NATO’nun Brüksel’de yapılan daimi temsilciler toplantısında “Katılım Protokolü” onaylanan ve “davetli ülke” statüsü alan Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılım süreci hızlı başladı. Türkiye’nin “Üçlü muhtıradaki sözler tutulduktan sonra onaylayacağını” açıkladığı katılım protokollerini kabul eden ilk ülke Kanada oldu.
Dün Kanada’nın ardından Danimarka ve Norveç de üyelik protokollerini onayladığını açıkladı. Bugün de İzlanda ve Estonya’nın onaylaması bekleniyor.
İki davetli ülkenin NATO’ya tam üye olabilmesi için üyelik protokollerinin 30 üye ülkenin ulusal meclisleri tarafından da onaylanması gerekiyor. Üye ülkelerin siyasi sistemlerindeki farklılıklar ve iç siyasetle ilgili nedenlerle, ulusal onay süreçlerinin farklılık göstermesi bekleniyor.
Finlandiya ve İsveç medyasında yapılan iyimser tahminler, sürecin yıl sonuna kadar tamamlanabileceği yönünde. İsveç ve Finlandiya ile Madrid’de 28 Haziran’da imzaladığı üçlü muhtırada, bu iki ülkenin “terörle mücadele konusunda” Türkiye’ye verilen sözlerini uygulamaya geçirip geçirmediğini görmek isteyen Türkiye’nin süreci yavaşlatması bekleniyor.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Finlandiya gazetesi Helsingin Sanomat’a yaptığı açıklamada, Finlandiya’nın NATO üyeliğinin henüz kaçınılmaz bir sonuç olmadığını, çünkü ülkenin Türkiye’nin onayını sağlamak için terörle mücadele alanında “beklenen önlemleri” alması gerektiğini söyledi. Altun, “Bu önlemlerin nasıl uygulanacağına Finlandiya hükümeti karar verecek. Biz sadece sonuçları önemsiyoruz” mesajını verdi.
Finlandiya’nın Yeşiller Partili Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, Brüksel’de basına yaptığı açıklamada, “hem Finlandiya hem de İsveç’in bitiş çizgisini geçeceğinden emin olduğunu” belirterek, “Ancak elbette hala birçok sorun ortaya çıkabilir ama Finlandiya’nın bir ayağı kapıda. Geri dönüş yok. Er ya da geç bitiş çizgisini geçeceğiz” dedi.
“Teşekkürler Kanada”
Kanada’nın onayının hemen ardından İsveç’in Kanada Büyükelçisi Urban Ahlin, Twitter’dan “Teşekkürler Kanada! Kanada, onay belgesini Kuzey Atlantik Antlaşması’nın emanetçisi olan ABD Dışişleri Bakanlığı’na teslim eden ilk ülkedir!” mesajını paylaştı.
Kanada Başbakanı Justin Trudeau da dün akşam yaptığı açıklamada, Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılım protokollerini onaylayan ilk ülke olduğunu söylemişti.
Trudeau, “Kanada, Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya hızlı ve etkili bir şekilde entegre olma ve ittifakın toplu savunmasına katkıda bulunma yeteneğine tam olarak güveniyor” demiş, diğer üye ülkeleri de “düşmanların müdahale fırsatlarını sınırlamak için” onay süreçlerini hızla tamamlamaya çağırmıştı.
Kanada’nın ardından Danimarka ve Norveç hükümetlerinden de benzer açıklamalar geldi. Finlandiya ve İsveç’i NATO üyesi olmaya bir adım daha yaklaştıran bu adımlara bugün İzlanda ve Estonya’nın eklenmesi bekleniyor.
NATO’ya en son katılan ülke olan Kuzey Makedonya’nın katılım süreci 1 yıla yakın sürmüştü. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, “Birçok müttefik, onayın mümkün olduğunca çabuk olması için hazırlandı, ancak birkaç ay sürecek” diyerek, sürece ilişkin tahminde bulundu.
Gözler Türkiye’de
Ancak özellikle İsveç’in gözü, Türkiye’nin atacağı adımlarda. İsveç Başbakanı Magdalena Andersson ise, “Hükümetin tahmini, onay sürecinin bir yıl sürebileceği yönünde” diyerek bu sürecin biraz daha uzun olmasını beklediklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Madrid’de NATO zirvesinin ardından düzenlediği basın toplantısında, “Muhtırada verdikleri sözleri yerine getirirlerse TBMM’ye kabule sunarız, yapmazlarsa Meclis’e göndermemiz söz konusu değildir” diyerek, atılacak somut adımları görmek istediklerini belirtmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç’e 73 kişilik bir liste sunduklarını ve bunların iadesini bekleyeceklerini kaydetmişti.
İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde dün NATO’da katılım protokollerinin imzalanmasının ardından, muhtıra dışında gizli bir anlaşma olmadığını söyledi, “Madrid’de rakamlar veya iade talepleri hakkında konuşmadık ve Türkiye’den bir liste almadık” dedi.
Finlandiya ve İsveç’e verilen davetli ülke statüsü, onay süreci tamamlanana kadar bu iki ükenin NATO nüyükelçileri toplantılarına katılmasına olanak veriyor. Ancak bir saldırı durumunda, bu iki ülke NATO’nun 5. maddesinin korumasından yararlanamayacak. Fransa, İngiltere ve ABD dahil birçok ülke, ara dönemde bir saldırganlık olması durumunda yardım edebileceğini açıkladı.