Elena Krawzow, gelen işaretle platformdan havuza doğru süzülüyor. Yarım saniyelik bir sessizlik. Sonrasında elleri havuzun yüzeyini delerek suya giriyor ve sessizlik bozuluyor. Krawzow suya dalıyor ve kulaçları saymaya başlıyor.
Krawzow sonrasını, “O anlarda etrafımda neler olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.” diye anlatıyor:
“Bunun bir nedeni engelim, diğeri de konsantrasyon.
“Kendimi odakta tutabilmek için kulaçları sayıyorum. Bu şekilde hangi kulaçta havuzun duvarı ile karşılaşacağım ve döneceğimi bilebiliyorum.
“Üçüncü ya da beşinci kulvarda ne olduğu hakkında hiçbir fikrim olmuyor. Sadece kendi yaptığımla ilgileniyorum. Tekniğim ve yarışla…”
28 yaşındaki sporcu görme engelli. Yalnızca yüzde 3 oranında görebiliyor. Suyun içinde ne rakiplerini, ne dalgaları ne de salondaki tepkiyi seçebiliyor.
Krawzow fotoğrafçıyı da görmüyor. Ama deklanşöre basıldığını, pozu konusunda talimatları ve cesaretlendiren cümleleri duyuyor.
O bugün havuzun atlama platformunda değil, deniz üzerinde bir iskelede… Altındaki su çarşaf gibi, güneş de manzarayı tamamlayacak şekilde yerini almış. Yalnızca bir bikini altı giyen Krawzow, fotoğrafçının yönlendiren sözleri ile ellerini saçlarında gezdiriyor.
Havuza çok uzak bir atmosfer bu… Her şeyin başladığı çizgiye daha da uzak…
Krawzow Kazakistan’ın güneyinde küçük bir kasaba olan Mergen’de dünyaya geldi. 1993 yılıydı. Ülkesi iki yıldan biraz uzun bir zaman önce bağımsızlığını kazanmıştı. Sovyetler Birliği’nden ayrılmanın izleri halen görünür durumdaydı.
Yatılı okul ve Almanya
Mergen ailesinin çiftliği tohum ve gelir sıkıntısı içindeydi. Krawzow ve kardeşlerinin günler boyunca çay ve ekmekle beslendiği oluyordu.
Yedi yaşına geldiğinde hayat daha da zor bir hal aldı. Öğretmenleri, tahtayı görebilmek için gözlerini kısmaya başladığını fark etti. Kitapları okuyabilmek için yüzüne yaklaştırıyordu.
Bu gelişme ailesinin ülkeden ayrılma isteğini güçlendirdi. Genç kızlarına iyi bakılacak, iyi tedavi sağlanacak bir yere gitmek arzusundaydılar.
İlk olarak Rusya’ya, Moskova’da bir göz hastanesine gittiler. Orada küçük kıza makula dejenerasyonu teşhisi koyuldu ve engelli çocukların gittiği, yaygın şekilde şiddetin olduğu bir yatılı okula gönderildi.
Elena 11 yaşına geldiğinde aile Almanya’da yeniden bir hayat kurmayı başardı.
“Ülke değiştirmek çok kolay değildi” diyerek o günleri hatırlıyor:
“Ben küçük bir köyde doğdum bu yüzden Avrupa tarzı hayat bana çok yeniydi. Kendimi uzaylı gibi hissettim.
“Ama ailemin kararı en iyisiydi. Almanya’da yaşamaktan çok memnunum çünkü buradaki insanlar, kendimi anlamamda bana yardımcı oldular. “
O yardımcılardan biri spor öğretmeni Michael Heuer’di. Krawzow’un bir su kuşu olduğunu fark eden Heuer, genç kız için bunun bir yol olabileceğini fark etti.
Hafta içlerini kulaç sayarak ve mesafe ölçerek suda geçiren Krawzow, hafta sonlarında da Berlin’in tekno kulüplerinde kendini müziğe bırakıyordu.
`Playboy gerçekten büyük bir şeydi`
2012 Londra Paralimpik Oyunları’na 18 yaşında bir genç olarak katıldı ve ülkesi Almanya’ya gümüş madalya kazandırdı.
Bir yıl sonra ise ilk dünya şampiyonluğunu elde etti.
2016 yılında, en sevdiği dal olan 100 metre kurbağalamada dünya rekoru kırdı.
Gelen başarılar ona olan ilgiyi artırdı. Bu da farklı kapıların açılmasını sağladı:
“Dünya Şampiyonluğu ve gelen rekorlarla önceden de popüler sayılabilirdim. Ama Playboy’un bu fotoğraf çekimi teklifi gerçekten büyük bir şeydi.
“Ben Playboy’da kapak olan ilk engelli kişiyim. Bu dünyadaki herkese, engelli birinin, engeli olmayan biri ile aynı olabileceğini göstermesi açısından bir adımdı.”
