VAN – Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Ümit Biçer’in hazırladığı raporda, 80 yaşındaki tutuklu Makbule Özer’in iletişim kurmada zorlandığı, birçok hastalığının bulunduğu ve cezasının ertelenmesi gerektiği belirtildi.
Van’ın Edremit ilçesinde yaşayan 80 yaşındaki Makbule Özer, hakkında “örgüte yardım etmek” iddiasıyla verilen 2 yıl 1 ay hapis cezanın onanması üzerine 9 Mayıs’ta eşi Hadi Özer ile birlikte tutuklandı. Tutuklu olduğu Van T Tipi Kapalı Cezaevi’nde düşerek bir kolunu kıran ve diğer kolunu da inciten Özer, yüzde 53 engelli olmasına rağmen tahliye edilmiyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi, Özer’in durumuna dair rapor hazırladı. İHD, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Ümit Biçer’in görüş raporunu da kendi raporunu ekledi. Biçer tarafından hazırlanan raporda, Özer’in cezasının infazının cezaevi koşullarında sürdürmesinin uygun olmadığına vurgu yapıldı.
YAŞADIĞI RAHATSIZLIKLAR
Raporda, Özer’in yaşadığı rahatsızlıklar şöyle sıralandı: “Özer’in her iki kulağında orta derecede işitme kaybı; sol gözde katarkt nedenli lens kullanımı, her iki kalça, sol omuz, sol el bileğinde hareket kısıtlılıkları, sol ayakta kısalık tanımlandığı ve kişinin tek destekle kısa mesafe hareket edebildiği, D vitamini eksikliği, astım, diyabet, idrarını tutmakta güçlük tanımlandığı belirlenmiştir. Ceza infaz kurumlarında tutulan hükümlü ve tutukluların alıkonulan kişilerin kişisel engelleri, kronik hastalıkları, iletişim sorunları gibi nedenlerle tedaviye erişimlerinde yaşanan sıkıntılar daha da ağırlaşabilmektedir.”
‘ENGELLİ BİREY OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİ’
Özer’in engelli olarak değerlendirilmesi gerektiğinin altı çizilen raporda, “Toplumda engelli kişilerin yaşadıkları zorluklar; cezaevlerindeki kapalı ve sınırlı çevrenin doğası, aşırı kalabalıktan kaynaklanan şiddet, uygun mahpus sınıflandırmasının ve denetlemesinin yokluğu gibi nedenlerle mevcut engeller daha ağır bir yoksunluğa yol açmakta kişileri engelleyen süreçler hızlanmaktadır. Bütün dünyadaki çalışmalarda, o toplumun sosyo-ekonomik anlamda daha fazla sıkıntı yaşayan bireylerinin cezaevlerinde yaşadığı sıkıntıların daha da ağırlaştığı, bu ortamda yaşayan kişilerin çeşitli alışkanlıkları ve davranışları, mevcut sağlık koşullarını daha da olumsuz hale getirebildiği bilinmektedir. Cezaevi koşullarında kimi zaman olanaklar elvermediği, kimi zaman düzenlemelerden kaynaklanan problemler nedeniyle bazı hastalıkların ortaya çıkmasını ve bulaşmasını kolaylaştırması da başlı başına bir hastalık etkeni olmakta ve ileri yaşta olan hükümlü ve tutuklular için ciddi bir sağlık problemine dönüşmektedir” ifadelerine yer verildi.
İLETİŞİMDE GÜÇLÜK ÇEKİYOR
Özer’in duyu organlarında tanımlanan rahatsızlıklar nedeniyle iletişim kurmakta güçlük yaşadığına dikkat çekilen raporda, “Özer, yine ortopedik engelleri nedeniyle hareket etmekte ve tek başına gereksinimlerini karşılamakta, ürolojik problemleri nedeniyle hijyenini korumakta zorlanacağı ve hapishane koşullarında 80 yaşında bir kadın mahpus için bu durumun kişinin onurunu kıracak düzeye ulaşabileceği, diğer yandan mevcut kronik hastalıkları nedeniyle düzenli tıbbi kontrollere de gerek duyulduğu” anlaşılmaktadır.
‘ACİL MÜDAHALE GEREKİYOR’
Özer’de tutukluluk öncesinde de D vitamini yetersizliği saptandığı belirtilen raporda, şu ifadelere yer verildi: “Yeterli gün ışığı, temiz hava ve beslenme söz konusu olmadığında bu rahatsızlıkların artacağı, kişinin kemik kırığı riski taşıdığı ve ileri yaşlarda kırıkların iyileşmesi güçleşeceği gibi mevcut koşullarda hayati riskler taşıyan bir tıbbi duruma dönüşeceği bilinmektedir. Tutukluluğun devamı halinde kişinin sağlık hizmetlerine ulaşmasında ve hastalığın ilerlemesinin engellenmesi için gereken medikal ve psikiyatrik desteğin aksayacağı, sağlık durumunun kötüleşebileceği, gelişebilecek ani klinik tablolar ve ruhsal durumu nedeniyle refakat ve desteğe ihtiyaç olduğu anlaşılmaktadır. İnsanlığın evrensel değerleri ve toplum vicdanı, tutuklu ve hükümlülerin gereksiz acı ve mağduriyetten korunmasını, sağlık hizmetlerine eşit şartlarda ulaşmasını gerektirir. Mevcut rahatsızlıkları ve kişinin yaşı da dikkate alındığında acil müdahaleleri de gerektirebilecek tıbbi tedavi ve rehabilitasyonun yanı sıra iyileşme sürecinin önemli bir parçası olan ruhsal ve sosyal desteğin de cezaevi koşullarında sağlanması, hapishane koşullarında kişinin yaşamını tek başına sürdürmesi ve sağlığını koruması olanaklı görülmemektedir.”
‘CEZAEVİNDE KALAMAZ’
Raporun sonuç kısmında ise, Özer’in derhal tahliye edilmesi gerektiğine işaret edilerek, “Kişinin onurunu da zedeleyecek şekilde mevcut rahatsızlıkları ile hapishanede tutulması işkence ve diğer kötü muamele davranışı kapsamında nitelendirilebilecek bir tutum olarak yorumlanabilecektir. Makbule Özer’in cezasının infazının hapishane koşullarında sürdürülmesinin uygun olmadığı, alternatif yollar aranması ya da sağlık koşulları nedeniyle cezasının ertelenmesi/kaldırılması yoluna gidilmesinin tıbbi açıdan uygun olduğunu belirtir, uzman görüşüdür.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***