Gazeteci İsmail Saymaz, Halk TV’deki köşe yazısında Abdulhamit Gül’ün Adalet Bakanlığı görevinden istifa etmesiyle ilgili süreci kaleme aldı. Saymaz, Gül’ün istifasını 4 günde 2 kez sunduğunu yazdı.
Gül’ün “affının” kabul edilmesinden dört gün önce, 25 Ocak Salı sabahı Cumhurbaşkanlığı’ndaki kritik bir görüşme için Beştepe’de olduğunu belirten Saymaz, “Beştepe kaynaklarından aldığım bilgiye göre gizli tutulan bu zirveye Gül’ün yanı sıra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve iki bakanlığın bürokratları ile MİT Başkanı Hakan Fidan katıldı. Toplantıda Avrupa Konseyi’nin yakından ilgilendiği, başta Osman Kavala olmak üzere siyasi davalarda nasıl bir politika belirleneceği konuşuldu. Gül, tutuksuz yargılamaları savundu her zamanki gibi” dedi.
Saymaz, yazısında şu bilgileri aktardı:
“Ne olduysa, nasıl bir tartışma yaşandıysa… Gül, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a istifa etmek istediğini açıkladı. Erdoğan da ‘Olur mu öyle şey!’ diye reddetti. Ancak bir kere vazo kırılmıştı. İki gün sonra… Gül, 27 Ocak Perşembe günü istifasını yazıya döktü ve ardından Beştepe’ye gönderdi.
Ertesi gün. Gül’ün resmi programında ’28 Ocak Veri Koruma Günü’ vardı. Adalet Bakanı sıfatıyla katılacağı son tören olacaktı. Ne var ki, bu gerçeği Gül’den başka bilen yoktu.
Gül, törende 15 dakika konuştu. Adalet Bakanlığı’nın Youtube hesabında paylaşılan konuşmasında Gül’ün metin dışına çıktığı görülüyor. Veri madenciliğinden söz ederken konudan saparak, şunları söylüyor:
‘Hukuk devletinde haysiyet cellatlığı, itibar suikastı olmaz. Hukuk asla izin vermez, veremez, vermemelidir. Dijital kumpaslarla insanların hayatını tarumar eden, insanlara kumpas kuran ‘FETÖ’cü zihniyetin asla unutulmaması gereken bir mücadele alanı olduğunu hatırlatmak isteriz. Bu ‘FETÖ’vari anlayış ve uygulamaların gerçekleştirilmemesi yönünde tedbir alınması en esaslı görevlerden biridir. ‘Geçmişte oldu, şimdi de olsa ne olur’ diye bir şey kimsenin aklından geçemez. Hukuk izin vermez. Geçmişte acı örneklerini hep birlikte yaşadık.’
Bu cümleler İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun MOBESE kayıtlarının sızdırılmasına yönelikti. İsim vermeden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu eleştirmişti. Toplantı biterken… Gül’ün ekibi bakanlıktan ayrılık hazırlıklarına başladı. Erdoğan, MOBESE eleştirisinin etkisiyle mi, bilinmez, dört gün önce sözlü istifasını geri çevirdiği Gül’ün dilekçesini aynı gün kabul etti.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***