Meclis Genel Kurulu’nda Milli Eğitim Bakanlığı, Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı ile bağlı kuruluşların 2022 yılı ve 2020 Kesin Hesap bütçeleri görüşmeleri devam ediyor. CHP milletvekilleri de eğitim ve eğitim emekçilerinin yaşadığı sorunlar yanı sıra “yap-işlet-devret” projelerine yönelik eleştirilerini sürdürdü.
CHP Milletvekili Emine Gülizar Emecan, öğrencilerin gözaltına alınmasını kınadı. Ulaştırma Bakanlığı için bütçeden 62 milyar 531 milyon lira ayrılmış ancak döviz kurlarındaki hızlı yükselişle birlikte bütçenin yarısına yakınının artık yok hükmünde olduğunu söyleyen Emecan, “Yandaş şirketlere yapılan milyarlarca lira fazla ödemelerle, şartlar oluşmadığı hâlde pazarlık usulü yapılan milyarlarca liralık ihalelerle, usulsüz yapılan indirimlerle dolu. Bu bütçe Bakan Bey’in 2’nci bütçesi ama Bakanlığıyla ilgili usulsüzlük ve yolsuzluklara dair nereye hesap vereceğini de hâlâ öğrenemedi. Türkiye Büyük Millet Meclisine hesap vereceğini Sayın Bakana buradan iletmek istiyorum” dedi.
Ulaşım hakkının bir insan ve yurttaşlık hakkı olduğunun altını çizen Emecan, “Yapım maliyetleri bütçeye gereksiz yükler getirmemeli, sürdürülebilir olmalı, geleceği de öngörerek hazırlanmalıdır. Peki, bizde, ülkemizde nasıl? On dokuz yıl oldu, demir yollarını yeni hatırladılar. Türkiye’de yük ve yolcu taşımacılığı yüzde 88 oranında hâlâ kara yoluyla yapılıyor. Demir yollarının yük taşımacılığındaki payı yüzde 4,96’da, yolcu taşımacılığındaki payı ise yüzde 1’de kaldı. Birçok kaza yaşandı, yüzlerce vatandaşımız hayatını kaybetti, Çorlu tren kazası bunun acı bir örneğiydi yani planlamadan yoksunsunuz” ifadelerini kullandı.
‘SOYGUNUN DÜZENİNİ GETİRDİNİZ’
Kamu-özel işbirliği programına da değinen Emecan, “Bütçeye en büyük yük olarak uyguladığınız soygunun düzenini getirdiniz. Kamu-özel iş birliği proje modelinizle yandaş şirketlere ulaşılamayacak sayıda araç geçiş garantileri, uzun işletme süreleri, hazineden borç üstlenim garantileri verdiniz. Kütahya Zafer Havalimanı. Bu proje sizin yüz karanız olan bir projedir. 2012’den bu yana hizmet verdiği yolcu sayısı, verdiğiniz yolcu garantisinin yüzde 4’üne ancak ulaşmış ve hiç uçamamış yolcular için şirkete yapılan garanti ödemeleri de yaklaşık 52 milyon euro olmuştur. Şirketin açıkladığı havalimanı yapımı zaten 50 milyon euro yani şirket maliyetini çoktan çıkardı, üstüne de 2044 yılına kadar Hazine garantisi almaya devam edecek” diye konuştu.
‘EĞİTİMİ PİYASAYA TERK ETTİNİZ’
Emecan, eğitim politikalarını da şöyle eleştirdi: “Çocuklarımız sosyal, kültürel ve akademik anlamda 19 yılda, geleceğe hazır hâle gelmekten, değerlerimizden tamamen uzaklaştılar. ‘Bütçede en çok payı eğitime ayırdık’ Ancak öyle mi? 222 milyar 136 milyon lira olan MEB bütçesinin merkezî yönetim bütçesi içindeki büyüklüğü personel giderleri ve sosyal güvenlik devlet primi giderlerinden kaynaklanmakta; bu oran yüzde 81, geriye kalan bütçenin yüzde 19’u yani 42 milyar; onun da kur karşısında zaten 20 milyarı eridi, ortada bir bütçe falan kalmadı. Bu yıl da öyle olursa bu bütçeyle bırakın reform yapmayı, olanı bile sürdüremeyeceksiniz. Devletin nitelikli eğitimi, yurttaşlarına eşit bir şekilde sunması bir haktır ancak siz ülkeyi laik, demokratik, bilimsel eğitimden bilerek ve isteyerek uzaklaştırdınız; eğitim bütçesini bilerek ve isteyerek azalttınız. Eğitimi piyasaya terk ettiniz. Çocukları ideolojik olarak şekillendirme hedefi, politikanız oldu ve vakıf ve cemaatleri eğitiminize de ortak ettiniz. Ama hiç kimse endişelenmesin; bu millet, bu gençler sizi sandığa gömecek, biz iktidara geleceğiz ve eğitimde nitelikli, niteliksiz okul ayrımını ortadan kaldıracağız.”
