MKE Ankaragücü Kulübü Başkanı Koca, “Biz kadro kurarken, hazırlık sürecini geçirirken, hep şampiyonluğa odaklandık. Bütün yönetici arkadaşlarım, teknik heyet, futbolcular ve taraftarımız bütün artıları yan yana getirdi ve hedefe ulaştık.” dedi.
Türk futbolunun 112 yıllık çınarı MKE Ankaragücü’nün yeniden Süper Lig’e çıkmasında, yeşil sahada yaşananların yanı sıra isimsiz kahramanlar ve ilginç detaylar da rol oynadı.
Karşılaşmalardaki 90 dakikalık performansların asıl belirleyici olduğu “sarı-lacivert şampiyonluk hikayesini” camia, yönetim kurulu, teknik ekip, futbolcular ve başkentli futbolseverler birlikte yazdı.
Şampiyonlukla sona eren süreci yöneten Kulüp Başkanı Faruk Koca ve Teknik Direktör Mustafa Dalcı, 2020-2021 sezonunda Süper Lig’den düşen kulüpte yapılan köklü değişiklikleri, yaşanan zorlukları ve acı tatlı hatıraları Anadolu Ajansı muhabirine anlattı.
Sarı-lacivertli kulübün Haziran 2021’de yapılan genel kurulunda rakibi Metin Akyüz’ü geride bırakarak başkanlığa seçilen iş insanı Faruk Koca, yönetime talip olmadan önce kurmaya başladığı hayalinin ilk kısmını, takımı yeniden Süper Lig’e çıkararak gerçekleştirdi.
“Üç büyüklerden” sonra Süper Lig’de en fazla mücadele eden MKE Ankaragücü’nün yerinin “en üst seviye” olarak işaret eden Faruk Koca, ekonomik sıkıntılarla boğuşan sarı-lacivertli kulübün borç sorununu çözerek ve şampiyon olacağına inandığı kadroyu kurarak işe başladı.
Söz Faruk Koca ve Mustafa Dalcı’da
Henüz 1 yılı bile doldurmadığı başkanlık döneminde yaşadıklarını da anlatan Koca, şöyle konuştu:
“Çok zorlu bir süreçti. Süper Lig’de oynamış bir takımın, bir alt ligin adaptasyon sürecini yaşaması normal. Biz geçen 11 ayda bunu yaşadık. MKE Ankaragücü 112 yıllık bir kulüp, takdir edersiniz ki bütün takımlar size karşı daha istekli oynuyor. Rakip futbolcuların, Ankaragücü’yle oynamanın ayrıcalığının coşkusunu ve kendini göstermelerinin çabasını çok hissettik. Hamdolsun biz kadro kurarken, hazırlık sürecini geçirirken, hep şampiyonluğa odaklandık. Bütün yönetici arkadaşlarım, teknik heyet, futbolcular ve taraftarımız bütün artıları yan yana getirdi ve hedefe ulaştık.”
Şampiyonluk sürecinde sadece özel işleri değil, ailesinde de kendisi dahil birçok kişinin fedakarlık yaptığını aktaran Faruk Koca, “Bu kulübün her ay 12-13 milyon lira cari gideri var. Büyük bir camiayız ve yaklaşık iki yüz personel çalışıyor. Futbol pahalı bir spor, futbolcu bütçeniz fazla olunca onun vergisi de fazla oluyor, beklenti fazla olunca giderleriniz de artıyor. Yaşamanız için ayda sadece 12-13 milyon lira gideriniz var, en az bunun kadar da borç ödüyorsunuz. Süper Lig’de oynasanız daha fazla geliriniz oluyor ama alt ligde gelirler belli. Bunun sıkıntılarını hep yaşadık ama hamdolsun zor günler geçti. Hala da istediğimiz düzeyde değiliz ama en azından artık maddi sorunları çok büyük bir kaos olarak görmüyoruz, yaşayabilir bir durumdayız. Maaşlar ödeniyor, futbolcular alacaklarını alıyor, transfer yasağı ile ilgili olan borçlarımızın yüzde 80’ni tamamladık. Kalan dosyaları da haziranda kapatıp yeni sezonda Süper Lig’e hazır gireceğiz.” ifadelerini kullandı.
Şampiyonluğun en büyük mimarı Teknik Direktör Mustafa Dalcı, hüzünlerin, mutlulukların, gerginlikler ve birçok şeyin yaşandığı işin mutfağı olan soyunma odasında, yaşadıkları süreci şöyle aktardı:
“Yaşamış olduğumuz hüzünlü ya da mutlu günleri iki kelime de anlatmak tabii ki mümkün değil. Bu soyunma odasında çok mutlu olduğumuz zamanlar da üzüldüğümüz zamanlar da oldu. Ligin 6. haftasında 2. olduk ve ilk yarıyı da ilk 2’de bitirdik. İkinci yarının hemen başında liderliği alıp sezonu sonuna kadar getirdik. Aslında baktığınızda çok rahat geçti gibi gözüküyor ama çok stratejik maçlar vardı. Buraları çok doğru geçtik, ligi forse eden bir Ankaragücü vardı. Son yıllarda bu kadar erken şampiyon olup lige çıkan bir takım hatırlamıyorum. Sezon başında yapmış olduğumuz doğru planlamalar, camianın inanması, taraftarın desteği, özellikle de değerli başkanımızın ve yönetimimizin bize inanmış olması başarıyı getirdi. Başarımızın haklı gururunu yaşıyoruz, çok büyük bir camia da bunu yaşamak ayrı bir mutluluk, ayrı bir güzellik.”
