HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY
Nakşibendi tarikatı şeyhlerinden İsmailağa Cemaatinin liderleri Mahmut Ustaosmanoğlu vefat etti. Muhafazakar siyasetçilerin Ustaosmanoğlu ardından yaptıkları popülistlik medyada geniş yer buldu. Türkiye’nin bugünkü duruma düşmesinde sorumluluğu bulunan isimlerden olan Ustaosmanoğlu’nun cenazesi de iktidarın ve İsmailağa Cemaatinin gövde gösterisine dönüştürüldü.
1929’da doğan Mahmut Ustaosmanoğlu, 93 yaşındaydı. 1951 yılında çıktığı Diyanet kürsüsünden 1996’da 65 yaşını doldurduğu gerekçesiyle emekli olduysa da vaaz vermeye devam etti.
Uzun hayatı boyunca verdiği vaazlarla Türkiye’de toplumun üzerinde etkili olan isimlerden birisi haline geldi. Ustaosmanğlu, Ürdün merkezli Kraliyet İslami Araştırmalar Merkezi’nin her yıl hazırladığı dünyadaki “En Etkili 500 Müslüman” sıralamasındaki yeri son yıllarda hızlı yükseliş kaydetti. 2019’da 39’uncu sırada olan geçtiğimiz yıl 34’e kadar yükseldi. (themuslim500.com 104. Sayfa)
Günümüz Türkiye ortamında pek çok dini cemaat gibi Nakşibendi tarikatının Halidiye kolundan bir isimdi. Ali Haydar Efendi diye bilinen şeyhinin özel talebesiydi, sonra da halefi oldu.
Bu kişinin ne kadar büyük din alimi, ne kadar büyük bir cemaate sahip olduğu üzerinde durmayacağım. Sadece cemaatin ne kadar siyasallaştığını ve bundan sonra nasıl bir iç çekişme içine gireceğine ilişkin birkaç not paylaşacağım.
Cemaatin siyasallaşması, AK Parti dönemiyle başlamadı. Necmettin Erbakan’ın öncülük ettiği Milli Görüş hareketinin ortaya çıkmasından itibaren bir takım iç tartışmalar yaşandıysa da, ana omurga Erbakan’ın Milli Selamet Partisi (MSP) ile hareket etti.
Necmettin Erbakan ve Mahmut Ustaosmanoğlu, kimi zaman medyaya açık, kimi zaman da gözlerden ırak görüşmeler yaptı, kimi zaman da görüştüklerine ilişkin bilgi verildiyse de görüntü verilmedi.
Cemaat içinde siyasete ne kadar destek verecekleri konusunda tartışmalar yaşandığı oldu. 1990’lı yıllardan itibaren cemaat içinde cinayetlerin işlendiği görüldü. Hem de cinayetler sıradan isimlere değil, Ustaosmanoğlu’nun yerine geçeceği konuşulan isimlere yönelik gerçekleşti.
İlk önemli cinayet “Hızır Hoca” diye bilinen Hızır Ali Muratoğlu’na yönelik oldu. 17 Mayıs 1998’de Fatih Çukurbostan Camii’nde, kürsüde fıkıh sohbeti yapan Hızır Hoca, 6 el ateş edilerek öldürüldü.
45 yaşındaki Muratoğlu, tarikat şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu’nun damadıydı. Halife gözüyle bakılıyordu. Yani geleceğin tarikat lideri idi.
Cemaat içindeki bir başka önemli cinayet ise 3 Eylül 2006’da işlendi. Bayram Ali Öztürk, ya da cemaat içinde bilinen adıyla “Bayram Hoca”, İsmailağa Camii’nde sohbet yaptığı sırada bıçaklı saldırıya uğradı.
Bayram Öztürk, hemen can verirken, bıçaklayan şahıs da olay yerinde linç edilip öldürüldü.
Cemaatte, geleceğin manevi lideri olarak bilinen ikinci isim de böylece ortadan kaldırıldı. Cemaat içerisinde bu cinayetlerle ilgili farklı adresler gösterenler oldu. Bu adres kimine göre Ergenekon, kimine göre Rum Ortodoks Patrikhanesi, kimine göre de önünün açılmasını isteyen kamuoyunda “Cüppeli Ahmet” olarak bilinen Ahmet Ünlü idi.
işte ismailağa tarikatı işte mahmut ustaosmanoğlu anlayışları 🤣🤣 pic.twitter.com/6PVvw4mVPk
— maddison paşa 🇹🇷 (@maddisonpasa) June 23, 2022
Silahlı mücadeleler her zaman en tepedeki isimlere yönelik olmadı. Cemaatin bilinen isimlerinden Ahmet Kurt öldürüldü. Ahmet Ünlü’nün babası Yusuf Ünlü de 18 Haziran 2001 akşamı, İsmailağa Camii avlusunda bacaklarından kurşunlandı.
