YORUM | CEMİL TOKPINAR
İbadet etmeye doyamayan, en faziletli zamanları salih amellerle ebedîleştiren maneviyat büyüklerinin “Küçük Ramazan” diye adlandırdıkları Zilhicce ayının ilk on gününün zirvesi Arefe günüdür.
O Zilhicce’nin ilk on günü ki, ibadet sultanı Peygamber Efendimiz (s.a.v.), o günleri şöyle yüceltir:
“Allah’a ibadet edilecek günler içinde Zilhicce’nin ilk on gününden daha sevimli günler yoktur. O günlerde tutulan her günün orucu bir senelik oruca, her gecesinde kılınan namazlar da Kadir Gecesi’ne denktir.” (Tirmizi, Savm: 52; İbn-i Mâce,Sıyam: 39)
Aslında bu bir tek hadis bile bu on günün ibadet dünyamızdaki ihtişamını anlatmaya yeterdi. Ama çok faziletli günlerde ibadete teşvik için âdeta çağlayanlar gibi coşan Güzeller Güzeli (s.a.v.), “Allah indinde Zilhicce’nin ilk on gününde yapılan amellerden daha kıymetlisi yoktur. Bugünlerde tesbihi, tahmidi, tehlili ve tekbiri çok söyleyin!” (Abd b. Humeyd, Müsned: 1/257) diyerek, namaz ve oruca ilaveten evrad ve ezkara dikkat çekmiştir.
Yine yetmemiş, ashabını teşvik için bu on günün ihyasını çok zirve bir ibadet olan cihatla mukayese etmiş ve şöyle buyurmuştur:
— Allah katında içinde bulunduğumuz şu günler (Zilhicce’nin ilk on günün)deki salih amelden daha sevimli (salih amelin bulunacağı) başka günler yoktur.
Sahabeler, sordular:
— Yâ Resûlallah, Allah yolunda cihat da mı?
Resûlullah (s.a.v.) cevap verdi:
— Evet, Allah yolunda cihat da. Meğer ki bir adam canıyla ve malıyla cihada çıkıp da kendisine ait mal ve candan hiçbir şeyi geri getiremez olursa, o başka. (İbn-i Mâce, Sıyam: 39; İbn-i Hâcer, 5: 119)
Bir iman ve mücadele kahramanı olduğu kadar aynı zamanda bir ibadet kahramanı olan Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri de, yukarıdaki hadislerden hareketle bu günlerin faziletini şöyle anlatır:
“Bu on gece, Kur’an-ı Azimüşşan’ın ‘Ve’l-fecri veleyâlin aşrin’ (Fecr: 1) kasemiyle, onlara verdiği ehemmiyete binaen o geceler Leyle-i Kadir ve Beraat ve Mi’rac nev’inde büyük kıymetleri var. Çünkü: Hac sırrıyla bütün âlem-i İslâm namına her taraftan gelen binler hacıların bütün kâinatla alâkadarane bir tarzdaki makbul hasenatlarına ve ümmet-i Muhammed (s.a.v.) hakkında ettikleri dualarına, o gecelerde amâl-i sâliha ile meşgul olan müminler hissedâr oluyorlar.”
AREFE AF VE KURTULUŞ GÜNÜ
İşte bu on gün içinde Arefe gününün müstesna yerine işaret eden Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Arefe günü tutulan oruç hakkında şöyle buyurmaktadır:
“Arefe günü tutulan oruç, geçmiş bir senenin ve gelecek senenin günahlarına kefaret olur.” (Tergîb ve Terhîb Trc, 2. 457)
Bu müjdeyi, “Geçmiş bir senenin günahlarına kefaret olur, gelecek sene için de Rabbimiz günahlardan korur” diye anlayabiliriz.
Hz. Ebu Bekir’in oğlu Abdurrahman Arefe günü kardeşi Hz. Âişe’nin (r.anha) huzuruna girdi. Hz. Âişe oruçlu olduğu için hararetten dolayı üzerine su dökülüyordu. Abdurrahman ona:
— Orucunu boz, dedi. Hz. Âişe:
— Resûlullahın (s.a.v.) “Arefe günü oruç tutmak, kendisinden önceki senenin günahlarına kefaret olur” dediğini işittiğim hâlde iftar mı edeyim, diyerek orucunu bozmadı. (Tergîb ve Terhîb Trc, 2. 458)
“Kefaret olur”, günahları örter, affettirir demektir. Demek ki Arefe orucu bizim için muhteşem bir af ve kurtuluş fırsatıdır.
ALLAH RAHMETİNİ SAÇAR
Başka bir rivayette ise Hz. Âişe (r.anha) şöyle demiştir:
— Arefe gününün orucu bin gün oruç tutmak gibidir. (Tergîb ve Terhîb Trc., 2. 460)
Demek ki, bir günlük Arefe orucu, yaklaşık üç yıllık normal günlerde tutulan oruç sevabına denktir.
Efendimiz (s.a.v.) arefe gününün faziletini şöyle anlatır:
— Arefe günü gelince, Yüce Allah rahmetini saçar. Hiçbir gün o günde olduğu kadar insan cehennemden azat olunmaz. Kim Arefe günü gerek dünya ve gerekse ahiret ile ilgili olarak Allah’tan bir şey isterse, Allah onun dileğini karşılar.
İşte Arefe; derdi, sıkıntısı, ihtiyacı, arzusu, hedefi olanlar için muazzam bir dua fırsatıdır.
Yine konuyla ilgili bir hadis şöyledir:
“Arefe gününden daha faziletli bir gün yoktur. Allahu Teâlâ o gün, yer ehli ile meleklere karşı övünür ve (Arafat’taki hacıları kast ederek) şöyle buyurur:
— Kullarıma bir bakın. Saçları başları dağınık, toz toprak içinde her uzak ilden bana geldiler. Bu hâlleri ile onlar, rahmetimi ümit etmekteler, azabımdan dahi korkmaktalar. Şahit olunuz, onları bağışladım. Onların yerlerini cennet eyledim.
Melekler derler ki:
— Onların arasında biri var ki; yalancıktan bu işi yapar. Falan kadın da öyledir.
Allahu Teâlâ şöyle buyurur:
— Onları da bağışladım.
Arefe günü olduğu kadar, hiçbir gün cehennemden daha çok azat edilen olmaz.”
AİLECE ORUÇ TUTUP DUA EDELİM
Bütün müjdelere kavuşabilmek için Arefenin gecesini namaz, Kur’an, istiğfar, salavat ve dua ile gündüzünü ise aynı ibadetlere orucu ekleyerek ihya etmek, bu konuda ailemizi ve çocuklarımızı bile teşvik etmek gerekir.
Arefe günü bin İhlâs Sûresi okumak çok faziletlidir. Çünkü arefe, tevhidin, azamet ve kibriyanın tam hissedilip ilan edildiği gündür. Bunun için Arefe gününün sabah namazında başlayıp bayramın dördüncü gününün ikindi namazına kadar 23 vakit farzlardan sonra teşrik tekbirlerini getirmek vaciptir.
Hatta bu tekbirleri on gün içinde müsait oldukça söylemek büyük sevaptır.
Çok çok önemli bir husus da şudur:
Arefenin faziletini herkese duyurmak için bütün imkânları kullanmak, bütün iletişim araçlarıyla ve sosyal medya hesaplarıyla herkesle paylaşmak çok önemli ve çok sevaplı bir vazifedir. Çünkü ibadetlere vesile olan, yapmış gibi sevap alır.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***