Erdal Doğan Gazete Karınca’da ‘Dışlanan HDP ve çantada keklikler!’ başlıklı bir yazı kaleme aldı. Doğan yazısında, Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi, 1-4 Nisan 2022 tarihleri arasında gündeme ve seçmen eğilimine dair Türkiye genelinde yaptığı anketin sonuçlarını ele alarak, “Veriler ortadayken demokrasiyi, hukuku ve parlamenter sistemi amaçladığını iddia ederek bir araya gelen 6 partiden oluşan Millet İttifakı’na şunu tekrar hatırlatmak gerekmekte: Popüler olarak yöneldiğiniz hedef seçmen kitlenizin tercihleri her an değişebilir” uyarısında bulundu. Doğan, “Hava, ekmek ve su kadar demokrasiyi, hukuku ve eğitimi olmazsa olmazlığının farkındalığındaki demokratik halk kesimlerini ve HDP seçmenini daha sağ, muhafazakar ve milliyetçi politikalara kurban edip ötelerseniz ya da bu kesimlere çantada keklik muamelesi yaparsanız şimdiden çok geçmiş olsun demek düşer bize ve hepimize” vurgusunu yaptığı yazının tamamı şöyle:
Türkiye’deki cezaevlerinde yatanların sayısı yeniden rekor kırıyormuş. Neden kırmasın ki? Ve bu gidişle kendi rekorunu hep yenileyecek gibi. Neden mi? Türkiye’de cezaevlerinin toplam kapasitesi 271 bin 823 kişi iken Mart 2022 sonu itibariyle cezaevlerinde 314 bin 502 kişi bulunuyor.
Adalet Bakanlığı verilerine göre ise; bu kişilerin 275 bin 965’i hükümlü, 38 bin 537’si tutuklu. Cezaevi nüfusunun 300 bin 253’ü erkeklerden, 12 bin 173’ü kadınlardan, 2 bin 76’sı ise çocuklardan oluşuyor. 2021 yılında cezaevlerinde 272 bin kişi olduğu dikkate alındığında toplam cezaevi nüfusu Mart 2022 itibariyle 42 bin kişi artmış.
Avrupa Konseyi’nin Yıllık Cezaevi İstatistikleri’nin değerlendirildiği SPACE 2021 raporuna göre ise; Rusya 478 bin 714 mahkumla en fazla mahkum bulunan ülke iken, Rusya’yı 272 bin 115 mahkumla Türkiye izliyormuş. 2021 yılına ait verilere göre de Avrupa Konseyi’ne üye ülkelerin geçen yıl “nüfusa oranla hapsedilen insan sayısında” da oranların en yüksek olduğu ülkelerin başında yine Rusya, Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan, Slovakya ve Litvanya geliyormuş.
Raporda diğer verilere göre ise; 2021 yılında, Rusya’da, her 100 bin kişiden 328’i, Türkiye’de 325’i, Gürcistan’da 232’si, Azerbaycan’da 216’sı, Slovakya’da 192’si, Litvanya’da 190’ı, Çek Cumhuriyeti’nde 180’i, Macaristan’da 180’i ve Polonya’da 179’u cezaevinde bulunuyor.
Bu rakam Avrupa genelinde, her 100 bin kişide 102 mahkuma eşit. Türkiye ve Rusya’daki mahkum sayısının nüfusa oranı, Avrupa ortalamasının 3 katını aşıyor.
Geçen yıl Türkiye genelinde 42 farklı ilde cezaevi yapımı devam ettiriliyordu daha doğrusu hükümete göre “yatırımlar”!
Hal böyleyken TÜİK mart ayı enflasyonunu yüzde 61.14 olarak duyurdu. Bu resmî açıklanmış rakam dikkate alındığında bile 24 ülke ve Euro Bölgesi’nin mart ayı enflasyon verilerine göre Türkiye bunlar arasında en yüksek ikinci yıllık enflasyonuna sahip. İlk sırayı yüzde 72.7 ile Zimbabve’nin.
