İspanya 1. Futbol Ligi (La Liga) ekiplerinden Getafe’de bu sezon attığı 15 golle dikkatleri üzerine çeken milli futbolcu Enes Ünal, kendisiyle ilgilenen takımlar bulunduğunu ancak Madrid’de çok mutlu olduğunu söyledi.
La Liga gol krallığı yarışında 26 gollü Karim Benzema ve 17 golü bulunan Iago Aspas’ın ardından 3. sırada yer alan Enes, Getafe’nin maçlarını oynadığı Coliseum Alfonso Perez Stadı’nda, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Sezona kötü başladıklarını ancak Quique Sanchez Flores’in göreve gelmesiyle çıkışa geçtiklerini hatırlatan Enes Ünal, “Benim de performansım takımla doğru orantılı şekilde gitti. Sezona ben de kötü başladım. Ondan sonra hocamız değişti. Yeni gelen hocayla birlikte gerçekten inanılmaz bir enerji yakaladık. Bu bana da çok büyük bir katkı sağladı. Ben de bunun ekmeğini yiyorum. Futbolda hiçbir zaman özellikle forvet olarak tek başına gol atmak çok zor bir iş, Messi ya da o tarz bir oyuncu değilsen bu gerçekten çok zor. O yüzden takımın bunda çok büyük bir katkısı var.” ifadelerini kullandı.
Milli futbolcu, “Getafe ile 2025’e kadar sözleşmen var. Bu performansın sonrasında transfer teklifleri alıyor musun?” sorusunu, “Tabii bazı şeyler, bazı ilgiler oluşuyor ama daha sezon bitmedi, çok erken. Benim ve takımım için en önemli şey bu sene ligde kalmak. Ona ulaştıktan sonra oturulur, konuşulur. Kulüp ne istiyor? Çünkü 3 yıl daha sözleşmem var. Serbest kalma bedelim çok yüksek bir rakam. Burada ben ve ailem mutluyuz. O yüzden bu hep birlikte oturulup konuşulacak bir şey.” şeklinde yanıtladı.
“Sana olan ilgiler, İspanya içinden mi, İspanya dışından mı?” sorusuna ise Enes Ünal, “Her yerden var. İçeriden de dışarıdan da” yanıtını verdi.
Golcü futbolcu, her sezon gelişmeyi sürdürdüğünün altını çizerek, bu sezonki performansı hakkında, “Sahanın içinde daha bir olgunluk var. Daha az gol stresi var, Zorlama veya ‘hemen gol atmam lazım, şöyle olmalı’ hissiyatı yok. Bu da zamanla forvetlerin yaşadığı bir şey. Repertuvar işi. Forvetin o repertuvarı kazanması gerek, ben de o repertuvarı kazandığımı düşünüyorum. Farklı tarzda goller atmaya başladım. Özellikle gençlikten bu yana en eksik kalan gol vuruşlarımdan biri kafa vuruşuydu. Bu sene 4 tane kafa golü attım, önceki senelerde de attım. Yavaş yavaş çok daha iyi seviyeler geliyor. Oyun olarak ve her türlü klasmanda geliştiğimi düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
“Benzema, Ronaldo, Messi farklı bir ligde biz farklı bir ligde mücadele ediyormuşuz gibi oluyor”
Real Madrid’in Fransız yıldızı Karim Benzema’nın 26 golle ilk sırada bulunduğu La Liga gol krallığı yarışını da değerlendiren Enes, “Benzema, Ronaldo, Messi farklı bir ligde, biz farklı bir ligde mücadele ediyormuşuz gibi oluyor. Onların oynadıkları seviyeler, attıkları gol sayıları çok absürt rakamlar. Biz de ikincilik seviyesinde savaşıyoruz.” yorumunda bulundu.
