Fransa’daki yeni sol ittifak Nupes, yapılacak parlamento seçimlerinde galibiyet almayı umuyor. Kamuoyu yoklamaları böyle bir zafere işaret etmese de uzmanlar bir sürpriz yaşanmasının ihtimal dışı olmadığı görüşünde.
Fransa’da Nisan ayında düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un en güçlü rakibi, aşırı sağcı Marine Le Pen olmuştu. 12 ve 19 Haziran tarihlerinde yapılacak parlamento seçimlerinde ise Macron’un karşısına bu kez solun rakip olarak gelmesi bekleniyor.
70 yaşındaki politikacı Jean-Luc Mélenchon’un liderliğinde kurulan yeni sol ittifakın kısaltması Nupes. “Yeni Ekolojik ve Toplumsal Halk Birliği” şeklinde tanımlanabilecek olan Nupes, özellikle Paris yakınlarındaki Chevilly-Larue’de geniş bir desteğe sahip gibi görünüyor.
Paris’in yoksul bölgesi: Chevilly-Larue
Paris’in güneyinde bulunan bu bölgede bir meydanda kurulan seçim standından sesler yükseliyor. Hoparlörlerden çıkan seslerse yüksek binaların arasında kaybolup gidiyor. Stand, gençlerin yarıştığı yerel bir spor etkinliği vesilesiyle kurulmuş ve küçük bir sahnesi de var. Çevrede başka seçim standları da göze çarpıyor.
Sahnede 19 yaşında Lazak adlı bir rapçi. Bir kolunu havaya doğru kaldırmış, bir yandan da ritm tutuyor. Sağa sola sallanarak da arada “Kent biziz” diye bir nakarat tekrar ediyor. Sahne önünde duran bir grup da ona yüksek sesle eşlik ediyor.
Rapçi Lazak ile beraber şarkı söyleyenlerden biri de Rachel Keke. Keke, sol ittifak Nupes’in Val-de-Marne bölgesindeki adayı. 48 yaşındaki Fildişi Sahili kökenli Keke, Paris’te bir otelde temizlik görevlisi olarak çalışıyor. Keke, seçimlerde ülkede durumu iyi olmayan vatandaşları temsilen meclise girmeyi hedefliyor.
Nupes’in hedefi de aslında tam bu: Dar gelirli kesimin desteğini almak.
Seçimler öncesinde yapılan kamuoyu yoklamaları, sol ittifakın çoğunluğu sağlayamayacağına işaret eediyor. Ancak siyaset bilimciler bir süpriz yaşanabileceğini de düşünüyor.
Nupes’in adayı Keke, DW’ye Fransa parlamentosunda işçi kesimin temsilcilerinin de yer alması gerektiğini, böylece onların çıkarlarını gözetecek vekillerin mecliste olabileceğini söylüyor. Sahneye yakın bir yerdeki bankta oturan Keke, beş çocuğundan dördüyle birlikte hemen birkaç yüz metre mesafede oturduğunu da anlatıyor.
Nupes’in vaatleri neler?
Fransız vatandaşı olan Keke hayatında ilk kez siyasi bir oluşumdan aday. Ancak bu siyasi açıdan ilk faaliyeti değil. Geçmiş yıllarda da farklı platformlarda siyasi mücadeleler yürütmüş. Haziran 2021’de örneğin, arkadaşlarıyla birlikte uluslararası oteller zinciri Ibis ve Accor’un sahiplerini 22 ay sürdürdükleri aralıksız bir grevle tavizler vermeye zorlamışlar.
Keke ve diğer otel çalışanlarının neredeyse bütün talepleri eylemleri sonrasında yerine getirilmiş. Keke, “Maaşlarımız 600 ile bin euro arasındaydı, şimdi bin 300 ile bin 900’e yükseldi. Bu da aslında yeterli paranın olduğunu ve Fransa’daki fakir kesimin daha fazla kazanmasının mümkün olabileceğini ortaya koyuyor” diye anlatıyor.
Keke, Nupes’in siyasi programının kendisi gibi olan vatandaşlar için hazırlandığından emin. Yeni ittifak, halen bin 300 euro olan net aylık asgari maaşın bin 500 euro olması gerektiğini savunuyor. Emeklilik yaşının da halen geçerli olan 62 yerine 60’a düşürülmesini talep ediyor. Ayrıca benzin ve temel ihtiyaç ürünlerine bir fiyat sınırlaması getirilmesi gerektiğini de kaydediyor.
Sol ittifaka banliyölerden destek var
Keke, yaşadığı ve aday olduğu bölgedeki seçmenlerden asgari ücretin artırılması, emeklilik yaşının düşürülmesi, benzin ve diğer temel ürünlere zama sınırlama getirilmesi gibi vaatlerle destek istiyor. Keke’nin aday olduğu bu bölgedeki yoksulluk, Fransa ortalamasının epey üzerinde.
Etkinlik sırasında gelip Keke ile tokalaşan 36 yaşındaki Ruphin Olle Nne de Keke’nin iknaya çalışığı seçmenlerden biri.
Bir hekimin yanında çalışan 36 yaşındaki kadın, “Aldığımız düşük maaşlarla geçinmek giderek daha da zorlaşıyor” diye anlatıyor ve soruyor: “Nupes ile bu durum gerçekten de değişebilir mi?”
İki çocuk annesi üçüncü çocuğuna hamile.
Milletvekili adayı Keke, bu seçmene iyimser cevaplar veriyor ve “Bence başarabiliriz, ancak başarmamız için sizin desteğinize ihtiyacımız var” diyor. Hamile kadın da başını sallayarak “Anlattıklarınız bence ikna edici, nihayetinde siz de bizlerden birisiniz ve içinde bulunduğumuz koşulları biliyorsunuz” diye karşılık veriyor.
