DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakcı, dövizle ilgili son olarak aldığı kararla Türk Lirası’nın tabutuna çivi çakıldığını belirtti. Çanakcı, ”Hükümet atmış olduğu yanlış adımların tüm faturasını halkın sırtına yükledi. Bu dolarizasyona tam destektir. Aldıkları bu kararla Türk Lirası’nın tabutuna son çiviyi çakmış oldular” dedi.
Karar TV’ye konuşan Çanakcı, şu ifadeleri kullandı:
“Kurdaki düşüş pozitif fakat bunu muhteşem bir şey yapılmış büyük bir başarı elde edilmiş gibi sunulmasından büyük bir hicap duyulmalı. Bu yıl başında siz dolar kurunu 7,40 liradan alıp 18 liraya kendiniz çıkartmışsınız. Ondan sonra da atmış olduğunuz adımların tüm faturasını halkın sırtına yıkarak 13 bandına çekmişsiniz. Bunu başarı hikayesi olarak sunmaya kalkıyorsunuz ortada bir başarı hikayesi yok.
BU SİSTEM ÖRTÜLÜ BİR FAİZ ARTIRIMIDIR
”Birincisi bu sistem bir örtülü bir faiz artırımıdır. Mevduat faizlerini suni olarak aşağıya çektik ama döviz kurunun ve enflasyonun artacağını düşünerek bana inanmıyorsunuz ve haklılığını kabul ediyorum. Siz TL’de kalın ben size kur farkını vereceğim demektir. Aslında bu tam olarak örtülü faiz artırımıdır. Hem faizi veriyorsunuz, bir de üstüne garanti veriyorsunuz”
FAİZ LOBİSİNE TAM DESTEKTİR
”İki, bu faiz lobisine tam destek tam garantidir. Merkez bankası faizlerini suni olarak düşürdü bunun vatandaşta bir karşılığı yok. Ortada gerçekten bir faiz indirimi yok. Hazinenin maliyeti 7 puan kadar arttı. Burada kur farkını garantiliyorsunuz aradaki riski de hazinenin sırtına yıkıyorsunuz. Bu faiz lobilerine tam destektir. Merkez Bankası’ndan yüzde 14’ten al hazineye yüzde 24’ten sat, mevduata kur garantisi ver, faizle mücadele böyle olmaz. Bu yapılabilecek en maliyetli roldür. Bu alınabilecek kararların en maliyetlisidir”
DOLARİZASYONA TAM DESTEK
”Üç, bu dolarizasyona tam destektir. Bizim paramız Türk Lirası neden dolar cinsinden konuşuyorsunuz, alım gücünü, asgari ücreti dolar üzerinden ölçüyorsunuz diyorlardı. Aldıkları bu karla Türk Lirası’nın tabutuna son çiviyi çakmış oldular. Şimdi mevduatın yüzde 63’ü zaten döviz cinsindeydi. Geri kalana sen dövize endeksliye dön ben arkandayım diyor. Türk Lirası’na güveni sağlayamıyorum, benim politikalarım, benim almış olduğum kararlar Türk Lirası’na güveni sağlamaya yetmiyor bunu ancak dolara endeksleyerek sağlıyorum diyor. Bu mudur millilik bu mudur yerlilik”
YENİ EKONOMİK MODELİN İFLAS ETTİĞİNİN İLANIDIR
*Alınan kararlar düşük faiz yüksek, kur rekabetçi kur. Yeni ekonomi modelinin daha üzerinden haftalar geçmeden iflas ettiğinin bir ilanıdır. Düşük faiz bacağını siz örtülü faiz artırımıyla öldürdünüz. Yüksek kur ise serbest kur rejiminden örtülü kur rejimine geçişle öldürmüş oldun. Dolayısıyla model haftalar içerisinde iflas etmiş oldu”
BU MODEL EN MALİYETLİ MODELDİR
”Bu model en maliyetli modeldir. Bir iyi bir de kötü senaryo çizilebilir. İyi senaryo ne kadar gerçekçi, ne kadar sürdürülebilir. Bu model kendi içinde kendi kendini tahrip eden bir dinamiğe sahip. Kur değer kazanacak diyorsanız modelin rekabetçi kur bacağı çökmüş oluyor. Tekrar cari işlemler açığı devreye girmiş oluyor. Kur artışları hazinenin maliyet üstlenmesi gerekiyor. Kötü senaryonun sınırı yok. Bu sisteme ne kadar mevduat dönecek onu da bilmek lazım. Türkiye’de yaklaşık 5.4 trilyon mevduat var, bunun 3.3 trilyonu gerçek kişilere ait, bunun 1.2 trilyonu Türk Lirası, 2.2 trilyonu yabancı para cinsinden. Potansiyel olarak tüm bu mevduat yeni ürüne dönebilir. Burada çok yüksek bir rakam var. Buradan dönecek miktara bağlı olarak hazine ciddi bir kur riskiyle karşı karşıya kalacak. Kurlar yukarı gittiğinde bunun faturası hazineye kesilecek. Bizim hazinemizin kur riski zaten yüksek”
BÜTÜN RİSK HAZİNENİN ÜZERİNDE
Dövize endeksli mevduat sistemini uygulamanın en adaletsiz çözüm olduğunu belirten Çanakcı, ”Siz garantiyi mevduat sahiplerine veriyorsunuz. Mevduat sahipleri tasarruf, birikim imkanı olan dolar almış belirli bir gelir düzeyi olan insanlar. Türkiye’de ki mevduatın dağılımı çok dengesiz. Bunlara garanti veriyorsunuz yükü dar gelirlinin, fakir fukaranın sırtına yıkıyorsunuz. Bu risk gerçekleştiği zaman ya vergiyi arttıracak ya harcamayı kısacak ya da borçlanacak. Cumhurbaşkanı bir kararname yayınladı. Dolar kurunun aşağıya gitmesinden doğan özel tüketim vergisini ben alacağım, vatandaşa vermeyeceğim dedi. İşte tüm faturayı vatandaş ödüyor. Gelecek nesiller ipotek altına alınmış oluyor” dedi
ANAYASAYA UYGUN MU?
Çanakcı, ”Bu uygulamanın anayasaya kanunlara uygunluğunu tartışmamız lazım. Bunun anayasaya aykırı olduğuna dair hukukçularımızın yorumları. Anayasa ne diyor kamu giderleri vergilerle finanse edilir diyor. Bu bir kamu gideri değildir. Siz belli bir gruba garanti verip onu da vatandaşın sırtına yıkıyorsunuz bunun anayasaya uygunluğu tartışmalı. Hazine şuandan bu garantiyi veremez. Kanun geçirmesi bütçeye de ödeneğini koyması lazım. Ödeme yapmadan önce yasal yetkiyi almaları gerekiyor” diye ekledi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***