İngitere’de koronavirüs yasakları döneminde Başbakanlık Konutu’nda verilen partilere katılanlar BBC’ye neler yaşandığını anlattı.
BBC’nin Panorama programına konuşan Başbakanlık çalışanları, koronavirüs nedeniyle vatandaşlara getirilen tüm sınırlamalara karşın bu partilerin nasıl tıkabasa dolduğunu, herkesin nasıl kucak kucağa oturduğunu, partinin çöplerinin nasıl ortada öylece bırakıldığını bir bir sıraladı.
İngitere Başbakanı Boris Johnson’ı koltuğunu kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya getiren parti skandalıyla ilgili olarak bu partilere katılanlar ilk kez medyaya açıklamalarda bulunuyor.
Başbakanlık çalışanları, bu partilerin ertesi günü işe geldiklerinde binanın dört bir yanında boş içki şişeleri bulduklarını, çöp tenekelerinin ağzına kadar dolu olduğunu ve yemek artıklarının masaların üzerinde açıkta bırakıldığını gördüklerini anlattılar.
Hatta bazı partilerin çok geç saatlere kadar devam ettiğini, evlerine gidemeyenlerin Başbakanlık binasında sabahladıklarını da belirttiler.
Başbakanlık çalışanlarından bazılarının bu partilere katılıp sorumsuzca davrananları uyarmaya çalıştığı, ancak cevaben kendileriyle dalga geçildiği de belirtildi.
BBC konuyla ilgili olarak Başbakanlık’tan görüş istedi. Ancak Başbakanlık BBC’ye yanıt vermeyi reddetti ve bu hafta sonuçları açıklanması beklenen soruşturmanın ardından bir açıklama yapılacağını belirtti.
Hükümet nezdinde üst düzey bürokrat Sue Gray liderliğinde hazırlanan ve koronavirüs yasakları döneminde Başbakanlık binasında verilen partileri araştıran soruşturmanın bulgularının bugün açıklanması bekleniyor.
Londra Emniyet Müdürlüğü, içkili partilere ilişkin soruşturmasını 20 Mayıs’ta tamamlamış, sekiz farklı tarihte düzenlenen etkinlikler kapsamında toplamda 83 kişiye 126 adet ceza kesildiğini duyurmuştu.
Ancak Başbakanlık Ofisi, Johnson’ın soruşturma sonucunda yeni cezalar almayacağını bildirmişti.
Başbakan Boris Johnson yalnızca Haziran 2020’de katıldığı bir doğumgünü partisi nedeniyle ceza almıştı.
Ancak ITV News’un 13 Kasım 2020’de Başbakan İletişim Direktörü Lee Cain için Başbakanlık’ta verilen veda partisinde Başbakan Johnson’ın kadeh kaldırırken çekilmiş yeni görüntülerine ulaşmasının ardından gerek polis teşkilatı gerekse Başbakan Johnson üzerindeki baskı da arttı.
16 Nisan 2021’de Prens Philip’in ölümünün ardından verilen bir diğer partide de insanların dans ettiği, bir noktada gürültünün ayyuka çıkması sonucu güvenlik görevlilerinin gelip partidekilere binayı terk etmeleri uyarısında bulunduğu belirtildi.
BBC’ye konuşan ve kimliklerini açıklamak istemeyen üç Başbakanlık çalışanı, tüm ülke koronavirüs yasakları nedeniyle karantina kuralları altında yaşarken Başbakanlık binasında kuralların nasıl düzenli olarak ihlal edildiğini gözler önüne serdi.
BBC’ye açıklamalarda bulunan Başbakanlık çalışanları, partilerin bir noktada rutin haline geldiğini söyledi.
İçlerinden biri, “Artık her hafta bir parti oluyordu. Cuma günü partilerinin davetleri artık takvimlere dahi işlenir olmuştu” diye konuştu.
Cuma Şarap Zamanı (Wine-Time Friday – WTF) olarak adlandırılan partilerin genellikle akşam üzeri 16.00 sularında verildiği belirtiliyor.
Ancak partilerin sadece Cuma günleriyle sınırlı olmadığı da ifade ediliyor.
Paralel evren
Peki bütün ülke Covid 19 yasakları nedeniyle karantina altındayken Başbakanlık’ta bu partilerin verilmesi nasıl mümkün olabildi?
BBC’ye konuşan üç Başbakanlık çalışanı da o dönemde Başbakanlık’ta paralel bir evrenin hakim olduğu görüntüsü çiziyorlar.
İçlerinden biri “Kurallar bizi bağlamıyordu, kendi balonumuzda yaşıyorduk. Her şey normalmiş gibi hayat devam ediyordu. Sosyal mesafe falan yoktu. Maske de takmıyorduk. Dışarıdaki dünyadan tamamen farklı bir hayat sürüyorduk” diyor.
Bu partilere Başbakan Johnson’ın şahsen onay verdiği hissinin de hakim olduğunu söylüyorlar:
“Dairesine giderken yol üzerindeki partilere de uğruyordu. Hayır, bunun yapılmaması lazım falan demiyordu. ‘Lütfen herkes evine gidebilir mi, bu parti dağılabilir mi?’ de demiyordu. ‘Sosyal mesafeye dikkat edelim ya da herkes maskesini takabilir mi?’ de demiyordu.
“Hayır, hiç kimseye hiçbir şey söylemiyordu. Kendine de bir kadeh koyup içiyordu.”
Başbakan Boris Johnson bir partiye katıldığı için ceza almış, ancak başka herhangi bir partiye katılmadığını, kuralları ihlal etmediğini ya da Başbakanlık binasında kuralların ihlal edildiğine dair bir bilgisi olmadığını ileri sürmüştü.
Ancak Başbakanlık çalışanları Johnson’ın bu iddialarına inanmanın hayli güç olduğunu söylüyor.
Parti skandalının Başbakan Johnson’a siyasi maliyeti henüz çok ağır olmadı ancak kamuoyunun kendisine ve makamına duyduğu güven eridi ve istifası için çağrılar arttı. Johnson üzerindeki tüm baskılara rağmen şu ana dek koltuğunu korumayı başardı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***