YORUM | ALPER ENDER FIRAT
Onlar hacıyatmaz gibidir. Her devirde bir şekilde ayaktadır ve bir yolunu bulup o kabinde yerlerini alırlar. İktidarla var olur, ondan güç alırlar, devlet gücü onların varlık sebebidir; bu yüzden her daim onunla iyi geçinirler. Bu yüzden sahici bir şekilde iktidarları ve iktidar kullanımını sorgulamazlar. Devlet gücünü kullananlar ya da kullanmaya hazırlananlarla etrafında halka oluşturan gazetecilerin fotoğrafı tam da Türkiye’nin fotoğrafıdır.
İktidarı kimin kullandığının aslında önemi yoktur. Rüzgar hangi yönden eserse hemen o yöne döner, konjonktür onlardan ne isterse yerine getirir, hava durumu neyi gerektiriyorsa hararetle onu savunurlar. En büyük özellikleri ‘mış’ gibi yapmaktır. Haktan yana, adaletten yana, ülkeden yana, milletten yana ‘imiş’ gibi yaparlar. Ama muktedirlerin karşı olduklarına, en hunhar yırtıcılıkla saldırır, düşmüş olandan, zayıftan tiksinti derecesinde nefret ederler.
İktidarın rüzgarına hava gibi, su gibi ihtiyaçları vardır, iktidara yakınlığı ölçüsünde hem patronundan kabul görür hem de aynadaki kendisinden. Kabine davet edilmediğinde kendisi bile özbenliğinden nefret eder.
Oraya davet edilmeyi, kabul görmek, aileye dahil olmak için her davete arkalarına bakmadan koşarlar. İktidardan davet alabilmek için yaptıkları kulisleri, iyilik hoşluk mesajlarını, ihtiraslı lobi faaliyetlerini söylemiyorum bile.
Güç bela davet edildikleri iktidarın uçuş kabininden, bir daha inmemek için yalayabildikleri kadar yalar, yalakalık yapar, her kelimeye ‘efendimle’ başlar ‘siz nasıl tensip buyurursanız’ diye bitirirler.
Kazanana aşk ile bağlı olduklarından, muktedir, kabinden yaka paça atmadıkça oradan inmesine neden olacak cümleler kurmaz, iktidarı rahatsız edecek haller içine asla girmezler. Olası bir hoşnutsuzluğa verdikleri ilk tepki ‘efendim beni yanlış anladınız, asla öyle bir şey demedim’ olur.
Ekrem İmamoğlu’nun gazetecilerle Rize’ye giderken çektirdikleri fotoğrafa bakınca değişen tek şeyin Recep T. Erdoğan’ın yüzü yerine İmamoğlu’nun olduğunu fark ediyor insan.
Yıpranmış, deforme olmuş, ayakta duracak mecali kalmamış Recep T. Erdoğan yerine İmamoğlu monte edilmiş. Öylesine tanıdık, öylesine bildik bir fotoğraf ki… Zaten İmamoğlu da yıpranmamış Recep T. potansiyeli yok mu? Karadenizli, belediyeci, demagog, her türlü anlaşmaya müsait. Üstelik İngiliz Büyükelçisi’yle pek çok kere yemek yemişliği var.
İmamoğlu’nun verdiği fotoğraf ülkedeki müteahhit mafyasına, siyaset esnafına, uluslararası şebekelere merak etmeyin düzen değişmeyecek mesajından başka bir anlam ifade ediyor mu sizce? Türkiye için artık taşınamaz hale gelen Recep T.’nin yerine beni monte edin her şey olduğu gibi devam etsin mesajı değil mi?
Hem katilin şefi Alparslan Türkeş’e selam çakan, hem maktül Ümit Kaftancıoğlu’na ağıt yakan bir siyasetçiden söz ediyorum. Hem kameralar önünde aşır okuyan dindar, hem CHP’li sosyal demokrat, hem STV’nin spor programlarının değişmezi, hem konjonktüre uygun olarak fütü türkücüsü, hem fanatik Trabzonsporlu, hem sempatik Fenerbahçeli ve hepsinden önemlisi müteahhit Ekrem İmamoğlu… kabin ekibini almış Recep T.’nin yerine monte edilecek en iyi isim benim diye feryat ediyor.
Havayı koklayan, rüzgarı hesaplayan, terse düşmemek için ince eleyip sık dokuyan her devrin gazetecileri muhtemel iktidar sahibinin etrafında konuşlanıyor. Akif Beki, Nagehan Alçı, Ertuğrul Özkök, İsmail Saymaz. Birazdan yanlarına Fikret Bila, Yiğit Bulut, Ardan Zentürk, Nedim Şener ve benzerleri de yanaşır.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***