Ben yaşanan bu gudubet dönemin nedeni olarak AKP iktidarının hırsızlığı ön planda tutması olarak görüyorum. “Çalıyor ama çalışıyor” sözünün neredeyse artık atasözü noktasına gelmesinden dolayı sanırım ne dediğimi anlamışsınızdır.
Öncelikle şunu söyleyeyim, AKP kurulduğundan belediyenin gemilerden sorumlu müdürü olarak çalışan Binali Yıldırım 2003 yılında gemicikler alıp şirket kuruyor ve sonrasında belediyeden atılıp, yine gemilerden, yollardan ve uçaklardan sorumlu bakan yapılıyor ve Erdoğan’ın oğulcuklarına gemicikler almasını öneriyorsa, o zaman anlarsınız 17-25 Aralık dolar-euro başlantısını.
Neyse Erdoğan’ı dinlemeye başladım bir mazoşist olarak ve başladı Swap konusunu yazanlara giydirmeye. Üstüme alınıp-alınmamak arasında kalmıştım ki Erdoğan’ın yaptığı konuşmadan kendisinin bişey anlamadığını çözdüm. Nasıl mı anladım? Çok düz okumaya başladı konuşmasını, anlamadığından nokta-virgülsüz bir gürültü kapladı evin içini.
Ben Erdoğan’ın açıklamasını 2 şekilde değerlendirdim, birincisi Erdoğan halkla bir swap anlaşması yaptı. Nasıl Birleşik Arap Emirlikleri 10 milyon doları esasında karşılığı o olmayan 22 TL üzerinden yapıyor, Erdoğan da parası olanlara, daha doğrusu bu karardan önce milyonlarca doları olan yakınlarına haber verip o dolarları sattırıyor, TL değer kazanınca hemen tekrar dolar aldırtıyor ve akıl almaz bir vurgun vurdurtuyor.
Halka da şöyle diyor, “Sen paranı TL olarak faize yatır, dolar olarak kalsaydı daha mı karlı çıkacaktın, ben farkı sana ödeyeceğim” Bunu özel bankalar kabul eder mi, asla, ederse batar, o zaman devlet benim vergimden parası olanın farkını ödeyecek.
İkinci benzetmem de şöyle, sen bu köprüyü yap, ben sana garanti veriyorum, garanti kadar araba geçmezse, ben halkın vergisini sana verip, farkı kapatacağım. Yani sen bankaya TL olarak paranı faize yatır. Banka o kadar faiz vermiyor mu, faiz farkını ben sana vereceğim, nereden mi, faize TL yatıracak kadar parası olmayan halkımın vergisinden.
Erdoğan bu işin kitabını yazmıştı ya, kitabın adı “Çüşşşş Ekonomisi”
İsterseniz ÇÜŞ’ten sonrasını yazmayayım, bir de onunla uğraşamam.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***