2020 ve 2021 yılında Diyarbakır’da açılan şirketlerin ortalama yüzde 73’ü kadınlar tarafından kuruldu. İş çevrelerine göre bu şirketler, kadınlara sağlanan ayrıcalıklardan yararlanmak isteyen erkekler tarafından kadınlar adına kuruluyor. Doğu ve Güneydoğu İş Kadınları Derneği de (DOGÜNKAD) 600 kadına eğitim vererek, gerçekten de iş hayatında rol almalarının önünü açtı.
Diyarbakır’da 2020 yılında kadınlar tarafından kurulan şirket sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 96 arttı. 2021 yılındaysa bu rakam, önceki yıla göre, yüzde 51 oranında arttı. Pandeminin en yoğun olduğu döneme denk gelen bu artışın arkasındaki en önemli neden kadınlara devletin sağladığı ekstra destekler olması. Salgın döneminde ekonomik sıkıntı yaşayan bir çok erkek şirketlerini kapatarak, çeşitli alanlarda teşvik sağlanan, kadınların adına yeni şirketler kurarak, faaliyetlerini sürdürdüler. Bu durumu fark eden Doğu ve Güneydoğu İş Kadınları Derneği (DOGÜNKAD), kadınların şirketlerde gerçekten söz sahibi olabilmesi için harekete geçti.
DOGÜNKAD, kadınların ekonomik hayatta daha aktif olabilmeleri amacıyla Avrupa Birliği desteğiyle bir proje hazırladı. VOA Türkçe’ye konuşan DOGÜNKAD Başkanı Rojda Yılmaz, projenin ana fikrini şöyle özetledi: “Bu projede kadınların neden meslek odalarında, ticaret odasında, borsalarda ve komitelerde yeterince temsil edilemediğinin sebeplerini araştırdık. Bunların çözüm yollarına ilişkin çalışmalar ve çalıştaylar yaptık ve 15 ayın sonucunda da bir yol haritasına ulaştık. En büyük sıkıntılardan biri kadınlara atfedilen geleneksel cinsiyet roller; kadın sadece evde oturup çocuk bakar, yemek yapmak zorundaymış gibi görünür. Kadınlarda aslında özgüven, deneyim aktarım ve lobi faaliyetlerinde bir eksiklik var. Bunun gibi sebeplerden dolayı maalesef kadınlar iş hayatlarında yeterince temsil edilemiyorlar. Bu projede birazda ona vesile oldu.”
“Şirketler kadınların ama imza yetkileri yok”
Kadınların adına kurulan şirketlerin çoğunda kadınların imza yetkisi olmadığına ve şirket yönetmeyle ilgili bilgi birikimlerinin bulunmadığına dikkat çeken Yılmaz, bu açığı kapatmak için 600 kadına eğitim verdiklerini söyledi. Diyarbakır’daki 20 bin şirketten yaklaşık 4 bin 500’ünde kadınların ya sahip ya da ortak olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Yaptığımız eğitimlerde onlara farkındalık oluşturup ‘sizler de imza yetkinizi alıp eşiniz, babanız ya da ailenizdeki herhangi bir erkek gibi yetkin olabiliriniz’ dedik ve bunun kapılarını açmaya çalıştık. Biz proje kapsamında 600 kadına toplamda ulaştık” dedi.
Diyarbakır Ankara ve Konya’da uygulanan projenin hedeflerinden biri de kadınların temsiliyetini arttırmak. Kadınların haklarını almak için direndiğine dikkat çeken Yılmaz, “Genelde işinin başında olan kadınlar aslında yetki almanın ne demek olduğunu bilmeyen kadınlar. Bu kadar yetkin, bir erkek kadar mesai harcamalarına rağmen temsiliyet boyutunda böyle bir farkındalığı olmayan kadınlar. Belki maddi olarak birçok şeyi yönetiyorlar manevi olarak da ama iş temsiliyet konusunda gelince aynı oranı göremiyoruz. Tepki veren aile şirketleri var. Maalesef yıllardan gelen bir egemenlik zinciri var. Kimse aslında egemenliğinin bölünmesini istemiyor. Erkekler hep biz yaptık bundan sonra da biz yönetiriz tavrı içinde devam ediyorlar. Zannetmeyin ki biz kadınlara farkındalık oluşturuyoruz. Erkek yöneticilerde hadi gelin size yetki verelim modu olmuyor. Kadınlar yine de haklarını almak için direniyorlar. Erkekler birbirlerine belki seçim zamanı koltuklarını daha rahat devrederken bir kadına devretmek onlar içinde aslında kolay olmuyor” şeklinde konuştu.
49 yaşında iş insanı oldu
DOGÜNKAD’ın eğitimlerine katılan kadınlardan biri de 49 yaşındaki Sultan Demir. Daha önce ev kadını olan Demir, 8 erkek kardeşin ortak olduğu bir pastane zincirinin yönetim kurulu başkanının eşi. Kendisine ait bir şube açmak için harekete geçen Demir eşini ve kardeşlerini ikna etme çalışmalarıyla işe başladı. Eşini ve eşinin kardeşlerini yaptığı çalışmalarla ikna ettiğini ifade eden Demir, “Yapamazsın dediler. Söz olarak hiçbir şekilde ikna etme çabasına girmedim. İşime 4 elle sarıldım. Sabahın 6’sında üşenmeden her sabah geldim. İşleyiş veriler ortaya çıkınca herkes sustu. Sorun yok tıkır tıkır işliyor, şikayet yok bir şey yok aksine daha güzel olumlu tepkiler o tarafa da gidiyor. Bu şube bireysel bütün kararlarını kendim aldığım yönetimi tamamen bana ait kendi şubem” diye konuştu.
Pastanenin ardına çikolata üretimine de başlayan Demir, ürünlerini hem Türkiye hem Avrupa’da pazarlıyor. Kadınlara örnek olmak istediğini söyleyen Demir, “Hem maddi hem manevi çok zor bir mücadele verdim. Kendim başarmak istedim, hiç kimseden destek almadım. Annem çok karşı çıktı, ‘çocukla uğraştın artık dinlenme zamanı’ diyordu. Şu anda beni en takdir eden kişi annem. Arkadaşlarım çok özeniyor idol oldum. Benim önceliğim kız çocukları. Bu bölgede kız çocuklarının çalışması istenilmiyor. Ben de böyle bir ailede büyüdüm 2 yıl öncesine kadar bir gün dahi bir yerde çalışmadım. Kız çocukları çalışmaz babayla, abinin güçsüzlüğü anlamına geliyormuş. Güçlü güçsüzlük örneği değil kadında birey neden bir erkeğin cebiyle, cüzdanıyla hayatını idame ettirsin, gerek yok. Eve gidince oğlum gece 11 anne seninle gurur duyuyorum dedi gitti bütün yorgunluğum, stresim bitti. 2 kız çocuğum var ben onlara örnek olmak zorundayım” diye konuştu.