Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) eski başekonomistlerinden Harvard Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenneth Rogoff, Türkiye’nin ciddi bir faiz artırımına gitmeden enflasyonu aşağı çekebilmesinin çok zor olduğunu, faiz oranlarının daha erken yükseltilmemesi ve hükümetin merkez bankası yöneticilerini ardı ardına görevden alarak kredibiliteye zarar vermesi nedeniyle, enflasyonun kontrol altına alınmasının gerçekten sancılı olacağını söyledi.
Rogoff devam eden Rusya-Ukrayna savaşının Türkiye’ye etkisine ilişkin olarak “Merkez bankası bağımsızlığına zarar veren yoğun siyasi etki nedeniyle Türkiye de Ukrayna öncesinde de zaten izleme listesindeydi. Avrupa’da artan resesyon riski, savaşın yarattığı belirsizlik ve Türkiye’nin önemli ticaret ortaklarının risk altında olması nedeniyle şimdi tehdit daha da büyük” dedi.
Dünya’dan Elif Karaca’ya konuşan Rogoff şunları kaydetti:
“Türkiye’nin ticaret ortaklarında resesyon, cari denge için olumsuz olacak”
“ABD ve AB’nin enflasyonla mücadele adımlarının Türkiye için ne gibi yansımaları olur?
ABD, resesyon yaşanmadan enflasyonun 12-18 ayda düşürülebileceği noktayı geride bıraktı. Avrupa özellikle de Almanya ve İtalya, yaptırımların Rusya’dan enerji arzının kesilmesine yol açması durumunda büyük bir resesyon riski altında. Yaptırımlar daha fazla artmasa bile, Avrupa’da çok daha yavaş bir büyüme (%1,5 ila %2 daha düşük) söz konusu olacak. Türkiye’nin büyük ticaret ortaklarında resesyon, ihracat gelirleri ve cari denge için olumsuz olacaktır. Böyle bir ortamda Türkiye’nin de keskin bir yavaşlamadan kaçınması pek mümkün görünmüyor.
“Türkiye, 20 yıl önce yaşanandan daha kötü bir ekonomik krize doğru yol alabilir”
Türkiye enflasyonla mücadelesinde nasıl bir strateji izlemeli?
Bu noktada Türkiye’nin ciddi bir faiz artırımına gitmeden enflasyonu aşağı çekebilmesi çok zor. Faiz oranlarının daha erken yükseltilmemesi ve merkez bankası yöneticileri tekrar tekrar görevden alınarak kredibiliteye zarar verilmesi nedeniyle enflasyonun kontrol altına alınması gerçekten sancılı olacak. Türkiye yirmi yıl öncesinde yaşanandan daha kötü bir ekonomik krize doğru yol alabilir, ancak savaşa rağmen küresel büyüme ve faiz ortamı hala yeterince uygunken, ekonominin sert bir iniş yapmasını önlemek için yine de zaman var.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***