Enes, “Cristiano Ronaldo’nun Real Madrid, Lionel Messi’nin de Barcelona’dan ayrılmasının ardından daha adaletli bir gol krallığı yarışı oluyor mu?” sorusunu ise “Benzema arayı açmasaydı iyi olacaktı ama yine Benzema orayı biraz bozdu. Onların ayrılması daha çok sayıların biraz daha normale döndüğünü, gol atmanın o kadar kolay olmadığını gösteriyor. Onların attıkları goller ve seviyeler çok farklı.” şeklinde yanıtladı.
Golcü futbolcu, “Sana göre bu yıl Benzema Ballon d’Or’u (Altın Top) kazanmayı hak ediyor mu?” sorusuna, “Kesinlikle hak ediyor. Umarım alır. Çok saygı duyduğum, çok da beğendiğim bir oyuncu. Birçok sene çok eleştirildi, diğer yıldızların altında eziliyor, unutuluyor gibi oldu. Onun için ben de çok mutluyum. Gerçekten bir forvetin yapabileceği her şeyi çok iyi bir şekilde yapıyor.” yanıtını verdi.
“Bütün sezon ateş üstünde yürüdük”
Ligin bitimine 3 maç kala düşme hattının 5 puan üzerinde bulunan Getafe ile zorlu bir sezonu geride bıraktıklarını aktaran Enes Ünal, “Ligden düşme endişesi yaşıyor musunuz?” sorusu üzerine şöyle konuştu:
“Aslında bütün sezonu öyle geçirdik. Bütün sezon ateş üstünde yürüdük, bizim için çok zor bir sezon oldu. İnanılmaz kötü başladık, bir sezona ne kadar kötü başlanabilir diye sorsalar herhalde ancak bu kadar olabilirdi. İlk 10-11 maçta sadece 1 beraberlik alabildik. Bunun ardından bu seviyeye gelmemiz, bu kadar fazla puan toplayabilmemiz ve daha rahat bir konuma gelmemiz bizim için çok büyük bir iş. Büyük bir enerji gerektiriyordu ve bunu başardık. Artık en sonuna geldik, inşallah 1 galibiyetle bizim için ligde kalmak garanti olacaktır.”
Quique Sanchez Flores’in yakaladıkları çıkışta büyük payı olduğunu vurgulayan Enes, “Bizim için X faktör dedikleri şey kesinlikle hoca oldu. Cenaze gibi bir soyunma odasını alıp hayata döndürdü. Çok büyük bir iş yaptı. Hoca ve yardımcıları geldikleri ilk günden bu yana bana çok büyük bir öz güven aşıladılar. Beni önceki yıllara kıyasla daha çok forvet, 9 numara gibi oynatıyorlar. O şekilde istiyorlar. Bu da bana çok yardımcı oluyor. Ceza sahasına, gole daha yakınım. O da zaten istatistiklere yansıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
La Liga’da en beğendiği oyuncuları da açıklayan milli futbolcu, “Benzema, Vinicius, Pedri, Joao Felix, Birçok oyuncu var. Ligin gözden uzak oyuncuları var mesela alt sıralarda oynayan Jorge Molina diye bir forvet var, Getafe’nin efsane forvetlerinden, şimdi Granada’da oynuyor. 40 yaşında, yine 9-10 gole ulaştı. Çok saygı duyduğum, benim de kariyer uzunluğu olarak örnek aldığım oyunculardan birisi. Her takımın kendi yıldızı ve iyi oyuncuları var. İspanyol oyuncu havuzu çok geniş. Bizim takımda Okay Yokuşlu var mesela.” ifadelerini kullandı.
Enes, “Hollanda, Belçika ve İspanya’da futbol oynadın. Bursa’dan ilk olarak Manchester City’ye transfer oldun ancak İngiltere’de forma giyemedin. Hedeflerin arasında İngiltere’de futbol oynamak var mı?” sorusu üzerine de “İngiltere’de oynamam gerek diye özel bir hedefim yok. Şu anda evimi buldu diyebilirim. Aile olarak, kişisel olarak, kulüp olarak da aile yapısı olan bir kulüp. Oynadığım futboldan, hayatımdan keyif alıyorum. Bu benim için çok önemli. Buradan ayrılmam için de beni kesinlikle ikna edecek bir şey olması gerek.” açıklamasını yaptı.
