Radyo Televizyon Üst Kurulu tarafından VOA Türkçe ve Deutsche Welle’ye getirilen erişim yasaklarının yankıları sürüyor. Uluslararası kurum ve kuruluşlar ve gazeteciler RTÜK’ün sansür niteliğindeki erişim engeli kararına tepki gösteriyorlar.
Barış Pehlivan – Gazeteci
“Türkiye’de, sağlık çalışanlarının öldürülmesinin haber yapılması neden yasaksa, Voice of America ve DW Türkçe’nin yasaklanması ondan. Türkiye’de, Gezi Davası’ndan neden insanlar tutukluysa, bu iki haber sitesinin yasaklanması ondan. Türkiye’de, insanlar para verip cezaevinden çıkabiliyorsa, elbette bu iki haber sitesi de yasaklanır. İki haber sitesinin de yasaklanmasının nedenini, izlerini bundan 3 yıl önce, SETA’nın hazırladığı gazetecilerin, yabancı yayın organlarında çalışan Türkiye’deki gazetecilerin fişlenmesine kadar uzatabiliriz. Ama hiç kimsenin canı sıkılmasın, hiç kimse enseyi kararmasın, elbette ki bu istibdat, bu adaletsizlik, bu hukuksuzluk, bir gün sona erecek. O iki haber sitesi de meslektaşlarımız da daha fazla insane, daha fazla gerçeğe, daha fazla habere ve daha fazla aydınlığa ulaşacak”
Media Freedom Rapid Force Organizasyonu
“Türkiye’de 30 Haziran 2022 tarihi itibariyle, radyo ve televizyon yayınları düzenleyicisi RTÜK tarafından açılan dava sonucu, Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi kararıyla Voice of America ve Deutsche Welle’ye erişim engellendi. Erişim engeli kararı, ABD Kongresi tarafından finanse edilen Voice of America ve Alman kamu yayın kuruluşu Deutsche Welle’nin yalnızca Türkçe değil dünya genelinde faaliyet gösteren tüm dillerdeki yayınlarını hedef aldı. Şubat ayı başında RTÜK, uluslararası yayıncılardan 72 saat içerisinde lisans kurallarını yerine getirmeleri ve bu platformlarda yayınlanan içeriklerin, RTÜK tarafından düzenlenmesine izin verilmesini gerektiren bir karar yayımladı. Tanınan 72 saatlik sürenin sonunda RTÜK yetkilileri yaptıkları açıklamada “72 saatlik sürenin sonunda yayıncılar tarafından herhangi bir başvuru yapılmadı ve yasal süreç başladı. Kurumlar şayet düzenlemelere uysaydı bağımsız yargı bu adımı atmazdı. Eğer söz konusu kurumlar, ülkemizde kendi ofislerini açar, düzenlemelere uyarlar ve gerekli lisansları alırlarsa Üst Yönetimimiz erişim engelinin kaldırılması için gerekli başvuruları yapacaktır. RTÜK medya sektörünü düzenliyor ve haberlerin belirli garantiler altında yasal olarak yayılmasını destekliyor” ifadeleri kullanıldı. DW Genel Müdürü Peter Limbourg, söz konusu kararı yargıya taşıyacaklarını açıkladı”
Emma Sinclair, İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Avrupa ve Orta Asya Dairesi Direktör Yardımcısı
“Türkiye’de VOA ve DW internet sitelerinin tamamen engellenmesi düpedüz sansürdür. Bunu Türkiye’nin medya izleme kuruluşu olan ve cumhurbaşkanlığının talimatlarını yerine getiren RTÜK’ten lisans alma yükümlülüğüne uymama meselesiyle izah etmek samimiyetten uzaktır. RTÜK’ün, hükümeti eleştiren ya da saldırgan olduğunu düşündükleri içeriklerden dolayı Türkiye’deki yayın kuruluşlarını keyfi ve aşırı para cezalarına çarptırması ve buna ilaveten Türkiye’deki yetkililerin itiraz ettiği eleştirel haber içeriklerinin kaldırılması, Türkiye’de rutin bir uygulama haline geldi. Böyle bir ortamda RTÜK’ten lisans almayı kabul etmek, istismar edici bu eylemlere razı olmak anlamına gelecektir”
İpek Yezdani – IPI(Uluslararası Basın Enstitüsü)
“Lisans başvurusunda bulunmadığı gerekçesiyle Amerika’nın Sesi haber sitesine Türkiye’den erişim engeli getirilmiş olması aslında halkın haber alma hakkına getirilen çok büyük bir engeldir. Adeta bir sansür mekanizmasına dönüşen bu uygulamanın bir an önce bitmesini ve bu uygulamadan bir an önce geri dönülmesini diliyorum”
Public Media Alliance
“PMA, Kurul’u kararı geri almaya ve Türk halkının yeniden bu sitelere erişimini sağlamaya davet ediyoruz. Lisans düzenlemeleri kritik önemdeki haberleri engellemek için kullanılıyor. Sınırlı bir medya özgürlüğüne sahip bir ülkede halkın bağımsız ve kamu yararına çalışan gazetecilerin haberlerini okuyabilmesi çok önemlidir”