Amerika Birleşik Devletleri’nin Türkiye’ye yeni atadığı Büyükelçi Jeffry L. Flake, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan’a güven mektubunu sundu.
Büyükelçi Flake bu vesileyle kaleme aldığı ve ABD Büyükelçiliğinin internet sitesinde “Parti siyaseti suyun kıyısında biter” başlığıyla yayınlanan yazıda ABD Senatosundaki eski çalışma arkadaşlarının, hem Demokratların hem de Cumhuriyetçilerin, kendisinin Türkiye gibi önemli bir ülkeye büyükelçi olarak atanmasını oy birliğiyle teyit etmiş olmalarından duyduğu büyük memnuniyeti paylaştı.
Büyükelçi Flake, yazısında ayrıca şunlara değindi: “Uzun yıllar önce, ben Arizona’daki aile çiftliğimizde hayvanlarla ilgilenip ot keserken, o zaman nişanlım olan Cheryl, Brigham Young Üniversitesi bünyesindeki “Genç Büyükelçiler” adlı müzik, dans ve performans grubunun bir üyesiydi. Biz evlenmeden sadece birkaç hafta önce Cheryl, Güney Avrupa ve Orta Doğu’yu kapsayan bir geziye çıkmış ve bu geziyi Türkiye’de tamamlamıştı.
Cheryl’in fotoğraf albümünde, grubunun Efes Antik Kenti Tiyatrosu’nda şarkı söylediği sahneler, yerel sanatçılarla katıldığı çalışmalar, yerel kültürü, Türkiye’nin gelenek ve göreneklerini öğrendiği enstantaneler yer alıyor. Arka fonda büyüleyici İstanbul Boğazı’nın yer aldığı bir resmin yanına ise, “En Sevdiğim Yer: İstanbul!” yazmış.
ABD Temsilciler Meclisi’nde ve Senatosu’nda görev yaptığım son yirmi yıl süresince, dünyayı kapsamlı şekilde gezme imkânımız oldu ve güzel, egzotik kentleri ziyaret ettik. Hala her gittiğimiz yerde Cheryl’den bekleneceği üzere şu yorumu duyarım: “Güzel, ama bir Türkiye değil.”
Cheryl’in yıllar önce “Genç Büyükelçi” olarak başladığı yolculuğu, bugün ABD’nin Ankara Büyükelçisi görevini üstlenerek sürdürdüğüm için kendimi şanslı sayıyorum.
Benim yolculuğum, ABD Büyükelçilerinin alışageldik yolculuğundan daha farklı oldu. Dışişleri Bakanlığı’nda bir kariyerden ziyade, Amerika Birleşik Devletleri Temsilciler Meclisi’nde ve Senato’da on sekiz yıl geçirdim. Bir politikacı olarak kariyer diplomatlarına her zaman büyük hayranlık duydum ve Kongre’de bulunduğum süre zarfında ise ustalık gerektiren diplomasiyi ve Henry Kissenger’ın “kısmi başarıların sabırla biriktirilmesi” şeklinde ifade ettiği o perde arkasında gerçekleşen ve çoğunlukla dikkatlerden uzak çabaları daha da takdir ettim.
Senato Dış İlişkiler Komitesi’ndeki adaylığımın onaylandığı oturumda da ifade ettiğim gibi: “Türkiye, NATO’ya sıkı sıkıya bağlı, vazgeçilmez bir müttefiktir ve sürekli değişimlerin yaşandığı bir bölgede önemli bir ortaktır. Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye’nin, küresel barış ve güvenliğe yönelik çok ciddi tehditlere karşı koymak için birlikte çalışması, ulusal çıkarlarımıza hizmet etmektedir.”
Menfaatlerimiz, siyasi alanın ve güvenlik alanının ötesine uzanmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye, dengeli bir ticaret, yatırım, inovasyon ve işbirliği temelinde kurulmuş yakın bir ekonomik ortaklıktan fayda sağlamaktadır. Türkiye bugün, bazı en büyük ve en bilinen markalarımız da dahil olmak üzere yaklaşık 2.000 Amerikalı şirkete ev sahipliği yapmaktadır. Türk şirketleri Amerika Birleşik Devletleri’nde başarılı çalışmalar yürütmektedir ve ABD 2021 yılında Türkiye’nin ikinci en büyük ihracat pazarı konumuna gelmiştir. Kültürel, bilimsel ve eğitim alanındaki paylaşımlar da iki ülke halkını birbirine bağlamaktadır.
Yıllar içinde öğrendiğim bir şey var; dış politikadaki kalıcı başarılar, farklı gruplar ortak bir yol haritası üzerinde uzlaştıklarında gerçekleşiyor.
Başkan Biden’ın Ankara’daki Büyükelçisi olarak görev yapacak olmaktan büyük bir onur duymaktayım. Türkiye zengin kültürü, derin tarihi ve muazzam potansiyeli olan bir ülke. Ülkelerimiz birlikte ve yakın çalışmayı sürdürürse, Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye’nin önünde daha güvenli, daha müreffeh ve daha mutlu bir gelecek olduğuna tüm kalbimle inanıyorum. Yakın dostların her zaman yaptığı gibi, ilişkimizdeki zorlukların üstesinden iyi niyetle gelinebilir.
Serbest Görüş:
Bugün Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubumu sundum. Önümüzdeki haftalarda İstanbul Başkonsolosluğu ile Adana Konsolosluğu’nu ziyaret edeceğim. Cheryl ve ben, dünyanın en harika ve nefes kesici şehirlerinden biri olan İstanbul’u yeniden görüp tanımak için sabırsızlanıyoruz. Adana’daki ekibimizle birlikte bölgenin tarihi alanlarını ziyaret edecek ve baharatlı yemeklerini tadacağız. Kuzeybatıdan güneydoğuya, Ege kıyılarından Karadeniz’e, Türkiye’nin güzelliklerini ve zenginliklerini görmeye can atıyoruz. Dahası, Cheryl ve ben, bu harikulade şehirlerde yaşayan Türk halkını tanıyacak, onlarla beraber tarihi keşfedecek ve iki ülkeyi birbirine bağlayan geleceği ele alacağız. Hoş bulduk ve bizleri sıcak bir şekilde karşıladığınız için teşekkürler.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***