“Sabah antrenmana geldiğimizde hala kimse inanamıyordu”
Real Madrid’in, Şampiyonlar Ligi yarı final rövanş maçında İngiliz ekibi Manchester City’yi uzatmalarda 3-1 yendiği maçı büyük bir keyifle izlediğini aktaran Enes Ünal, “Maçın ardından sabah antrenmana geldiğimizde hala kimse inanamıyordu. Real Madrid inanılmaz bir takım. Oynadıkları o stadın özel bir atmosferi, özel bir havası var. O formanın özel bir ağırlığı var. Kazanma ağırlığı var. Yine onu gösterdiler. Şampiyonluklarını ilan ettiler, onun üzerine Şampiyonlar Ligi finaline kaldılar. Onlar için inanılmaz bir hafta oldu.” şeklinde konuştu.
Enes, “Real Madrid’de eskisi kadar büyük yıldızlar yok ama gücünden bir şey kaybetmedi. Bunu neye bağlıyorsun?” sorusunu, “Yine kemik iskeletten kalan oyuncular var. Real Madrid’in ne olduğunu diğerlerine açıklayacak, yeni gelen gençlere ifade edebilecek oyuncular hala devam ediyor. Bunun da önemi çok büyük.” şeklinde yanıtladı.
Golcü oyuncu, “Messi’nin ayrılığının ardından Real Madrid’in Barcelona ile arasındaki farkı açtığını düşünüyor musun?” sorusuna ise “Bu sene öyle oldu. Geçen sene de Atletico ligi götürdü. Biraz çalkantılı bir dönem yaşadılar. Tarihte baktığımızda her takımın böyle dönemli olmuştur, özelikle uzun sene ligleri domine eden oyuncuların ayrılmasından sonra böyle şeylerin yaşanması normal. Ama büyüklüklerinde bir şey kaybetmiyorlar tabii ki. En kısa zamanda Barcelona da o seviyeye dönecektir.” yanıtını verdi.
“Getafe’de geçen seneki hocamız ‘Ceza sahasında eminseniz kalkmayın’ diyordu”
A Milli Futbol Takımı’nın, 2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri play-off turu yarı finalinde Portekiz’e 2-1 mağlup olarak Dünya Kupası şansını yitirdiği maçı ve penaltı kazandırdığı pozisyonu da değerlendiren Enes Ünal şunları söyledi:
“Maça iyi başlayamadık, ilk yarının ortalarında toparladık, pozisyonlara girdik ama değerlendiremedik. Devreyi 2-0 geride kapattık. İkinci yarı maç ortada başladı, sonra Burak ağabeyi golünü attı. Tam o anda rüzgar bize döndü. Oyuna girdim, rüzgarın bize döndüğünü, rakibin strese girdiğini hissettim. Son dakikalarda kaybettikleri maçlar da vardı, Sırbistan’a öyle kaybetmişlerdi. Sonra o penaltı oldu. Getafe’de geçen seneki hocamız hep ‘Öyle bir şey olduğunda, ceza sahasında eminseniz kalkmayın’ diyordu. Bunu ilk kez Portekiz maçında yapmadım. Geçen sene Barcelona’ya karşı da aynısı oldu. Araujo ayağıma basmıştı, hakem devam ettirmişti, yine kalkmamıştım, yine penaltı olmuştu. Bir şeyden eminsen, onu istemen, arkasında durman gerek. Ben de öyle yaptım ama nasip değilmiş, Burak ağabeyi penaltı konusunda da futbol olarak da örnek alınacak birisi. Normalde inanılmaz bir penaltıcı. Nasip değilmiş, olmadı. Çok üzüldük gerçekten, bizim için de büyük bir hayal kırıklığı oldu. Maç başladığı gibi bitse bu kadar büyük hayal kırıklığı olmazdı, hak etmedik derdik ama rüzgar bize döndükten, maçı oraya getirdikten sonra daha büyük hayal kırıklığı oldu.”
