İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), İlim Yayma Vakfı’nın Süleymaniye Camii’nin siluetini bozan yurt binası ile ilgili tartışmaların ardından 8 Şubat’ta inşaatı mühürlemişti.
Tartışmaların odağındaki yurtla ilgili olarak İYV Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Nurettin Alan, Süleymaniye Camii’nin avlusunda bugün bir açıklama yaptı. Alan, şunları söyledi:
‘POLİTİK BİR EYLEM OLARAK GÖRÜYORUZ’
“İlim Yayma Vakfı’mızın Süleymaniye’deki yurt inşaatı, yapı kullanım izin belgeli. Yapı, eski binaya ve çevresindeki binalara göre daha yatay, kademelendirilmiş, hukuki ve teknik prosedürlere, yetkili kurulca onaylanmış yenileme ada avan projesine uygun ve ilgili kurullarca onaylıdır, yasaldır. Vakfımız, söz konusu inşaatla ilgili gerekli fedakarlığı yapacağını açıklamışken ve zaten inşaatı durdurmuşken İBB’nin yetki gaspıyla hukuka aykırı olarak inşaatımızı mühürlemesini politik bir eylem olarak görüyor ve bu konuda vakfımızın hukuk nezdinde haklarını kullanacağını beyan ediyoruz.
‘İNŞAATIMIZIN HUKUKSUZ BİR ŞEKİLDE MÜHÜRLENMESİ İLE OLAY BAŞKA BİR BOYUT KAZANMIŞTIR’
Kamuoyunun malumu olduğu üzere; 2.2.2022 tarihinde, sosyal medyada vakfımızın Süleymaniye’de gerçekleştirdiği yurt inşaatının görüntüsü ile tartışmalar başlamış ve gündemi epey meşgul etmiştir. Vakfımız, ortaya çıkan bu duyarlılığa karşı konuya hassasiyetle eğilmiş ve hukuken herhangi bir problem olmamasına rağmen kamu vicdanını evveliyetle dikkate alarak gerekli fedakârlıkları yapacağını belirten bir açıklama yapmıştır. Bu açıklamadan sonra inşaatı durdurmuştur. Bu açıklamamız İBB yetkililerince de ‘olumlu ve iyi niyetli bir açıklama’ olarak adlandırılmasına rağmen inşaatımızın hukuksuz bir şekilde mühürlenmesi ile olay başka bir boyut kazanmıştır.
‘HER TÜRLÜ KANUNİ HAKKIMIZI KULLANACAĞIMIZI İLAN EDİYORUZ’
Vakıf olarak, iyi niyetli yaklaşımlarımıza rağmen mülkiyet hakkımızın kullanılmasının İBB tarafından hukuka aykırı bir şekilde engellenmiş olmasını hiçbir şekilde kabul etmediğimizi beyan ediyor, her türlü kanuni hakkımızı kullanacağımızı ilan ediyoruz. Bir kez daha vurguluyoruz ki eğer gerçekten mevzubahis Süleymaniye ise çatışmacı bir tavır değil iş birliğini önceleyen bir anlayışı odağımıza almalıyız. Politik çıkarların değil, tarihi bilincin esas alındığı bir bakış açısına ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz. Tüm paydaşların iyi niyetle hareket ettiği bir ortamda sorunun Süleymaniye’nin yararına olacak bir şekilde çözüleceğine inanıyoruz.” (ANKA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***