Eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı ve Ekonomist Fatih Özatay, nisan ayında 5,5 milyar dolara ulaşan cari açık verilerini değerlendirdi. Özatay, hükümetin eylül ayından beri başlayan faiz indirimleriyle, cari açığı azaltarak dolar bollaşmasını sağlamak ve doların düşüşüyle enflasyonu dizginlemek hedefini hatırlattı.
Faiz indirimlerinin dolarda yarattığı yükselişe savaş ortamında artan özellikle enerji ve emtia fiyatlarındaki yükselişin eklendiğini ve enflasyonun yüzde 70’e fırlayarak durumun sürdürülemez bir hal aldığını ifade eden Özatay Yetkin Report’taki yazısında şöyle dedi:
“Böyle bir ortamda –ortama gelinmesinde her ne kadar çok önemli bir rol oynadıysalar da- karar alıcıların paniklememesi gerekiyor. Paniklerlerse, panik kararlar alınıyor. Bu kararlar kulaklara kar suyu kaçırabiliyor. Sürdürülemez durumun sürmesi açısından büyük bir risk bu.
Son zamanlarda açıklanan bazı kararlar döviz işlemlerinin bir yandan giderek kontrol altına alınmaya çalışıldığı diğer yandan bankalara ve onlardan da Merkez Bankası’na -ne olursa olsun- biraz daha döviz gelsin amacıyla hareket edildiği izlemi veriyor. Üstelik bu kararlar bir paket olarak –tutarlı bir bütün olarak ve tek seferde- açıklanmıyor. ‘Şu gün şu, bugün de bu’ şeklinde açıklanan kararlar belirttiğim izlenimi daha da güçlendiriyor. ‘Bir telaş mı var?’ sorusunu akla getiriyor. Olduğundan / olacağından daha fazla döviz talebi yükseliyor.
Bunlar yetmiyormuş gibi bir de yeni düşük faizli konut kredisi paketi açıkladık. Sanki başımıza bu gelenlerin temel nedeni faiz indirimi değilmiş gibi yapmayı sürdürdük. Bu satırlar yazılırken dolar kuru 15,60 düzeyine çıktı. Risk primimiz 700’ün üzerinde. Ekonomi politikası oluşturanlar ile uygulayanlar belki üzerlerinde biraz düşünürler de bu sevimsiz gidişatın önlenmesi açısından bir yararı olur istedim. Ahretliğimi kurtarma yazısı anlayacağınız…“
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***