“O benim sorumluluğum da haddim de değildi”
Enes, “Burak Yılmaz’ın atışı öncesinde penaltı noktasına gittin. O an penaltıyı atmak istedin mi?” sorusuna, “Yok hayır. Orada penaltı noktasına gitmemin sebebi Burak ağabeyin kafasına girmesinler, psikolojik olarak ona baskı yapmasınlar diye oraya gittim. O rahat etsin, kimse konuşmasın diye. Takımın penaltıcısı, kaptanı o. Onun sorumluluğuydu. O benim sorumluluğum da haddim de değildi. Onun atması gerekiyordu, attı. Ben de kaçırabilirdim, zaten oradan döndük bir ya da iki hafta sonra burada Getefe’de penaltı kaçırdım. Sonuçta penaltıyı atan kaçırıyor.” yanıtını verdi.
Milli futbolcu, “Burak Yılmaz, A Milli Takıma veda etti. Milli takımın birinci forveti olmaya hazır mısın?” sorusu üzerine şunları ifade etti:
“Hiç bu şekilde milli takıma gitmemiştim. Bu şekilde öz güvenle, hem oynamaya hazır olarak hem de oynama şansı daha büyük olacak şekilde. Uzun süre arkada bekledim. Bu da kolay değil. Uzun senelerdir milli takıma gidiyorum ama aldığım süreler hep sonradan girme ya da 45 dakikalar. O da tam olarak sizi takıma adapte edemiyor. İnşallah bundan sonra daha güzel olur. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım. Benim için en önemlisi bu.”
A Milli Takım Teknik Direktörü Stefan Kuntz ile yalnızca bir kamp dönemi geçirdiğini hatırlatan Enes, “Zaten hoca Alman o yüzden daha disiplinli, özellikle fiziksel olarak daha tempolu bir takım istiyor, Daha sert, daha sağlam bir takım istiyor. Disiplinli olmamızı, modern bir futbol oynamamızı istiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Golcü futbolcu, ay-yıldızlı ekibin 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’na (EURO 2024) katılma şansının sorulması üzerine ise, “İyi bir takımımız var. Bundan kimsenin şüphesi olduğunu düşünmüyorum. İyi bir havuz oluştu. Yeni gelen gençler de var. Önemli olan takım olarak modern futbola adapte olmak, fiziksel ve takım oyunu olarak iyi bir duruma gelebilmek. Teknik ve bireysel olarak sıkıntı yaşayacağımızı düşünmüyorum.” şeklinde konuştu.
“Bursaspor sadece benim ya da Bursalılar için değil, Türk futbolu için önemli”
Enes Ünal, ‘Bursaspor’un önemli isimlerinden biriydin. Yeşil-beyazlı ekip ligde kalma mücadelesi veriyor. Sence bunu başarabilecekler mi?” sorusunu, “Bursaspor da benim için önemli. İnşallah kalır. Bursaspor sadece benim ya da Bursalılar için değil, Türk futbolu için önemli. Türk futbolu için hem altyapısıyla hem taraftarıyla önemli bir değer. İkinci ligden de düşmesi acı verici olur. Hayal kırıklığı.” şeklinde yanıtladı.
Enes, Madrid’deki yaşantısı hakkında ise, “Madrid’i nasıl anlatayım? Anlatılmaz, yaşanır. Yaşamak için çok rahat bir şehir. Kimse seni rahatsız etmiyor. Yapabileceğin her şey var. Kızım oldu, 2 yaşına geliyor. Onun için her türlü olanak var. Okulu olsun, eğlence olsun. O doğduktan sonra hayatımız daha çok ona yöneldi. Onun yetişmesi, büyümesi bizim için çok güzel.” ifadelerini kullandı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***