Silivri Cezaevi’nde geçirdiği kalp krizi sonucu vefat eden Polis Akademisi eski öğretim görevlisi Şükrü Tuğrul Özşengül’ün hastslığı nedeniyle cezaevinde kalacak durumda olmadığını anlattığı mahkeme savunmaları ortaya çıktı.
Duruşma tutunaklarına Özşengül’ün ‘İdam olsa idam isteyeceksiniz. 20 gün önce kalp krizi geçirdim. iki stent var damarımda. Yoğun bakımda kelepçelendim. Hapishaneye dönünce 5 gün kalp ilacım verilmedi’ şeklindeki savunmasına mahkeme başkanı bize hastalığını anlatma karşılığını verdi.
SAVUNMASINDA HUKUKSUZLUĞU ANLATTI
‘Subliminal mesajlar vererek’ darbeye iştirak etmekle suçlanan Özşengül, “Benim geçmişim ortada, yazdıklarım ortada. Darbe girişimi sürerken televizyonda “Annemin ölüm haberini almış kadar üzgünüm” dedim. Üzüntümü böyle ifade ettim” dedi.
YOĞUN BAKIMDA KELEPÇELENDİ
Özşengül’ün, “Bu kadar basit olmamalı Türkiye’de bu işler! Ağırlaştırılmış müebbet istiyorsunuz. İdam olsa idam isteyeceksiniz. 20 gün önce kalp krizi geçirdim. Şu anda iki stent var damarımda. Hapishaneden acile 6,5 saatte gittim. Tutukluluk bu!” çağrıları ile de sesini duyuramadı. Tıpkı, “23’e 18 tansiyonla hastaneye yattım. Yoğun bakımda kelepçelendim. Hapishaneye dönünce 5 gün kalp ilacım verilmedi.” sözlerini ‘sen’ diye hitap ederek kesen 26. ACM Başkanı hakim Kemal Selçuk Yalçın, “Hastalığını bize anlatma, savunma sadedinde kal” dedi.
Şükrü Tuğrul Özşengül, “İkinci defa kriz gelirse kurtulamayabilirim. Tutuklu kalmam ölüm fermanımı imzalamanızdır. Tahliye talep ediyorum” ifadeleri de tutuksuz yargılanması için yetersiz görüldü.
KÖŞE YAZILARI SUÇ SAYILDI
Hakkındaki asılsız suçlamalarla ilgili Nisan 2017’de Savcı Can Tuncay’ın 16 kişinin ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmalarını talep ettiği iddianamede Tuğrul Özşengül’le ilgili, “Şüphelinin emniyet ve öğretim görevlisi kimliğiyle tanındığı, ayrıca… samanyoluhaber.com internet sitesinde köşe yazarlığı ve Samanyolu Haber Televizyonunda “Bağzı Şeyler” isimli programın sunuculuğunu yaptığı… ” gibi ‘suçlamalar’ sıralanıyordu. Ardından da, haberdar.com adlı internet sitesinin sahibi Said Sefa’yı işyerinde ziyaret etmesi, samanyoluhaber.com’da yazdığı bir yazıda 17/25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarına ilişkin görüşleri, çatı davada adı geçenlerden biriyle telefon irtibat kaydının bulunması, ‘müebbet hapis cezası gerektiren suçlar olarak’ mahkemeye sunmuştu Savcı Can Tuncay.
2019 yılının temmuz ayında Yargıtay müebbet hapis kararını bozmuş ve Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın “silahlı terör örgütüne yardım”, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Şükrü Tuğrul Özşengül’ün “silahlı terör örgütüne üyelik” suçundan cezalandırılmalarını istemişti.
2019’un kasım ayında dosya tekrar ilk mahkemeye gönderilmiş; İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti bu defa Ahmet Altan’a “yardım” suçundan 10 yıl 6 ay, Nazlı Ilıcak’a 8 yıl 9 ay, Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek’e“örgüt üyeliği” suçundan 12 yıl 3’er ay, Şükrü Tuğrul Özşengül’e ise yine “örgüt üyeliği” suçlamasından 12 yıl hapis cezasına hükmetti.
