15 Temmuz’un üzerinden altı yıl gibi bir zaman geçmesine rağmen, sis bulutları hala dağılmadı. 15 Temmuz’un hemen ardından başta kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan devlet memurları olmak üzere gruba ait kurumlarda çalışanlar gözaltına alındı. Ardından da “terör örgütü üyesi olma, anayasal düzeni bozma ve darbe girişimi” iddiasıyla tutuklanarak cezaevine konuldu. Hatta hükümet kanadı, gerçeklerin ortaya çıkmaması için var gücüyle çalıştı, çalışıyor.
Kuvvet komutanlarının ve genelkurmay başkanının terfi aldığı bir yerde, 18 yaşındaki askeri öğrenciler tutuklanarak cezaevine konuldu. Askeri öğrencileri otobüslere bindirerek göreve gönderen komutanları, mahkeme salonlarına gelip ifade verme cesareti bile gösteremedi.
Şüphesiz gecenin en karanlık isimlerinden birisi de dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal. Ünal’ın gençliğinden itibaren Milli Türk Talebe Birliği’nin (MTTB) içerisinde olduğu ve Ankara’da siyasetle iç içe yaşadığını bilmeyen yoktu. Özellikle Ünal’ın eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile ailecek görüştüğü de siyaset dünyasında sıkça dile getiriliyordu.
ÜNAL, DARBE ÖNCESİ EKİBİNİ FİŞLETMİŞ
İşte emekli Orgeneral Abidin Ünal, 15 Temmuz darbe girişiminin tam ortasında yer alıyordu. Aylar öncesinde komutası altındaki sözde “paralel yapı” mensupları ile ilgili geniş kapsamlı bir çalışma yaptırmıştı. Gülen grubuna yakın olduğu iddia edilen bütün üst düzey subaylar, “paralel yapı-pdy” şeklinde fişlenmişti. 15 Temmuz sonrasında ortaya çıkan bilgi ve belgeler de bunu açıkça teyit ediyordu. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında, anayasal düzeni bozmak ve darbe girişimi sonrasında tutuklanarak cezaevine gönderilen üst düzey bir subay, avukatı aracılığıyla TR724’e önemli bilgiler verdi. Müvekkili Tümgeneral R.Y.’nin, eski Muharip Hava Kuvvet ve Hava Füze Savunma Komutanı emekli Korgeneral Mehmet Şanver’in kızının düğün davetiyesi için İstanbul’da bulunduğunu aktaran hukukçu, generalin darbeden bazı askerlerin köprüye çıkma görüntülerinin basına yansıması üzerine haberdar olduğunu aktardı.
“ACELE ETMEYELİM, BEKLEYELİM”
15 Temmuz öncesinde Tümgeneral R. Y.’nin katıldığı hiçbir toplantıda, darbeyi çağrıştıran bir ifade duymadığını ve üstlerinden de bir bilgilendirme yapılmadığını aktaran hukukçu, şu ifadeleri kullanıyor: “O gün müvekkilim davet üzerine Moda’ya gelmiş. Birkaç saat sonra da yaverler gelerek köprüdeki hareketliliği haber vermiş. Bunun üzerine de salondaki bir odada komutanlar bir araya gelmişler. Kendi aralarında atılacak stratejik adımları değerlendirmişler. Ancak Abidin Ünal’ın rahatlığı hepsinin gözünden kaçmamış. Ünal, Şanver Paşa başta olmak üzere komutanların tavsiyelerini ‘acele etmeyelim, bekleyelim’ diyerek sürekli geçiştirmiş. Sonunda da ‘haydi düğüne devam edelim’ diyerek komutanları odadan çıkarmış.”
AKIN PAŞAYA AKINCILAR ÜSSÜ’NE ÜNAL GÖNDERDİ
Darbe sonrasında tutuklanarak cezaevine konulan generalin avukatı geceye ilişkin açıklamalarına devam ediyor. Köprüdeki hareketliliğin artması üzerine Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal’ın yaverleri yeniden masasına geliyor. Kulağına eğilerek, köprüdeki hareketliliğin Ankara’da da görüldüğünü, uçakların alçak uçuş yaptığı bilgisini veriyor. Ünal bu bilgilere rağmen, rahatını bozmuyor. Şanver, yanına yaklaşarak “komutanım bir emriniz var mı” diyor. Bunun üzerine 7 üst düzey komutan yeniden boş bir odada bir araya geliyor. Şanver ile diğer komutanlar, hava sahasının kapatılmasını öneriyor Ünal’a. Ancak Ünal buna da gerek olmadığını belirterek, kesin reddediyor. O esnada karşısında bulunan Şanver’e, “Akın paşayı ara” diye talimat veriyor.
Korgeneral Mehmet Şanver, kendi özel telefonundan emekli Orgeneral Akın Öztürk’ü arıyor. Selam verdikten sonra Abidin paşanın kendisiyle görüşmek istediğini aktarıyor. Ardından telefonu Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal paşaya veriyor. Ünal, rahatlığını bozmayarak, düğünde olduklarını, Ankara’da Akıncılar Üssü’nde bir grup askerin darbe girişiminde bulunduğunu aktarıyor. Ancak Akın Öztürk, lojmanda olduğunu, hareketlilikten haberdar olmadığının altını çiziyor. Buna rağmen Ünal, Akın paşadan üsse giderek, darbe girişiminde bulunan askerleri ikna etmesini istiyor. Orgeneral Öztürk de Ünal’ın talebini dikkate alarak Akıncılar Üssü’ne gidiyor.
Sonrası malum… Darbe aslında Akın Öztürk üzerine inşa edilmişti. Darbeye bir numaralı komutan gerekiyordu. Abidin Ünal’ın direktifleriyle Akın Öztürk, Akıncılar Üssü’ne gönderildi. Genç subayları yatıştırması için gönderilen Öztürk, Abidin Ünal’ın girişimiyle darbenin bir numarası oldu. Akın Öztürk, darbenin ertesinde Abidin Ünal’ın kendisini kurtaracağını düşündü. Ancak Ünal, Öztürk’ü kendi elleriyle emniyete teslim etti. Sahip çıkacağını garanti ederek. Ancak Abidin Ünal, bu tarihten sonra bir daha ne Akın Öztürk’ün ne de o gece birlikte aynı odada bulunduğu bazı komutanların kapısını çalmadı.
ŞANVER DE TANIKLIK ETMİŞTİ
Mehmet Şanver, Akın Öztük’ün Akıncı’ya gitmesi konusunda Abidin Ünal’ın talimat verdiğine de açık ve net biçimde tanıklık etmişti. Haber Türk’teki konuşmasında Şanver, Akın Öztürk’ün darbeci olmadığını söylemişti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***