HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici’nin hayat pahalılığına ilişkin yaptığı tasarruf açıklamaları hayli konuşuluyor. Destici’nin söylediği, “kasaptan 100 TL’ye et alma yerine kuzu alıp kestirme” diye özetlenebilecek açıklamasının ardında yatan nedenlere birlikte bakalım.
BBP lideri Mustafa Destici’nin adı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz yıl Eylül ayında ABD’ye yaptığı ziyaretle gündeme gelmişti. Erdoğan Birleşmiş Milletler toplantıları için gittiği New York’ta dünya liderlerinden randevu alamayınca Destici ile görüşmüştü. Bu görüşmeden basına yansıyan fotoğraf kareleri de gündem konusu olmuştu.
Destici, Erdoğan ile bu buluşmanın hakkını vermek için dönüşte, “kapatma davası sona erinceye kadar HDP’nin Meclis’teki tüm görevlerinin askıya alınması” yolunda çağrı yapmıştı. Ben de 29 Eylül’de, “Oyundan büyük laflar eden BBP’li Destici’nin son çıkışı” başlıklı yazımda Destici’yi anlatmıştım.
Bu yazımda Destici’nin nereden geldiğini, siyasetteki geçmişine ve yaklaşımlarına ilişkin pek bir şey paylaşmayacağım. Ama iktidar nimetlerinden yararlanabilmek uğruna BBP’nin kurucu lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun kemiklerini sızlatacak neler söyleniyor diye insan hayıflanmıyor değil.
Bir saniyesine bile hakim olamadığımız, hükmedemediğimiz bir hayat için bu kadar fırıldak olmanın anlamı yok…???????#MuhsinYazıcıoğlu pic.twitter.com/6SXWofVNlg
— ???? (@grafik8977) January 10, 2022
Muhsin Yazıcıoğlu’nu MHP’den kopuş sürecinden itibaren yakından tanıma fırsatım oldu. Pek çok kez özel sohbetler etmişliğimizi Mustafa Destici’nin kendisi de bilir.
“Bir saniyesine bile hakim olamadığımız, hükmedemediğimiz bir hayat için bu kadar fırıldak olmanın anlamı yok” diyen bir liderin halefi olan Destici’nin durduğu yer, gerçekten düşündürücü ve hüzün verici.
BBP, MHP VE İYİ PARTİ’NİN ORTAK SERMAYELERİ
BBP lideri geçtiğimiz hafta sonu TV100’de deneyimli televizyoncu Pınar Işık Ardor’un programına konuk oldu. Bir saat boyunca Ardor sordu, Destici cevaplandırdı. Destici’nin ana gündem maddesi ve sermayesi HDP’nin kapatılması ve seçilen milletvekillerinin parlamento dışı bırakılmasıydı.
MHP’nin, BBP’nin, hatta İYİ Parti’nin elinden PKK konusunu ve HDP’yi almış olsanız geriye sermayeleri kalmayacak. Düşman üretmeyen bir ırkçılığın gelişip büyümesi söz konusu olamayacağına göre, bu partilere düşman gerekiyor.
Bu partilerin politikalarına, HDP dışında bir de Yahudi düşmanlığı sosu eklerseniz elde ettiğiniz yemeği, Türkiye gibi bir Ortadoğu ülkesinde her dönemde insanların önüne servis edebilirsiniz.
Destici de TV100’deki programında bunu yaptı. HDP’nin niçin kapatılması gerektiğine ilişkin partisinin bakış açısıyla gerekçelerini sıraladı, Türkiye’nin PKK adı altında esasen ABD, İsrail ve AB ülkeleriyle savaştığını anlattı.
DESTİCİ’NİN TASARRUF ÇAĞRISI VE KENDİ UYGULADIĞI YÖNTEM
Destici, Pınar Işık Ardor’un sorusu üzerine de hayat pahalılığı konusuna girdi. BBP lideri için, HDP ve dış düşman konularında at oynatmak ne kadar kolaysa, ekonomiye ilişkin görüş açıklamak da o kadar zor.
Ardor’un sorusu, Destici’nin kucağına bırakılmış ateşten bir top oldu. İktidarın ekonomi politikalarını eleştirse Tayyip Erdoğan’ı kızdırır. Eleştirmese kendisine oy veren BBP’lileri küstürür. Çünkü BBP’ye oy verenler, toplumda hayat pahalılığını en derinden hisseden kesimlerinden oluşuyor.
Destici, insanların tasarruf yapması gerektiğini anlatıyor. Bu çerçevede kendisinin ne yaptığını paylaşıyor.
BBP Lideri Destici: Tasarrufa dikkat ediyorum. Ben kasaptan et almıyorum. Hayvan kestirip, toplu et alıyorum.
pic.twitter.com/5igKzvt7b6— Haber Report (@HaberReport) January 10, 2022
Destici bu sözleri ile hafta sonundan bu yana tartışılıyor. HDP ve partilere yapılan devlet yardımlarının kesilmesi gibi iddialar bildik konular. Bu videoda yeni olan Destici’nin insanları tasarruf yapmaları gerektiğine ikna etmesi ve tasarruf yolunda kendisinin ne yaptığını paylaşması oldu.