Türkiye’nin ardındansa en yüksek 3. enflasyona yüzde 34.7 ile İran’ın.
Manzara-i umumiye böyleyken; Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi, 1-4 Nisan 2022 tarihleri arasında gündeme ve seçmen eğilimine dair Türkiye genelinde yaptığı anketin sonuçlarına göre -ki anket İstanbul, Ankara, Adana, İzmir, Bursa, Konya, Mersin, Samsun, Antalya, Erzurum, Ağrı, Diyarbakır, Urfa, Mardin, Batman, Şırnak, Van ve Adıyaman kentlerini kapsayan ve 2 bin 10 kişi ile yapılmış- katılımcıların yüzde 62,7’si Türkiye’nin birinci sorunu olarak ekonomi/işsizliği, yüzde 11’i demokrasinin olmayışını, yüzde 9,9’u hukuk sisteminin mevcut durumunu, yüzde 8,1’i Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni yüzde 4’ü ise eğitimi birinci sorun olarak gördüklerini ifade etmiş.
Yani cezaevlerinin doluluğu ile enflasyon ve işsizliğin yüksekliği ile demokrasi ve hukuk sisteminin yokluğu paralel gidiyor.
Yani ekonomi ve işsizliği doğuranın demokrasi, hukuk eksikliği, eğitim sorunu ve mevcut yönetim şeklini görmeyen yaklaşık yüzde 63’a varan kesim Cumhur ve Millet İttifakı içerisindeki sağ seçmenin toplamına tekabül ediyor.
Bu veriler ortadayken; demokrasiyi, hukuku ve parlamenter sistemi amaçladığını iddia ederek bir araya gelen 6 partiden oluşan Millet İttifakı’na şunu tekrar hatırlatmak gerekmekte: Popüler olarak yöneldiğiniz hedef seçmen kitlenizin tercihleri her an değişebilir! Çünkü hükümetin çok kısa süreli de olsa yapacağı bir kaç sosyal yardım atağı, asgari ücrette yeni bir artışa gitmesi, EYT sorununu çözmesinin yanı sıra Rusya-Ukrayna savaşının tüm bu ekonomik sorunlarının sonucu olduğuna dair algı yaratmaya devam etmesi ve bunun yanı sıra ihtiyaç nedeniyle cezaevlerine genel af olmasa bile kısmı afla tahliyelere yönelmesi -ki cezaevlerinin doluluğu nedeniyle yeni cezaevlerinin yetişmemesi veya 2023’ü Cumhuriyet’in 100. yılı vesile yaparak- sizlerin tüm hesaplarını bozabilir. Zaten geçen haftaki yazıda ve anketlerde çıkan sonuçlara göre Rusya-Ukrayna savaşında Erdoğan’ın aldığı pozisyon şimdiden hem dünyadaki imajını yenilemiş durumda hem de ülke genelinde kişisel puanını artırmışken…
Çünkü seçmenin çok azı yaşanan ekonomik ve siyasal buhranın demokrasi, hukukun yokluğu, eğitim sorunu ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden kaynaklandığının bilincinde! Kabaca çoğunluk sadakasal yardımları bile çok büyük nimet sayıp şükretmeye meyilli hale gelmiş halde. Çünkü bu büyük çoğunluğun hedeflerinde sürekli refah ve güven içinde birer eşit vatandaş olarak yaşayacakları bir sosyal hukuk devleti yok! Kısa bir dönem de olsa o dönemi aç ve sefil yaşamayarak atlatıp geleceği de kadere bırakmayı tercih edenler var.
Bu nedenle hava, ekmek ve su kadar demokrasiyi, hukuku ve eğitimi olmazsa olmazlığının farkındalığındaki demokratik halk kesimlerini ve HDP seçmenini daha sağ, muhafazakar ve milliyetçi politikalara kurban edip ötelerseniz ya da bu kesimlere çantada keklik muamelesi yaparsanız şimdiden çok geçmiş olsun demek düşer bize ve hepimize!
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***