Bu sohbet sırasında iki genç erkek de yanlarından geçiyor. Geçerken de Keke’ye doğru seslenerek “Yanınızdayız, oyumuzu size vereceğiz” diye bağırıyorlar ve baş parmaklarını da göstererek de ona şans diliyorlar. Keke de onlara tebessüm ediyor ve el sallayarak karşılık veriyor.
Le Pen’e şans verilmiyor
Yeni sol ittifak Nupes’in lideri Jean-Luc Mélenchon’ın ümidi de bu. Bu kesimlerin oyunu kazanmak. Mélenchon, soldaki “Boyun Eğmeyen Fransa” (La France Insoumise, LFI) adlı partisiyle cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tüm oyların yaklaşık yüzde 22’sini alarak üçüncü güç olmayı başarmıştı.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin galibi ise aşırı sağcı rakibi Marine Le Pen’i ikinci turda mağlup etmeyi başaran Emmanuel Macron oldu. Ancak birinci turu bu Pazar, ikinci turu da 19 Haziran’da yapılacak parlamento seçimlerinde Fransa Cumhurbaşkanı’nın en güçlü rakibi bu sefer sağdan değil soldan olacak. Anketler, aşırı sağcı Le Pen’in partisinin bu seçimlerde parlamentodaki 577 koltuktan en fazla 40’ını alacağını öngörüyor.
Sol ilk turda çoğunluğu sağlamayı umuyor
Sol ittifak, ilk turda oyların çoğunluğunu almayı umut ediyor. İkinci tura katılabilmek için her adayın en az kayıtlı seçmenlerin oylarının yüzde 12,5’ini alması gerekiyor. İkinci turda da oyların çoğunu alan aday seçilmeyi başarıyor.
Yeni sol ittifakın lideri Mélenchon, ülkedeki solcu partileri arkasında toplamayı başardı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aldığı görece iyi sonucu sosyalistleri, yeşilleri ve komünistleri kendi partisi LFI’nin damgasını vurduğu ortak bir program üzerinde uzlaştırdı. Sosyalistler, yeşiller ve komünistler cumhurbaşkanlığı seçimlerinde her biri yüzde 5’ten daha az oy almıştı.
Sol ittifakın programı; çevre, kadın hakları ve göçmenlerin haklarını gözetmeyi vadediyor. Nupes ayrıca bankaları ve enerji tedarikçisi şirketleri kamulaştırmayı ve her vatandaşa istihdam sağlamayı da garanti ediyor. Ayrıca NATO’ya eleştirel bakıyor. Mélenchon’un kendi partisi, hatta NATO’dan çıkmayı bile savunuyor ve bazı Avrupa Birliği düzenlemelerini yeniden müzakere konusu yapacağını belirtiyor.
Mélenchon’un hedefi başbakan olmak
Mélenchon, yeni sol ittifak Nupes’i kurduğundan beri seçmene “Beni başbakan yapın” çağrısında bulunuyor, oysa bu seçimlerde milletvekili adayı bile değil.
Hesabı ise Nupes’in parlamentoda çoğunluğu sağlaması. Bu durumda Cumhurbaşkanı Macron’un onu başbakanlıkla görevlendireceğinden yola çıkıyor, aksi takdirde çoğunluğu elinde tutan meclisin Macron’a güven oyu vermemesi tehlikesi söz konusu olabilir.
Cumhurbaşkanı Macron ise Fransız basınına yaptığı açıklamada, hiçbir partinin Cumhurbaşkanı’nı bir başbakana zorlayamayacağını vurgulayarak Mélanchon’a yanıt vermişti. Cumhurbaşkanlığı seçimleri için yapılan tahminleri hatırlatan Macron, partisinin müttefikleriyle birlikte parlamentodaki çoğunluğu sağlayacağı kanısında.
Paris’teki Science Po Üniversitesi Siyaset Araştırmaları Merkezi Öğretim Üyesi Bruno Cautrés’e göre ise sol ittifakın seçimlerin ikinci turundaki şansı pek yüksek değil.
Mélenchon Putin’e yakınlığıyla biliniyor
Cautrés’e göre sol ittifak seçimlerin ilk turunda solcu oyları birleştirmeyi başaracak, zira solda başka rakipleri yok. Ancak ikinci turda Nupes’in oy potansiyeli, Macron’un partisinin adayları ile karşılaştırıldığında daha düşük olacak. Nitekim Macron’un adaylarının ikinci turda merkezdeki ve sağdaki seçmenlerin oyları kazanması da mümkün.
DW’ye konuşan Cautrés’e göre Macron’un partisinin merkezden ve soldan bazı oyları da kazanması muhtemel. Mélenchon’un aşırı solcu tutumu, uluslararası siyasette savunduğu tezler ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yakınlığının Fransız seçmeni ürkütebileceği tahmin ediliyor.
Rusya’nın Ukrayna’ya savaş açmasından kısa süre öncesine kadar Mélenchon, gelinen noktada Putin’i değil NATO’yu saldırgan taraf olarak niteliyordu.
Bir sürpriz yaşanmayacağını söylemenin zor olduğunu ifade eden uzmanlar arasında 1997 seçimlerindeki gibi bir durumun tekrarlanmasını muhtemel görenler de var. Bu dönemde parlamento seçimlerini sürpriz şekilde solcular kazanmış, partili cumhurbaşkanı başka partiden bir başbakan ile birlikte çalışmak durumunda kalmıştı. Dönemin muhafazakar cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Lionel Jospin liderliğindeki sosyalist hükümetle karşı karşıya kalmıştı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***