YORUM | TARIK TOROS
Seçimi unuttuk, OHAL’i konuşuyoruz.
Sanki, fiilen devam etmiyormuş, hemen her gün yüzlerce insan gözaltına alınmıyormuş gibi.
***
Türkiye’de serbest bir seçim olsa…
-Sonuncusu galiba 2011 seçimleriydi…-
Erdoğan’ın karşısına kimi koyarsanız koyun, seçilir.
Bugünkü Meclis’ten ezbere 15-20 kişiyi aday gösterebilirsiniz.
***
Fiili ya da yasal OHAL’le bir seçime gidilecek.
Propaganda yapamayacaksınız.
Kurallarını iktidarın belirleyeceği, hakemlerin ve yayıncı kuruluşun karşı taraftan olduğu, seyircisiz bir maça çıkacaksınız.
Türk solunun gücü, başkan seçtirmeye yetmiyor.
CHP+İYİ Parti de yüzde 50’yi bulmuyor.
Şayet:
-Erdoğan’ın yeniden seçilmesine zemin hazırlamıyorsanız.
-Sağ gösterip sol vurmayacaksınız, buyurun Kılıçdaroğlu’nu aday gösterin.
Ufukta CHP liderinin cumhurbaşkanlığı gözükmüyor.
Kılıçdaroğlu ancak ve ancak, seçilmiş cumhurbaşkanının partisinin genel başkanı olarak kalabilir.
***
Türkiye’de mutlak anlamda demokrat, özgürlükçü, insan haklarına saygılı, hakikat aşığı aramayın.
Herkes meşrebine ve mezhebine bağlı olarak -mahalle örfü çerçevesinde- takılıyor sadece.
Yer yer sinirlensem de…
Yavaş yavaş bunu anlayışla karşılamam gerektiğini öğrenmeye başladım.
***
Çıkan haberlere yaslanan ideolojik talepler hiç değişmeyecek bu ülkede.
İşlemi meşrulaştırmak için dehşet verici suçlara gizlenen amaçlar…
Değişmeyecek!
Üç cümle önce “yasaklayalım” diyen kafa, üç cümle sonra “yasakçı zihniyetten” yakınacak, yadırgamayın.
***
Ekonomik OHAL ilan edilir mi?
Devletler, planladıkları ya da kendiliğinden gelişen şoke edici olayları “tasarladıkları değişiklikler” için ustaca kullanırlar.
Ve bunu eklemlenmiş basının ve sivil toplumun desteğiyle hayata geçirirler.
Öyle teknikler kullanırlar ki yıllarca anlayamazsınız.
Gelgelelim, Türkiye için artık “yakın gözlüğüne” ihtiyacınız yok.
Olacakları tahmin etmek için yıldız falına bakmaya lüzum da kalmadı.
***
Erdoğan’ın en büyük şansı:
Rejimini meşrulaştırmak için onu devletin bekâsının ardına gizlemeyi başaran güçler oldu.
Bugün artık, ekonomik buhran bile bir “milli güvenlik” sorunu ve kimse bunu dert etmiyor.
***
Bu hafta 17 Aralık’ın 8’inci yıldönümü.
Bütün muhalefet, Cemaat’in devlet ve toplum düzeninden sökülüp atılması için Erdoğan ile işbirliği yaptı.
Ona açık çek verdi.
Erdoğan da bunu yetki ve güç alanını genişletmek için sonuna kadar kullandı.
Bugün tüm siyasi partiler ve seçmenleri:
İçinden çıkamayacakları bir belayla baş başa.
En çok 13 yaşında gelecek kaygısı yaşayan çocuğun şu sözlerine üzülüyorum:
-Sen şimdi şuradan çevir bir genci, bir tanesi mutluysa hayatından, ben hiçbir şey bilmiyorum.
***
Çocukların kabahati yok.
Kabahat büyüklerde.
El birliğiyle berbat ettik yaşamlarını.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***