BBP liderinin “Tasarrufa dikkat ediyorum. Ben kasaptan et almıyorum. Hayvan kestirip, toplu et alıyorum” diye özetlenebilecek yaklaşımı belki yadırganabilir ama önemli bir bilgi.
Bir kez her insanın tasarrufu kendisine göre olur. Mustafa Destici, tarım ve ticaretle uğraşan bir aileden geliyor. Ayrıca kendisinin de halen ekip biçtiği geniş toprakları var. Pandemide kapanmanın olduğu günlerde, Eskişehir Günyüzü ilçesine bağlı Gecek köyünde bağ bahçe işleriyle uğraştı.
Söz konusu programda Destici, kendi yöntemini anlatırken aslında BBP tabanından ne kadar uzak bir hayat yaşadığını da ortaya koyuyor. Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli iktisatçı ve düşünürlerdin biri olan İdris Küçükömer’in (1925-1987) “Türkiye’de sol aslında sağdır” sözünün tersi de doğru.
Yaşantısı itibariyle sağ liderleri ele alsanız Küçükömer’in sözünün tersinin de bir o kadar doğru olduğunu görürsünüz:
“Türkiye’de sağ aslında soldur.”
Sağ/dindar liderler fakirlikten beslenseler de kendileri yaşantılarında fakirliğin ne olduğunu hiç bilmediklerini ortaya koyarlar. Üstelik bunu gizlemeye gerek duymaksızın sergilemeyi bir erdem gibi görürler.
“Bak ben bütün bunlara sahibim. Ama sizin durumunuzu biliyorum” diye satmayı severler. İşin garip tarafı, hitap ettikleri kesim de bu mesajı o verildiği şekli ile alırlar.
Toplum önderleri, Ortadoğu insanının bu “ağasının gücüyle övünme” tarafını bilirler. Yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın deyimiyle, “Bizim halk zayıflığı sevmiyor. Bir ortamda mütevazı olmaya kalkarsanız saygı hemen azalmaya başlar, bunu hissedersiniz.”
Esas itibariyle Destici’nin yaptığı, halktan kopuşun sergilenmesiydi. Daha ucuza mal edebilmek için eti kasap yerine kuzu alıp kesen birinin, daha ucuza alabilmek için saatlerce Halk Ekmek kuyruklarında bekleyenlerin halini anlamasını beklememelisiniz.
Tok açın halinden anlamaz, sadece anlarmış gibi görünür. Bu da açın açlığını bastırmaz, daha çok acı çekmesine yol açar.
Açlıktan kırılan Fransız halkının ayaklandığını gören Kraliçe Marie Antonietta’nın, bilinen sözü ile kıyaslamak ne kadar doğru emin değilim. Bu yaklaşım herkesin kendi tasarrufuna ilişkin yöntemleri akıllara getirebilir.
“Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” diyen Marie Antonietta, “kasaptan et almasınlar kuzu kessinler” diyen Destici’nin sözlerini duysa “Bu sözü kimse aşamaz” diye şapka çıkarırdı.
Bu ölçüden hareketle herkes durumuna göre farklı tasarruf yoluna başvurabilirdi. Kimi toplu taşıma ücretlerine zam geldiği için özel arabasıyla işe gitmeyi örnek verebilir, kimi 140 TL’ye kahve almak yerine Sao-Paulo’da kahve tarlası alıp ihtiyacını oradan karşıladığını söyleyebilir.
Aslında videoyu dikkatli izlediğinizde Destici, kendisinin yaptığını tasarrufa örnek göstermesiyle hata yaptığını fark ediyor. “Herkes bu imkanı da bulamayabilir bu ayrı mesele” diyerek bir düzeltme yapar gibi oluyor.
Bence asıl hatayı daha sonra söylediklerine düzeltme yapmak amacıyla çıktığı Haber Global’de Saynur Tezel’in programında yapıyor.
Destici, ‘100 TL’lik et almıyorum, kuzu kestiriyorum’ sözlerine açıklık getirdi: Toprağı saksıda, kuzuyu dizide sevilecek bir hayvan olarak görmüş olanlar bizi anlayamazlar https://t.co/GA5o2tIt4c pic.twitter.com/wwtzctXpVA
— Sputnik Türkiye (@sputnik_TR) January 10, 2022
Destici, “Toprağı saksıda, kuzuyu dizide sevilecek bir hayvan olarak görmüş olanlar bizi anlayamazlar” diyerek kendisine algı operasyonu yapıldığını öne sürüyor.
Erdoğan’a yaranmak için kendisini paspas yapanların hali insana çok acı veriyor. Yazıcıoğlu’nun videoda dediği sözler insanın yüreğine hançer gibi saplanıyor.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***