Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgür Gündem gazetesine yönelik yapılan baskında “polise mukavemet” iddiasıyla gözaltına alınan 22 gazetecinin yargılandığı davanın duruşması İstanbul 5’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Davada yargılanan 22 gazeteci de beraat etti.
Bugün görülen duruşmaya gazeteciler katılmazken, avukatları Özcan Kılıç, Cemal Polat, Sercan Korkmaz ve Oya Öznur hazır bulundu. Kimlik tespitinin ardından söz alan Gülfem Karataş’ın avukatı Cemal Polat, müvekkilinin baskın sırasında bünyesinde çalıştığı İMC TV için haber takibi yaptığını ve o esnada gözaltına alındığını söyledi. Polat, “Müvekkil ne kadar sanık sandalyesinde olsa da mağdurdur” dedi. Karataş’ın gözaltına alındığı sırada saldırıya ve hakarete maruz kaldığını ifade eden Polat, iddianame ve mütalaaya işaret ederek, buralarda hakaretin kimin yaptığının yer almadığına dikkat çekti. Polat, beraat talebinde bulundu.
‘FAİL KİM, FİİL NE?’
Avukat Sercan Korkma da gazetecilerin mağdur olduğunu ancak sanık durumuna düşürüldüklerini söyledi. Dosyada açık fail ve fiilin olmadığına belirten Korkmaz, “İddia edilen suçun işlediğine dair kamara kayıtlarından söz ediliyor. Arama esnasında çekilmiş. Ancak dosyaya konulmamış” diye konuştu.
‘HAKRETE TEPKİ GÖSTEREN GAZETECİLER TEKME TOKAT GÖZALTINA ALINDI’
Söz alan avukat Özcan Kılıç ise söz konusu baskının tanığı olduğunu belirterek, yaşananları hatırlattı. Kılıç, gazetenin kapatılmasının internet üzerinden emniyet tarafından servis edildiğini, ardından da polisin gazetenin bulunduğu cadde ve sokakları kuşattığın anımsattı. Daha sonra polisin geldiğini ancak arama kararını göstermediklerini belirten Kılıç, “O gün orada 20 editör yanı sıra misafirler de vardı. Polis ile arama için diyalog sürerken eli ve kolu sarılı bir polis gazetelere cinsiyetçi küfürler etmeye başladı. O esnada polis kamerası açıktı ancak dosyada yer almadı. Neden dosyaya konulmuyor? İddiayı ispatlayacak ama konulmuyor. Küfre itiraz eden gazeteciler tekme tokat gözaltına alındı. Gözü kaşı patlayan oldu” dedi.
AYM, GAZETENİN KAPATILMASINA İLİŞKİN ‘HAK İHLALİ’ KARARI VERMİŞTİ
Kılıç, Özgür Gündem gazetesini kapatılmasının ihlal olduğuna dair Anayasaya Mahkemesi’nin (AYM) verdiği kararı ibraz ederek, kararın içinde bir kapatma aramasının nasıl olmayacağının tane tane anlatıldığını kaydetti.
Yılmaz Bozkurt’un avukatı Oya Öznur ise müvekkilinin olay gün gazetede misafir olduğunu ancak buna rağmen darp edildiğini aktardı. Bu konuda şikayette bulunduğunu aktaran Öznur, herhangi bir soruşturmanın dahi açılmadığını kaydetti. Ayrıca “hakaret” ve “polise mukavemet” suçlamalarına işaret eden Öznur, bu suçların şahsileştirilmediğini herkesin suçlandığını ve bunun doğru olmadığını söyledi. Ayrıca dosyada maddi bir gerçeğin olmadığını kaydeden Öznur, beraat talebinde bulundu.
22’Sİ DE BERAAT ETTİ
Savunmaların ardından kısa bir ara veren mahkeme kararını açıkladı. Mahkeme, dosyada yer alan iddiaları ispatlayacak herhangi bir delillin olmadığını, ayrıca olayla ilgili kamera kayıtlarının bulunmaması, suçlanan gazetecilerin suç işlediğinin sabit olmadığını belirterek bu gerekçelerle beraat kararı verdi. Mahkeme ayrıca gazetecilere 5 yıldır verilmeyen dijital materyallerinin de verilmesine karar verdi.
NE OLMUŞTU?
Özgür Gündem gazetesi İstanbul 8’inci Sulh Ceza Hakimliği tarafından 16 Ağustos 2016’da kapatıldı. Gazetenin Taksim’de bulunan binasına yapılan baskında aralarında gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Zana Kaya ve Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya’nın da bulunduğu 24 gazeteci gözaltına alındı. Kaya ve Kızılkaya çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanırken 22 gazeteci serbest bırakıldı. Kaya 5 ay, Kızılkaya ise 16 ay sonra çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakıldı. Mahkeme kararıyla kapatılan gazete ise 29 Eylül 2016’da çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile tekrar kapatıldı. Serbest bırakılana gazeteciler hakkında açılan davada, gözaltı esnasında el konulan haber materyallerinin kayıp olduğu öğrenildi. Polisin el koyduğu ve kayıp olan materyaller hakkında mahkeme, “kayıp olduğu için sahiplerine verilemeyecek” şeklinde karar vermişti. Ardından ise dava avukatları, söz konusu baskına ilişkin CD kayıtlarının olduğunu ve davaya sunulmasını istedi. Ancak bugüne kadar görülen duruşmalarda polisin iddiasını doğrulayacak bir kanıt olmamasına rağmen iddia makamının sunduğu mütalaasında ceza talebinde bulundu. (MA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***