Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 108 kişi hakkında açılan Kobanê Davası’nın 9’uncu duruşması, Sincan Cezaevi Kampüsü görülüyor. Duruşma öncesi HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, kampüs önünde yaptığı açıklamada, “Nisan ayından beri devam eden duruşmalar, dünya tarihine hukuksuzluk ve adaletsizlik örneği olarak geçmiştir. Evrensel normlara uygun bir yargılama yapılmadığı ortadadır. Türkiye’de asgari hukuk kurallarına uygunluk bile söz konusu değildir. Gerçek anlamda bir kumpasla karşı karşıyayız” dedi.
‘SİYASİ TASFİYE’ DAVASI
Mahkeme heyetinin tutumu ve iktidar ortaklarının mahkemeye yönelik açıklamalarının davanın amacını ortaya koyduğunu ifade eden Sancar, “Bu dava HDP’ye karşı bir siyasi tasfiye ve intikam davasıdır. Sadece hedef HDP değildir, hedef adalet arayışıdır, demokrasi mücadelesi ve barış özlemidir. Bu dava adalete, demokrasiye, barışa karşı yürütülen çok yönlü programların laboratuvarı gibidir. Adaletsizliklerin burayla sınırlı kalmayacağı, herhangi bir alanda karşılaşılan hukuksuzlukların sadece o alanla sınırlı kalmayacağını bizler söylüyoruz, dünya tarihi söylüyor, Türkiye’deki tecrübeler gösteriyor” diye belirtti.
DEMOKRASİ GÜÇLERİNE TEHDİT
Bir yerde yaşanan adaletsizliğin ülkenin her yanına yayıldığına her zaman vurguladıklarını söyeyen Sancar, şöyle devam etti: “Kobanê kumpas davasında bugüne kadar yapılanlar sadece hukukun hiçe sayılması anlamına gelmiyor, aynı zamanda insanlık açısından bir eziyete dönüşmüş durumda. Duruşma periyotlarının düzenlenmesi bile tek başına nasıl gayri insani şartlarda bir yargılama piyesi sergilendiğini ortaya koyuyor. En son iki hafta ara verme gibi bir kararı oldu mahkemenin. Mahkeme heyeti de değişti. Bu periyotlar da yargılanan arkadaşlarımız ve avukatlar açısından insanlık dışı bir zorlama yaratıyor. Bütün bunlara ek olarak bugüne kadar yapılanlar; savunma hakkının kısıtlanması, yargılanan arkadaşlarımızın kendilerini savunma imkanlarının ortadan kaldırılması başta olmak üzere pek çok ihlali de barındırıyor. Bunlara karşı kamuoyunun geniş bir dayanışma göstermesi gerektiğini hep söyledik. Buradaki adaletsizlik rejimin özünü ortaya koymaktadır. Bütün demokrasi güçlerine yayılacak bir tehdit oluşturmaktadır.
DAYANIŞMANIN YARGILAMASI
Adalet herkes için varsa ancak anlam taşır. Sadece kendisi için adalet isteyenlerin adaletsizlik sisteminin yaygınlaşmasında doğrudan ya da dolaylı bir paylarının olduğunun bilinmesi gerekiyor. Bu duruşmada gördüğümüz keyfilikler, ülke yönetiminin niteliklerini de ortaya koyuyor. Her gün yeni bir olayla karşılaşıyoruz. Cumhurbaşkanı bir çocuğu mitinge çıkarıp muhalefet liderlerine hain dedirtebiliyor. Burada çocuğun istismarı söz konusu. Bu ağır bir ihlaldir, çocuk haklarına ve çocuğun dünyasına yönelik bir müdahaledir. Ağır bir haksız müdahaledir ancak aynı zamanda iktidarın zavallılığını, çaresizliğini ortaya koymaktadır. Burada yargılanan aynı zamanda Kürt halkının Kobanê direnişine yönelik sergilediği dayanışmanın yargılanmasıdır. Kürtçeye, Kürtlere, Kürt kültürüne ve halkına karşı baskılar yaygınlaşıyor. Daha dün İstiklal Caddesi’nde Kürtçe müzik yapan sokak sanatçılarına polisin pervasızca müdahalesinin görüntülerini gördük. Buna benzer örnekler başka alanlarda da karşımıza çıkıyor. Bizim amacımız bu ülkede adaleti herkes için eşit şekilde tesis etmektir.
GÖZÜMÜZ ÜZERİNİZDE
Adaletin mahkeme salonlarında aranamayacağı bir rejim yaratılmıştır. Adaleti mahkeme salonlarıyla sınırlı bir izleme ile yetinmek, bu sistemin pervasızlaşmasını teşvik etmektedir. Mahkeme salonlarında yargılanan arkadaşlarımız, bu davayı ve arkasındaki zihniyeti etkili bir biçimde yargılamaktadır. Avukat arkadaşlarımız hukukun ve adaletin gereklerinin yerine gelmesi için var güçleriyle çalışıyor. Ama adaleti sağlayacağımız yer sadece burası değildir. Burayı takip etmeye devam edeceğiz, gözümüz bütün hukuksuzluklarının üzerinde olacak.
BOŞA ÇIKARACAĞIZ
Mücadelemizi hayatın her alanında güçlendirerek, büyüterek sürdüreceğiz. Adalet mücadelesi HDP’nin varoluş sebeplerinden biridir. Adalet olmadan barış ve demokrasi olmaz. Bu nedenle Kobanê Kumpas Davası’nda adalet arayışını hem burada mahkeme önünde hem içeride ama en çok halkın içinde yürüteceğiz. Çünkü biliyoruz ki hakikat, adalet, barış ve demokrasi birbirine kopmaz bağlarla bağlıdır. Eğer bu ülkede kalıcı barış ve güçlü demokrasiyi tesis etmek istiyorsa, hakikat üzerine kurulu bir adaleti savunmaktan bir an bile vazgeçmemek zorundayız. Kim adaletsizlikle karşılaşırsa HDP orada olacaktır. Bütün demokrasi güçlerine, adalete güvenen ve adalet isteyen bütün yurttaşlara çağrımız bu dayanışmayı büyütmek ve ortak mücadeleyi güçlendirmektir. Bu sisteme karşı gerçek alternatifi ortaya koyacak şey de demokrasi güçlerinin bir araya gelmesidir. Barış ve demokrasi üzerine kurulacak bir gelecek için güçlü bir birlikteliğe ihtiyaç vardır.
Kobanê Kumpas Davası’nı boşa çıkaracağız, kapatma davasını boşa çıkaracağız. Bu rejimi dayandığı adaletsizliklerle tarihin çöplüğüne gömecek gücümüz var. Yeter ki bu gücü etkili ortak mücadelenin bir kaynağı haline getirelim. Herkesin bu konuda üzerine düşen görevi eksiksiz yerine getirmesi gibi bir sorumluluğu olduğunu hatırlatalım.”
Açıklama ardından HDP heyeti Sincan Kampüsü’nde görülen duruşmaya katıldı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***