Hüzn ü keder def’ ola
Dilde hicâb ref’ ola
Cümle günah af ola
Bayram o bayram ola
Ramazan gelirken bin nazla ve dolu dolu düşüncelerle gelir. Gece-gündüz hep gufranla tüllenir durur. Miâdı dolunca da kendini duyura duyura gider. Ne var ki Ramazanlaşan ruhlara tam bir boşluk yaşatmamak için bizi, hayrı, bereketi, neş’esi sıkıştırılmış bir gün diyebileceğimiz bayrama emanet eder. Ramazan’la sıcak alaka kurabilmiş hemen herkes bayramı, ilâhî ihsanların üzerimize sağanak sağanak yağdığı bir zaman olarak duyar.
Bayramlar, insani münasebetlere en pratik bir vesiledir. İnsanlığın tamamını kucaklayacak sevgi, hoşgörü, herkesi kendi konumunda kabul ve kardeşlik gibi evrensel insani değerlerin temsil edilip dünyanın dört bir yanındaki muhtaç gönüllere cömertçe sunulacağı en müsait bir zemindir. Aynı zamanda o, dil, din, ırk ve renk ayrımı gözetmeksizin bütün insanlarla kitleler hâlinde kaynaşmaya en münasip bir vasattır.
Şimdilerde bayramlar bizim için, hüzün ve keder berzahında yaşanıyor. Ruhlarımız bir yandan bayrama dair en ulvî hisleri yaşamayı isterken, diğer yandan içinden geçtiğimiz ifritten dönem ve bu dönemde ardı arkası kesilmeyen zulümler gönüllerimize âdeta keder ve tasa pompalıyor. Nâhak yere zindanlarda tutulan on binlerce masumu, bir bayrama daha onların hasretiyle giren yüzbinleri ve dört bir yanı kaplayan zifiri karanlığı düşündükçe “Bayram gelmiş neyime; Kan damlar yüreğime” iniltisi yüreğimize bıçak gibi saplanıyor. Ancak bizler sinelerimizde, onca mazlumiyet ve mağduriyetin burukluğunu duyduğumuz aynı anda, ileride erişeceğimize inandığımız firdevslerin hülyâlarıyla da teselli bulmaya çalışıyoruz. Gözlerimiz bahar bulutları gibi yaşlar dökerken, iç dünyamızda geleceğe dair ümitler filizlenip boy veriyor. Zemherîde de bulunsak, Rabb-i Rahîmimizin lütfuna ve keremine olan îmanımız bize, taptaze yeni baharlar vaad ediyor!
Ben şimdilerde, yaşayacağımıza inandığım o mübarek günlerin hasretiyle hep içimi çekip dursam da o müstesna zaman dilimlerini saat, dakika ve saniyeleriyle ruhumda duyup tadabiliyor ve dostlarla el ele, gönül gönüle buluşacağımız o “eyyâmullah”ı bütün letâfetiyle hissedebiliyorum. Ve Allah’a itimadım sayesinde zulümlerin biteceği, karanlıkların kaybolup her yanı nurların saracağı, kinlerin, nefretlerin yerle bir olup sevginin ve kardeşliğin bütün insanlığı kuşatacağı o güzel günleri bayram coşkusuyla yaşayacağımıza inanıyorum.
Feryatları arşa dayanmış mazlum ve mağdurların kırık kalpleriyle ettikleri dualar hürmetine, zulmün kökünü kesip, en yakın zamanda bütün insanlığı hakîki bayramlara eriştirmesini Kudreti Sonsuz’dan (c.c) niyaz ediyorum!
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***