Ukrayna’ya savaş açarak Batı’nın tepkisine yol açan Rusya tüm dünyada bir numaralı gündem maddesi olurken 3 milyona yakın Ukraynalı vatanlarını terk etmek zorunda kaldı.
Durum, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi gibi yetkililer tarafından “II. Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’da en hızlı büyüyen mülteci krizi” diye tanımlanıyor.
Sosyal medya platformlarından yasaklanmaktan uluslararası finans sistemlerinden men edilmeye kapsamlı yaptırımlarla karşılaşan Rusya’nın da on binlerce vatandaşı ülkeden kaçarak yeni hayatlar kurmaya çalışıyor.
Bazıları ülkedeki baskı ortamından, kimisiyse ülkedeki gündelik hayatın geldiği noktadan şikayetçi. Zorla askere alınmaktan korkarak meşru görmedikleri savaşa katılmaktan kaçan da var.
24 Şubat’ta başlayan Rusya – Ukrayna savaşından sonra yalnızca Gürcistan’a 20 bin Rusya vatandaşının kaçtığı tahmin ediliyor. Ermenistan, Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan gibi ülkelere de çok sayıda kişi gitti. Schengen vizesi sahipleri, karadan Letonya’ya geçebilse de sınırda saatlerce beklemek zorunda kalıyor.
Diğer yandan savaş hakkında yanlış bilgi verenlere 15 yıla kadar hapis öngören yeni kanun kapsamında tutuklanmaktan korkan bloggerlar, gazeteciler ve aktivistler de İstanbul’a geldi, mesleklerini layıkıyla sürdüremeyeceklerinden korkan sanatçılar ve savaşla birlikte Rusya’da orta sınıf hayatının bir gecede bittiğini söyleyen eğitimli kişiler de… Pek çok ülke uçuşları iptal ederken zaman zaman günde 30 uçak dolusu kişi Rusya’dan Türkiye’ye geliyor.
New York Times (NYT) İstanbul’a gelen binlerce Rus’un neler yaşadığını aktardı. Visa ve Mastercard’ın Rusya’daki operasyonlarını durdurması sonucunda Rusların, paralarına ulaşmakta güçlük çektiği belirtildi. Birbirleriyle dayanışma içerisinde konaklama sorununu çözmeye çalıştıkları ifade edildi.
NYT, bir zamanlar ülkenin en zengin ismi olarak görülen ancak sonra hapiste 10 yıl geçiren Mihail Hodorkovski’nin, Kovcheg adlı bir proje başlattığını da bildirdi. Artık Londra’da yaşayan 58 yaşındaki eski oligark, bu projeyle İstanbul ve Erivan’da konaklama ve psikolojik destek sağlamaya çalışıyor. Perşembe gününden bu yana 10 bin kişinin başvurduğu aktarıldı.
Şikago Üniversitesi’nde çalışan Rus ekonomist Konstantin Sonin, NYT’ye “Rus topraklarında savaş yok. Barış zamanı böyle bir şey daha önce hiç yaşanmadı” dedi.
64 yaşındaki spor yorumcusu Kirill Nabutov ise bu ay eşiyle birlikte İstanbul’a geldiğini belirterek “Tarih özellikle Rusya’da sarmal şeklinde ilerliyor. Hep aynı yere dönüyor” diye konuştu.
Yıllar boyunca ülkede hayırseverlik kültürünü yaymaya çalışan Dimitri Aleşkovski, 24 Şubat sabahı uyandığında otomobiline atlayıp Letonya’ya gitme kararını aldığını açıkladı. Putin hakkında şu ifadeleri kullandı:
“Bu kırmızı çizgi aşıldığında onu hiçbir şeyin artık durdurmayacağı tamamen belli oldu. İşler bundan sonra yalnızca kötüye gidecek.”
37 yaşındaki gazeteci, ülkeden ayrılmak zorunda kalan meslektaşlarıyla “OK Russians” adlı bir girişimle İngilizce ve Rusça yayın yapmaya çalıştıklarını vurguladı.
5 Mart’ta İstanbul’a gelen Moskovalı oyun yazarı Polina Borodina, savaş kararını eleştirerek şu ifadeleri kullandı:
“Yalnızca geleceğimizi değil, geçmişimizi de elimizden aldılar.”
Ukraynalıların kendilerinden nefret etmekte haklı olabileceğini belirtirken Batılıların yönelttiği eleştiri oklarını onlara geri çevirdi.
Yıllarca eserleriyle hapse giren muhaliflerin hikayelerini aktaran ve şimdi İstanbul’da Rusların takması için Ukrayna bayraklı rozetler hazırlayan Borodina, “Siz hiç diktatörlükte yaşadınız mı? Protesto gösterilerinin sonuçlarının ne olduğunu biliyor musunuz?” dedi.
5 bine yakın bilim insanıyla birlikte savaş karşıtı açık mektubu imzalayan Alevtina Borodulina da İstanbul’a gelenlerden. 30 yaşındaki antropolog, Moskova’da arkadaşlarıyla yürürken aralarından birinin “savaşa hayır” yazan bir bez çantayı çıkarınca hemen gözaltına alındığını ifade etti. 3 Mart’ta İstanbul’a gelerek protestolara katıldığını ve Kovcheg projesiyle ülkeden kaçanlara yardım etmeye çalıştığını belirtti.
Moskova’daki son günleri için şu ifadeleri kullandı:
“Sovyetler Birliği’ni görüyor gibiydim. 1920’lerde Sovyetler Birliği’ni terk edenlerin, ülkede kalıp kamplara gönderilenlere göre muhtemelen daha iyi bir karar verdiğini düşünüyordum.”
İnsan hakları örgütü OVD-Info, 24 Şubat’tan bu yana Rusya’daki savaş karşıtı eylemlerde 14 bini aşkın kişinin gözaltına alındığını bildiriyor. Pazar günü 37 kentte gerçekleştirilen gösterilerde 862 kişi polis tarafından yakalandı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***