Krawzow, 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’nda 100 metre kurbağalamada altın madalya kazandı.
Daha önce başka Paralimpik atletler de aslında benzer pozlar vermişti.
İngiliz kısa mesafe koşucusu Jonnie Peacock, Attitude dergisine üstsüz poz vermişti. Peacock gibi diz altından ampute olan Amerikalı sporcu Sarah Reinertsen de ESPN’e çıplak poz vermişti.
Ama Playboy’un Almanya versiyonuna erotik pozlarla kapak olan Playboy’un Krawzow tüm diğer örneklerden fazla gündem oldu.
Ekim 2020 yılında gazete bayilerinde yer alan dergi bazı soruları da beraberinde getirdi: Paralimpik atletlere nasıl bakıyoruz? Böyle başka örneklere bakma konusunda rahat mıyız? Peki ya tekerlekli sandalyede bir atlet bu pozu verirse? Ya da bir beyin felci hastası?
Paralimpik atletlerden bazıları, “ilham timsali” olarak anılmayı sevmediklerini geçmişte dile getirdi.
Krawzow “Ben engelli biriyle engelsiz birinin aynı olduğunu göstermek istedim” diyor ve devam ediyor:
“İstediğimiz gibi yaşayabilmek için bir şans istiyoruz. Engelimizden bağımsız, kendimizi sevebilmek istiyoruz.
“Almanya’da nüfusun bir kısmı, engelli kişilerin yanında fazlasıyla utangaç ve çekingen. Bunun nedenini bilmiyorum. Biz tehlikeli değiliz. Normal insanlarız. Benim mücadelem bununlaydı; insanlara tamamen normal olduğumuzu, bizimle normal insanlar gibi konuşabileceklerini göstermek istedim.
“Birçok kişi bana Instagram’dan yazarak teşekkür etti. Bunun kendilerini motive ettiğini, kendilerini daha iyi hissettirdiğini söyledi. Bunu duymak çok güzeldi.”
Ama herkes fotoğraflara hayran olmadı. Kazakistan’ın küçük bir köyünden gelen anne ve babası için nesil ve kültür farkı çok fazlaydı.
Babası onunla erotik fotoğrafları konusunda konuşmadı. Sosyal medya hesaplarında paylaştığı diğer karelerin ise sıcaklık içermediği yorumunu yaptı.
Tüm bu tartışmalardan sonra yine rahat olduğu havuzdaydı.
Playboy çekiminden yaklaşık bir yıl sonra bütün bir mayo ile madalya için suya giriyordu.
Ancak Tokyo’da sudayken göremese de bir rakibi hissediyordu.
“50 metre dönüşü sonrası birinin benden önde döndüğü düşüncesi geldi. Belki de Rebecca benden hızlıydı.” diyerek o anları hatırlıyor.
İngiliz yüzücü Rebecca Redfern gerçekten çok kısa mesafeyle öndeydi. Krawzow altın madalyanın bir kez daha elinden kaydığını hissetti.
`Beyin tümörü ile gelen yıkım`
4 yıl önce dünya rekortmeni olarak gittiği Rio’dan 5. olarak dönmüştü.
Bir kez daha aynısını yaşamamak için santim santim öne geçecek şekilde hızlandı.
Krawzow bitişe ilk dokunan isimdi ama bunu en son o öğrendi:
“Gönüllüye zamanımın ne olduğunu sordum. Birinci olduğumu anladığımda bu benim için çok duygusal bir andı. Bu madalya için çok fazla fedakarlık yapmıştım ve dünyanın en mutlu kızıydım.”
Krawzow altın madalya sonrası seyahat etti, kutladı ve erkek arkadaşıyla nişanlandı. Hayat çok güzeldi ama baş ağrıları artıyordu.
Tokyo’da da bunları hissetmişti ama uzun uçak yolcuğuna, hava değişikliğine vermiş önemsememişti. Ama Paris’te yaşadığı ağrı sonrası tomografiye girdi ve burada habis bir beyin tümörü olduğu tespit edildi.
“Çok mutlu bir andaydım ve hemen bir saniye sonrasında teşhis… Tamamen yıkılmıştım” diyor Krawzow.
Genç yüzücü sonrasında bir ameliyat oldu. Arkasından da 10 ay süren kemoterapi ve radyoterapi seansları geldi.
Onunla son görüşmemiz böyle seans nedeniyle yarıda kesildi ama neyse ki doktordan gelen haberler iyiydi.
28 yaşındaki Krawzow, halen çalışıyor ve yarışıyor. Portekiz’de bir turnuva var önünde. Sonra da Paris 2024 oyunları.
Elena Krawzow, “Hayatta en önemli şeyin, evde oturup kötü şeyler düşünmektense hedeflere odaklanmak olduğunu düşünüyorum” diyerek halen ne denli istekli olduğunu gösteriyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***