Kırılma anları
Faruk Koca ve Mustafa Dalcı, şampiyonluk yolundaki kırılma anlarını da anlattı.
Faruk Koca, ligin 3. haftasında Denizlispor’u Antalya’da oynadıkları maçta 3-0 yenmelerinin önemine dikkati çekti.
İlk 2 hafta galip gelemediklerini, bu sırada özel işleri için kendisinin de Londra’da olduğunu hatırlatan Koca, şunları kaydetti:
“Ben Londra’ya kara yoluyla gidip gelirim. Uzun bir yolculuk sonunda Denizlispor maçı için Antalya’ya ulaştım. Çok zor bir süreçti, önceki 2 maç işin açıkçası camiadan tepki aldık. Bu maç çok önemliydi ve çıktık net bir skorla kazandık. Taraftar hangi neden olursa olsun hep başarı bekler. Antalya’da da olsa deplasmandaydık ve galip gelerek o maçla birlikte müthiş bir motivasyon yaşadık. Sonra önemli bir seri yakaladık. Aralarda takılsak da sonrasında hep peş peşe seri galibiyetler aldık. Ligin 12. haftasında Ümraniyespor’u 3-0 yenip lider olduğumuz maçta çok önemliydi. Bu maçta taraftarımız en büyük itici gücümüzdü. Gerçekten vefakar, cefakar bir taraftarımız var. Aslında kırılma anlarını taraftarlar da yaşatır.”
Mustafa Dalcı da sezon içinde kırılma anı diyebileceği 2-3 maça işaret ederek, “Deplasmanda oynadığımız Erzurumspor maçını biraz daha ön plana çıkarmak istiyorum. Camiamız o güne kadar belki şampiyonluğa direkt inanmamıştı ama o zorlu şartlarda galip geldikten sonra rakibimizi de olayın dışına attık. Gece yarısı taraftarımız bizi havalimanında karşıladı. Bu da camianın birlikteliğini ve inancını bize net bir şekilde gösterdi. Dolayısıyla ben o maçı biraz daha ön planda tutuyorum kırılma maçı olarak. Ligin 12. haftasında hiç mağlup olmamış Ümraniyespor’u 3-0 yenip lider olduğumuz maç da en çok sevindiğim karşılaşmalardan biriydi.” diye konuştu.
Başkanın zor kararı, teknik direktörün acı günü…
Faruk Koca, başkanlık koltuğuna oturarak ateşten gömlek giydiğini kabul ederken, Teknik Direktör Mustafa Dalcı ise ligin son haftasında aldığı acı haberin üzüntüsünü paylaştı.
Başkan Koca, “Hiç kendinize, bu zorlu göreve neden talip oldum, diye sordunuz mu?” diye yöneltilen soruya, şöyle cevap verdi:
“İşin içine girdiğinizde bir yanda camianın beklentileri, bir yandan gerçekler… Öyle bir çelişki ve paradoks yaşıyorsunuz ki gerçekten uykunuz kaçıyor, sinirleriniz bozuluyor, stresiniz artıyor. ‘Nereden buldum ben kendimi’ diye de serzenişte, özeleştiri de bulunuyoruz. Bu bir gerçek. Galip geldiğimiz her maçta desteği fazlasıyla bulabiliyorum ama galip gelmediğimiz ve motivasyonumuzun kaybolduğunda işin açıkçası çok ciddi zorlanıyoruz. Galibiyet sokakta da iş dünyasında da bütün sosyal faaliyetlerde de motivasyonunuzu arttırıyor.”
Şampiyonluk sonrası Eryaman Stadı’nın ortasına bayrak dikmesiyle ilgili anısını da gülerek anlatan sarı-lacivertli kulübün başkanı, “Doğal gelişti, yani hiç bilmediğim bir şeydi. Sahaya taraftarlarla coşku yaşamak için indik. Hocamıza da söylemiştim daha önce, ‘Galibiyetler çok iyi ama biz galibiyet ve liderlik atmosferini giremeyiz, perde arkasında bizim sorumluluğumuz var. Biz finalde koşacağız, şampiyon olduğumuzda coşku ve sevincimizi yaşayacağız.’ dedim. 11 ayın stresinden bayrağı alıp ortaya dikmek de bir dışa vurumdu.” dedi.
