Devlet Bahçeli
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun son grup toplantısındaki üslubunun sert olduğunu söyledi. Bahçeli, “Tarihe kayıt düşen üsluplardır. Tavsiyem; Türkiye gergindir, ekonomik yönden önemli sıkıntıları vardır, uzun yıllar terörle karşı karşıya kalmıştır. Böyle bir ortam içerisinde Türkiye’nin istikrara ve yumuşak bir iklime ihtiyacı var.” dedi.
Devlet Bahçeli, kendisini takip eden gazetecilerle dün akşam iftar yemeğinde bir araya geldi. Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplayan Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, partisinin TBMM grup toplantısındaki konuşmasının 12 dakika sürdüğünün hatırlatılması üzerine, grup konuşmasında çok sert üslup kullandığını anlattı. Bahçeli, “Tarihe kayıt düşen üsluplardır. Tavsiyem, Türkiye gergindir, ekonomik yönden önemli sıkıntıları vardır, uzun yıllar terörle karşı karşıya kalmıştır, komşu ülke ve coğrafyalarda sıcak savaşlar ve çatışmalar yaşanmaktadır. Böyle bir ortam içerisinde Türkiye’nin istikrara ve yumuşak bir iklime ihtiyacı var.” değerlendirmesinde bulundu.
Böyle bir ortamı germeye kimsenin hakkı bulunmadığını belirten Bahçeli, tahrik edici, şiddeti körükleyici, hakaret içerikli ifadelerden kaçınmak gerektiğini vurguladı.
Bazen konuşmaları sert üslupla yapmak zorunda kalmalarına rağmen mümkün olduğu kadar hakaretten uzak durduklarını belirten Bahçeli, şöyle devam etti:
- Son konuşma, altı partinin bir araya gelişi, önümüzdeki dönemde cumhurbaşkanlığı seçiminin sürekli gündemde tutulduğu bir ortamda çok anlamı olmayan konuşma olmuştur. Böyle bir sürece girdiği zaman yumuşatıcı bir iklimi vardı. Mesela bunlardan bir tanesi ‘helalleşme’ kavramı. Bu önemli bir kavramdır. Helalleşmek o kadar kolay olmaz, olursa da kardeşlik doğar helalleşmeden. Şimdi helalleşmeyi kavgalaşmaya çevirmenin anlamı yok.
- Şu an Türkiye’de helalleşmeyle başlayan kavgalaşmayla yola devam etmek istiyor. Yola devam ederken de ‘Kim varsa çıksın, önümden çekilsin, çekilmezse şöyle olur, böyle olur’ diyor. O zaman dinleyen kişiler bu tür cümlelerde adres ararlar, ‘Acaba kime söylendi, niçin söylendi?’ Bu adresi içeride mi ararlar, yoksa dışarıda mı?
- İçeride bulurlarsa çok farklı sonuçlar doğar parti açısından. Dışarıda bulurlarsa o zaman da onu yönlendiren merkezlerin tahriki, tahribi söz konusu oluyor gözükür. Bayramdan sonra helalleşmeyi kavgalaşmadan sıyırıp bayramlaşmaya dönüştürmesinde yarar var. Bu Türkiye’de siyaseten Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri açısından önemli bir döneme de işaret eder.
BENİM GÖNLÜMDE YATAN ADAY ERDOĞAN’DIR
“Kılıçdaroğlu aday mı?” sorusu üzerine ise Bahçeli, “Gönlümde yatanı başkasıyla paylaşmak doğru bir şey değil. Benim gönlümde yatan Cumhur İttifakı’nın adayı AK Parti Genel Başkanı’dır. Şimdi adayımız o iken ‘Şöyle olsun’ demek gönül kayması olur, o da sağlıklı olmaz. Gönül kayması çok önemlidir, risklidir, çok da zararlıdır. Onun için gönlümüzü bir yere vermişiz. Bu siyaseten de memleket meselelerinde de kesinleşmiş bir durumdur. Böyle bir durumda Allah selamet versin kim ne olacaksa olsun, bizden öte olsun da. Kavgayla adaylık olmaz. Ancak ve ancak kavganın derinleşmesi, yaygınlaşması gibi konulara Türkiye’ye götürür. Onun için kavgayla adaylığa heveslenmemelerinde yarar var” dedi.
‘7,65 Mİ İSTİBDAT MI?’
Gezi olaylarının sosyal ve ekonomik maliyetinin ortada olduğunu, konuyla ilgili tartışma ve mahkemelerin devam ettiğini belirten Bahçeli, “Bunların içinde istibdattı, şuydu, buydu… Yani ‘Ağaç keseceğiz’ diye gidiyorsunuz, kurşun atıyorsunuz. Bunun neresinde ‘istibdat’ diye yazıyor? Yeni merminin adı 7. 65 mi, istibdat mı?” ifadelerini kullandı.
EKONOMİ SABIR İŞİ
Bahçeli ekonomiye ilişkin bir soru üzerine, iktidarın uygulayacağı ekonomi politikasını gönülden desteklediklerini kaydetti. Bahçeli, “Ekonomi politikası sabır işidir. Bazı konularda dikkatli olmayı gerektirir. Bu bir tercih meselesidir.” dedi.
Ekonomide büyüme, istihdam, fiyat istikrarı, gelir dağılımı adaleti ve ödemeler dengesi olmak üzere 5 önemli nokta bulunduğuna işaret eden Bahçeli, “Bu beş sihirli nokta her zaman bir araya gelebilecek bir iktidara sahip olmaz. Enflasyonlar gelip geçidir, artar düşer, yükselir, vazgeçilir ama o değerler ortadan kalktıktan sonra neyle izah edeceksiniz? Şimdi kalkıp da Ukrayna ve Rusya’ya TIR’lar dolusu süt göndersek merminin karşısında sütün nasıl davranacağını bana izah eder misin? Süt hayatı mı devam ettiriyor, mermi hayatı mı söndürüyor, hangisi? Demek ki sütten evvel Ukrayna’da, Rusya’da ateşkese, barışa, huzura ihtiyaç var.”
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***