiştirmek için bunu yapıyor” demenin yeterli olmadığını ifade eden Coşkun, “Aslında gündemi sadece bununla kurmak için yapıyor. Sadece kendisinin belirlediği konuların konuşulmasını sağlamak ve özellikle zor duruma düştüğü konuların muhalefet tarafından gündemleştirilmesini engellemek için yapıyor demek mümkün. Ancak meseleye daha yapısal olarak yaklaşmak gerekiyor, o da şu: Bu operasyonu geçmişe yönelik, Kobanê eylemlerine yönelik okumak doğru değil. Bu operasyonu geleceğe yönelik okumak gerekiyor. Temel amaç, HDP olduğu kadar muhalefetin bütünü, muhalefetin arasındaki bütünlüğü önlemeye çalışmak. İktidar şunu çok açık şekilde görüyor, eğer ki bugünkü ittifaklar yapısı korunduğu taktirde, iktidarın bir sonraki seçimleri rahat bir şekilde alması zor. Ciddi bir anlamda güçlükle karşılaşacağı açık. Muhalefetin arasında bir çatlak yaratmak için bir hamlede bulundu” diye konuştu.
Bu hamlelerden bir tanesinin daha önce İyi Partiye yapıldığını hatırlatan Coşkun, “Hem Erdoğan hem Bahçeli tarafından çağrıda bulunulmuştu. İyi Parti buna karşılık vermemişti. Şimdi de HDP’ye yönelik bir operasyon var. Burada beklenti iki yönlü; bir taraftan eğer muhalefet HDP’ye destek verirse, muhalefeti teröre destek vermekle suçlamak, bunun üzerinden kutuplaşma yaratmak. Eğer muhalefet HDP’ye destek vermezse, HDP seçmeni ile muhalefet arasında bir mesafe koymaya çalışmak. İki açıdan muhalefeti baskı altına almaya çalışan bir durum söz konusu” ifadelerini kullandı.
“HAMLELER ÇOĞUNLUKLA KÜRT MESELESİNDEN GELECEK”
Yapılan operasyonun hukuk eliyle siyaseti terbiye etmek ve hukuku güç olarak kullanarak bir siyasi partiyi tasfiye etmek olduğunu vurgulayan Coşkun, “Burada savunulması gereken gözaltına alınanlar ya da HDP’yi savunmak değil siyasi alanın kendisi. İktidara ‘Biz senin ne yaptığını biliyoruz ve kabul etmiyoruz’ demek gerekiyor. Bu siyaseti savunmak kadar hukuku da savunmak anlamına geliyor. Bu anlamda, partilerin göstermiş olduğu tepkiler önemli. Ama burada biraz daha güçlü bir şekilde operasyona karşı ses vermek gerekiyor. Muhalefetin şunu görmesi lazım: Muhalefetin birliğini engellemek için yapılacak hamleler çoğunlukla Kürt meselesinden gelecek. Bunu görüp siyaseti buna göre kurmak, muhalefetin birinci önceliği olmalı” dedi.