Mustafa Dalcı ise Süper Lig’e yükselmeyi garantilemiş olarak çıktıkları Boluspor maçından önce acı bir haber aldı. Maça çıkmadan halasının vefat haberini aldığını anlatan Dalcı, şunları kaydetti:
“Doktor arkadaşım bana mesaj attı, o mesaj da maç toplantısına girmeden 5 dakika önce geldi. Onu okudum, o duygu ile maç toplantısına gittik. İşte o haberden bir iki saat sonra geldik maç oynadık ama hayatın gerçeği bu. Bazen dik durabilmek gerekiyor, halamızı kaybetsek de. Allah mekanını cennet eylesin. Hayat her şeye rağmen devam ediyor. Bizim de burada bir sorumluluğumuz var. Bazen acılarımızı yüreğimizde yaşayıp dik durmak gerekiyor.”
Dalcı’dan futbolcularına teşekkür ve aile vurgusu
Mustafa Dalcı, başarının en büyük mimarının futbolcularını olduğunu ancak bu işin arkasında büyük bir aile bulunduğunu vurgulayarak, emeği geçenlere şöyle teşekkür etti:
“Onlar bu işin aktörleri, en büyük mimarları ama başarıda ayrıntılar çok önemli. Malzemecinizden masörümüze, doktorumuzdan aşçımıza, temizlik çalışanımızdan güvenlikçimize, psikoloğumuzdan tüm çalışanlarımıza kadar herkesin emeği var. Kazandığımızda beraber kazanıyorduk, kaybettiğimizde beraber kaybediyorduk. Gerçekten bir aile gibiydik. Ben mesela Ankara’da tesislerde odam var, orada kalıyorum. 7/24 orada mutluyum. Orada sabah kalktığında günaydın, akşam yatarken iyi akşamlar diyebileceğim insanlar vardı. Bu başarıda onların çok büyük payı var, onlardan biri olmamış olsa çok eksik olurduk. Bana bir kere saygısızlık yapmadı bu saydığım insanlar. Ben hepsini çok seviyorum. Birlikte çok güzel günler yaşadık, güzel şeyler yaptık ama esas aktörleri de futbolcular. Gerçekten bir sezon boyunca işlerini çok doğru yaptılar, inandılar. Kendi takımlarında daha önceden kaptanlık yapmış, sezon başında bizle beraber olan 11-12 büyük kariyerli oyuncular vardı. En gencinden, en büyüğüne kadar bir gün bile saygısızlık yapmadan bize güvendiler, bizler de onlara inandık.”
Teknik direktörün arkasında durdu
MKE Ankaragücü’nde başarıyı getiren en önemli faktörlerden birisi de Başkan Koca ve yönetiminin, teknik direktör Mustafa Dalcı’nın arkasında durması oldu.
Sezon içinde birçok kez eleştirilen, hatta taraftar desteğini bile zaman zaman kaybeden Dalcı’ya olan güven ve destek, Faruk Koca tarafından hiç eksilmedi.
İlk haftadan son haftaya kadar görevinde kalan nadir isimlerden biri olan Dalcı, 2017-2018’den sonra da Ankaragücü’nde sezonu tamamlayan ilk teknik adam oldu. Başarı da istikrarla geldi.
Aile ortamı
Sarı-lacivertlilerde büyük bir aile ortamı da başarının sırlarından birisi.
Özellikle deplasman haftalarında, ailelerinden uzakta olan futbolcuların birbirleriyle dostluk ilişkisi gözlerden kaçmıyor.
Sezonun son haftalarına doğru en kritik deplasmanlardan biri olan Bereket Sigorta Ümraniyespor maçından önceki gün genç futbolcu Ali Kaan Güneren’in doğum gününün kutlanması, yeni çocuğu olan takımın atletik performans uzmanı Cüneyt Yüksel’in mutluluğunun da birlikte yaşanması birlikteliğin en güzel göstergeleriydi.
Ali Kaan, doğum günü pastasını üflerken, dileğinin şampiyonluk olarak belirtti ve bu isteği de birkaç hafta sonra gerçeğe döndü.
Mustafa Dalcı’dan şampiyonluk konuşması
Mustafa Dalcı, son maç öncesi şampiyonluk konuşmasında, taktik dışındaki motivasyonu da şu sözlerle sağladı:
“Siz bu maçtan sonra 112 yıllık çınarın oyuncuları olarak tarihe geçeceksiniz. Tarihin içinde olacak şahsiyetlersiniz. Bunun bilinciyle sahaya çıkın ve bu şampiyonluğu bizi destekleyen insanlara, bu camiaya ve sizi sevenlere yaşatın. Size inanıyorum, size güveniyorum. Hepinizin yüreğinden öpüyorum, Allah yardımcınız olsun.”
Şampiyonluk kutlaması
MKE Ankaragücü, şampiyonlukla gelen Süper Lig mutluluğunu da büyük bir coşkuyla yaşadı.
Faruk Koca’nın direktifiyle şampiyonluk kutlamaları, 19 Mayıs Stadı’nın arazisinde “stadın yeniden yapılmasına işaret etmek amacıyla” yapıldı.
Şarkıcı Demet Akalın başta olmak üzere birçok isim verdikleri konserlerle binlerce Ankaragüçlü taraftarları coşturdu.
Büyük bir kalabalığın olduğu törende futbolcular çocuklar gibi eğlenirken, Ankara unutulmaz bir geceye şahitlik etti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***