İngiltere’de Başbakan Boris Johnson’ın kabinesinden beş bakan da dahil olmak üzere art arda 60’a yakın istifanın yaşandığı 48 saatlik siyasi krizin ardından Muhafazakar Parti liderliğinden istifa ettiğini açıklaması İngiliz basınında geniş yer aldı.
Guardian gazetesi yazarı Jonathan Freedland, gelişmeleri “Zehirli büyüsü bozuldu: Boris Johnson kendi yalanlarına takıldı” başlıklı yazısında ele aldı.
Yazar, “Yalanlar ve kuralları açıktan çiğnemesi Johnson’ı iktidara getirdi; onu oradan indiren de bu oldu. Yani Boris Johnson’ın siyasi yolculuğunun ilginç bir simetrisi var. Bir farkla ki, tek adamın kişilik bozuklukları şeklinde başlayan şey, partisinde ve hükümetinde bozukluklarla son buldu ve tüm ülkeye büyük zarar verdi” ifadesini kullandı.
Muhafazakar eğilimli Times gazetesi yazarı Francis Elliot, Boris Johnson için “2. Dünya Savaşı sonrasının en büyük krizlerinde Britanya’ya önderlik etti, ama kural tanımazlığı, sonunda ayağına dolandı. İngiliz siyasi yaşamının en olağan unsuru onun sonunu getirdi: yolsuzluk skandalı ve örtbas etme çabaları” diye yazdı.
‘Öldürücü darbe saplanmadan gittiğinden emin olamayız’
Gazetenin diğer yazarı Matthew Parris ise “Boris’in sonu gelmeden sonu gelmez, siyasi ölümü sonbaharı bekleyemez” başlıklı yazısında, “Boris Johnson sonbaharda istifa etme sözü verdi; aslında istifa etmedi. Birkaç ay zaman kazandı” değerlendirmesinde bulundu.
Parris, Muhafazakar Parti’nin Ekim’e kalmadan hızla yeni liderini ve dolayısıyla yeni başbakanı belirlemesi gerektiğini yazdı ve yazısını şöyle bitirdi:
“Boris söz konusu olduğunda, bittiği kesinleşmeden bitmez. Bu sonu sağlamak partinin elinde. Öldürücü darbe saplanmadan gittiğinden emin olamayız”
Independent gazetesinden Saun O’Grady ise Muhafazakar Parti’de sadece Johnson’ın değil, az sayıdaki istisna dışında tüm partinin ahlaki olarak sorunlu olduğunu savunarak şöyle devam etti:
“Hepsi suçlu, çünkü ona oy verdiler, onun kampanyasını yürüttüler, onu korudular, onun için yalan söylediler ve bu süreçte kendilerini de ülkeyi de rezil ettiler. Hepsi de Boris tarikatının üyeleri ve onun ne olduğunu iyi biliyorlar. Umurlarında değildi, çünkü zafer kazanıyordu.”
Muhafazakar Daily Telegraph gazetesinden Camilla Turner, Johnson’ın istifasından sonra Muhafazakar Parti liderliği için adaylık yarışında yer alması beklenen Savunma Bakanı Ben Wallace’ın adının yarışta öne çıkabileceği öngörüsünde bulundu.
Gazetenin diğer yazarı Camilla Tominey ise Johnson’ın başbakanlıktan uzaklaştırmak için bir senaryonun kurgulanabileceğini yazdı.
Tominey, Muhafazakar milletvekillerinin sonbahardan önce onu başbakanlıktan uzaklaştırmak için, Adalet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Dominic Raab’ı yanlarına çekmeye çalışabilecekleri senaryosu üzerinde durdu.
‘Perşembe günü yerçekimi yeniden gücünü kanıtladı.’
Financial Times gazetesinden Henry Mance, Johnson için “Siyasi yerçekimine karşı gelmeye çalışan şovmen” tanımlamasını kullandı ve bir zamanlar insanları eğlencede birleştiren başbakanın şimdi de onları nefrette birleştirdiğini savundu.
Johnson’ı kendi kuşağının “en renkli politik kişiliği” olarak niteleyen ve İngiltere’nin AB’den ayrılması sürecini gerçekleştirdiği için en önemli sonuç doğuran başbakan olarak da görülebileceğini belirten yazar, Johnson’ın sıyrılmayı başardığı sorunları sıraladıktan sonra yazısını şöyle bitiriyor:
“Yirmi yıl boyunca Johnson siyasi yerçekimine karşı geldi. Perşembe günü yerçekimi yeniden gücünü kanıtladı.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***