Dosya tekrar Yargıtay’a gittiğinde ise 2021’in nisan ayıydı. Yargıtay savcısı verilen cezaların usule aykırı olduğu gerekçesiyle yine bozma istemiş ve dosyayı bu defa Ceza Genel Kuruluna göndermişti. Hali hazırdaki durum, Mehmet Altan AİHM ve AYM kararlarıyla beraat, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak tutuksuz, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Şükrü Tuğrul Özşengül Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun karar vermesini bekliyordu.
MEHMET ALTAN: 15 TEMMUZ’UN HUKUK CİNAYETLERİ…
Fakat, Şükrü Tuğrul Özşengül, Silivri Cezaevi’nde geçirdiği kalp krizi sonrasında hayatını kaybetti. Özşengül ile birlikte aynı dosyadan yargılanan Prof. Dr. Mehmet Altan vefat haberini, “Şükrü Tuğrul Özşengül bu sabah Silivri Cezaevi’nde kalp krizi sonucu vefat etmiş… Mahkeme Başkanı’nın “kalbinizde ciddi bir sorun yok” dediği anı hatırlıyorum. 15 Temmuz’un hukuk cinayetleri…” sözleri bütün bir sürecin özeti adeta.
‘ONUN ELİNDEN GÜLÜMSEMESİNİ ALAMADILAR’
56 yaşında vefat eden, evli ve üç çocuk babası Şükrü Tuğrul Özşengül’ü kızı Dilruba Özşengül, ‘story’sinde şöyle anlattı:
“17 yaşındaydım babamı bizden ayırdıklarında. Ne lise ne üniversite mezuniyetimi gördü. Ne abilerimin düğünlerini gördü ne de torununun ilk defa dede deyişine şahit oldu. Ne pastalarımın tadına bakabildi ne de birlikte dükkan açma hayalimizi gerçekleştirebildi. Bunları yazmamdaki amaç kimseye babamı acındırmak değil. Yaşanılanlardan, olayların iç yüzünden haberdar olunması. Öyle “çıkarlarıma uymuyor bu insanın düşünceleri bu insanın hayatını zehir edelim” deyince o insana suçlu damgasını yapıştırmaya çalışsan da Allah izin vermeyor. Ben kulumu sen bunları yapsan da en güzel mertebeye, şehitlik makamına ulaştıracağım diyor. Ben babamın elini en son 2 ay önce tutabildim. En son kokusunu o zaman içime çekebildim. Ama sınav buymuş, sonunda şehit kızı olmak da varmış. Sabah namazını kılmış. Namaz sonrası uzandığında nefes darlığı, kalp krizi yaşamış. 3. kez Covid geçiriyormuş. Ayakta göndermiş arkadaşları, vefat haberi gelmiş kısa süre sonra. Ben babamı gördüm defnedilmeden önce, yüzü aynı bu fotoğraftaki gibi gülüyordu. Çok huzurluydu. Onun elinden alamadılar gülümsemesini, son günleri çok neşeliymiş. Allah onu huzurla yanına almış.”
YARGITAY VERİLEN CEZAYI BOZMUŞ DOSYA GENEL KURUL’A GİTMİŞTİ
HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun hasta tutuklular ve Şükrü Tuğrul Özşengül ile ilgili 2020 yılında yaptığı uyarıların dikkate alınmadığı ortaya çıktı. Gergerlioğlu, Özşengül’ün eşinin mesajını paylaşarak, “Eşim Şükrü Tuğrul Özşengül 54 yaşında Silivri cezaevi 8noluC5 te açık kalp ameliyatı oldu yüksek tansiyon hastası bulunduğu koğuşta pozitif vakalar var 1. Derecede risk taşıyor çok endişe ediyoruz lütfen duyurur musunuz” çağrısını duyurmuştu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***