‘HİÇBİR ÖĞRETMENİ YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA ÇALIŞTIRMAYACAĞIZ’
Eğitim emekçilerinin sorunlarına değinen CHP’li Yıldırım Kaya şöyle devam etti: “Bakın, iki ay önce 4.960 lira maaş alan bir öğretmen 291 litre ayçiçeği yağı alıyormuş; bugün, bu sabah aynı öğretmen 160 litre ayçiçeği yağı alıyor. Hiçbir öğretmeni yoksulluk sınırının altında çalıştırmayacağız, özelde çalışan öğretmenler kamuda çalışan öğretmenlerle eşitlenecek, hiçbir öğretmen pazar yerinde limon satmak zorunda kalmayacak; bu, halkın iktidarında olacak. Biz okullara yardımcı personel atayacağız, biz okullara güvenlik görevlisi atayacağız, biz okullara sağlıkçı atayacağız. Pandemide okullarda sağlıkçı yok. Eğer okullarda öğrenci velilerinden maske toplarsanız, A4 kâğıdı toplarsanız, bununla da bu bütçeyi tamamlamaya kalkarsanız, beceremezsiniz, beceremezsiniz. Taşımalı eğitimde bir ay içerisinde 9 öğrenci can verdi; 5’i Kocaeli Gebze’de, 4’ü Afyonkarahisar’da. Bu çocukların günahı neydi Allah aşkına? Adalet ve Kalkınma Partisi, laik, demokratik, bilimsel ve kamusal eğitimden yana olmadığı için 4+4+4 sistemini getirdi; burada bir milletvekili arkadaşımız canından oluyordu.”
‘ÖĞRENCİLERİ BIRAKIN’
Ankara’da gözaltına alınan öğrencilere dikkat çeken CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal, “Yazıktır, günahtır, ayıptır! Ya, neredeyse uçan kuşu gözaltına almadığınız kaldı arkadaşlar. Hani siz özgürlükten yanaydınız? Ya, bu sokak röportajı yapan 4 arkadaşın ellerinde ne var? Sadece telefonları var, ayakkabıları var ya. Yazıktır arkadaşlar ya. Bir de buraya gelen yurt sorununu dile getirmeye çalışan öğrenciler… Sayın Bakanlar, vallahi de billahi de tillahi de günaha girersiniz. Yapmayın, bir an önce bu çocuklarımızı lütfen serbest bırakın” ifadelerini kullandı.
‘ÜNİVERSİTELER EN SORUNLU DÖNEMİ YAŞIYOR’
CHP Yozgat Milletvekili Ali Keven de AKP’nin 20 yıllık iktidarı döneminde Türkiye’yi yıkıma götürdüğünü söyledi. Üniversitelerin sorunlarına değinen Keven, şöyle devam etti: “Tarikat ve cemaatler eliyle ‘Dindar ve kindar bir nesil yaratacağız’ diye yola çıktınız ama ülkemizde pudra şekerine batmış bir nesil yetiştirdiniz, sağ olun. Sizin iktidarınızda üniversitelerimiz maalesef en sorunlu dönemini yaşamaktadır. AKP eski milletvekillerinin rektör olarak atandığı, gücü arkasına alarak atanmış yöneticilerin kadrolaştığı ve kişiye özel akademik unvan ilanlarıyla sıkça gündem olan üniversiteler dönemini yaşıyoruz. Bu dönemde üniversitelerde sahte belgelerle çalışan profesörleri görüyoruz, öğretim görevlilerinin birbirlerini ihbar ettiklerini görüyoruz, üniversite kapılarının güvenlik güçlerince, polislerce kelepçelendiğini görüyoruz Sayın Bakan. Tüm bunları halkımız hep bir yerlere yazıyor, günü geldiğinde mutlaka hesap soracaktır diye düşünüyorum.”
‘İŞSİZ ORDUSU YARATILDI’
İşsiz üniversite öğrencilerine dikkat çeken Keven, “Çokça üniversitemiz var ama çokça işsiz üniversite mezunumuz da var, şu an her 4 üniversite mezunundan 1’i işsiz. Almanya’nın nüfusu 85 milyon, üniversite öğrenci sayısı ise 2 milyon 800 bin; İngiltere’nin nüfusu 67 milyon, üniversite öğrenci sayısı 2 milyon 380 bin; bizim nüfusumuz 83 milyon ama 8 milyona yakın üniversite öğrencisi var, 4 milyon Açıköğretim öğrencisi var, bu şekilde işsizliği ötelemeye çalışacağım derken büyük bir işsiz üniversiteli ordusu yarattınız” diye ekledi. (MA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***