Cemaatten biri olmadığı bilinen Yusuf Ünlü’nün kurşunlanmasıyla ilgili farklı iddialar ortaya atıldı. İddiaya göre baba Ünlü, sağda solda “Efendi Hazretleri (Mahmut Ustaosmanoğlu) ölürse yerine oğlum geçecek. Hiç tereddütüm yok” dediği için kurşunlanmıştı.
Cemaatin manevi lideri olarak kabul edilen Mahmut Ustaosmanoğlu artık yok. Cemaatin kaça bölüneceği ve iktidardaki AK Parti ile olan ilişkileri hangi düzeyde sürdürülecek bunu zaman gösterecek.
Kasımpaşalı olarak bilinen Kemal Hut, cemaati Tayyip Erdoğan etrafında kümelendirmek için büyük çaba harcıyor.
Cemaatle yolu kesişenler bir iki değil. Piyasanın tanınmış simaları “dizinin dibinden ayrılmıyor” derler ya aynen öyle. Ünlü mafya lideri Sedat Peker, bu ziyaretçilerden biri idi.
5 Haziran’da böbrek yetmezliğinden hastaneye kaldırılan Ustaosmanoğlu, 22 Haziran itibariyle artık yok. Toplumun erkeklerini sarık ve cübbe, kadınlarınıysa çarşafa sokan isim olarak hatırlanacak. En azından önemli bir kesimi tarafından.
Vaazlarında kızların okula gönderilmemesi yolunda yaptığı çağrılar hep akıllarda kalacak.
“Kızlar katiyen orta, lise ve üniversiteye gitmez. Bunu tekrar tekrar söylüyoruz. Avanaklık etmeyin. 224 bin peygambere gidip danışsanız, 104 kitabı araştırsanız bunun fetvası yoktur. Siz melek gibi, nur gibi kızlarınızı nasıl o gibi yerlere teslim edersiniz.”
İsmailağa Cemaatinin en bilinen özelliği kızların okutulmaması üzerine yoğunlaşmaları oldu. Kızların okula gönderilmemesine gerekçe olarak karma eğitim yapması gösterilir. Ne var ki aynı insanları karma eğitime erkek çocuklarını göndermekte sakınca görmezler. Ahlak, sadece kızların sorunu olmalı tespitini yapıp başka bir şey dememek gerekir sanırım.
Bugün Fatih Camii’nde Cuma namazı sonrasında görülen tablo, Türkiye’de tarikatların gücünü göstermesi açısından hayli önemliydi. Cemaat de zaten daha etkili bir mesaj vermek için önceki gece ruhunu teslim eden bir bedeni, toprağa emanet etmek için bugünü bekledi.
Okutulmalarına izin verilmeyen kadınların, şeyhlerinin cenaze namazı bölgelerinde de görülmemeleri istendi. İsmailağa Cemaati’nin sosyal hesabından, “Hanım kardeşlerimizin, Mahmud Efendi Hazretlerinin bu hassasiyetini dikkate alıp cenazeye katılmamalarını rica ederiz” denildi.
Sağ siyasetçiler bilcümle Mahmut Hoca’nın arkasından onun ne kadar iyi olduğuna ilişkin mesajlar yayınladılar. Paylaştıkları mesajlarla, ölen şahsiyeti yüceltme yarışına girdiler. Erdoğan’ı, Ahmet Davutoğlu’nu, Ali Babacan’ı ve bazılarını anlamak mümkün. Ama hayatı onun fikirleriyle mücadele ile geçen MHP lideri Devlet Bahçeli’ye ne demeli?
“Kadın sokakta gezecek bir şey değildir. Erkeğe gözükecek bir şey değildir” (Mahmut Ustaouğlu, Hikmetli Sözler-Sayfa 257-258).
“Şeyhin şeklini hayal etmek, düşünmek, Hakkın zikrinden daha faziletlidir.” (Mahmut Ustaosmanoğlu, İrşadü’-Müridin, sayfa. 124)
Ölen zata bu kadar güzelleme yapan siyasileri, partilerindeki kadınlara, “Gidin evinizde oturun” çağrısı yapmaya davet ediyorum.
Siyasi rant adına, inanmadıkları şeyleri söyleyenlere esefler olsun.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***