Otomotiv piyasasında Türk lirasındaki tarihi değer kayıpları sonrası gelen ciddi zamlardan sonra şimdi de al sat yaparak kâr etmek isteyenler yüzünden bazı araçların karaborsaya düşmesi gündemde. Kurdaki yükselişi fırsat bilen bazı bireysel ve kurumsal satıcılar, piyasadaki sıfır araçları kullanmamak üzere satın alıp ellerinde değerlenmesini bekledikten sonra sıfırından daha pahalı bir şekilde ikinci elden satıyor.
Kâr etme mantığıyla alıp, kullanmadan satanlar nedeniyle piyasada bazı sıfır araç modellerin bulunamaması gibi sorunlar yaşanıyor.
“300-450 BİN TL ÜZERİNDEKİ ARAÇLAR PİYASADA BULUNMUYOR”
Sözcü’den Gamze Bal’a konuşan Arabam.com Pazarlama Direktörü Dr. Naim Çetintürk, sıfır araç almak isteyen bir vatandaşın yetkili bayiye gittiğinde istediği model aracın sıfırını bulamazken, aynı modelin hiç kullanılmamış, sıfır km, hatta poşeti üzerinde olan bir görseliyle ilan sitelerinde ikinci elden satıldığını anlattı. Ancak bindirilmiş fiyatlarla…
Bu durumun özellikle 300 bin TL ila 450 bin TL’nin üzerindeki araçların bulunabilirliğini etkilediğini söyleyen Çetintürk, “Bu fiyat aralığındaki araçlar çok hızlı tükeniyor ve piyasada bulunamıyor” dedi.
“BİLİYORLAR Kİ ÜSTÜNE KATARAK SATABİLECEKLER”
Dr. Çetintürk, “Piyasadaki araçları alabilen bireyler ya da kurumlardan stoklamaya çalışanlar var. Ekonomideki gidişata bakarak ‘bugün satarsam zarar ederim’ düşüncesiyle satışlarını beklemeye alıyorlar. Bu nedenle kapatılan, geri çekilen ilanların oranı son bir ayda yüzde 35 arttı. Biliyorlar ki aldıkları aracı ilerleyen günlerde 20 bin-40 bin TL daha fazla bir fiyattan satabilecekler” diye konuştu.
Çetintürk, “Hatta mesleği otomobil alım satımıyla hiç alakası olmayan bir birey bile sıfır aracı satın alıp, hiç kullanmayıp, sonrasında aldığı fiyattan çok daha yükseğe kaldırımda satıyor” diye konuştu.
Bu durumdan çok rahatsız olan galerilerin olduğunun altını da çizen Çetintürk, “Bütün galerilerin bu şekilde davrandığını söylemek haksızlık olur. Bundan rahatsızlık duyan pek çok galeri var” ifadelerine yer verdi.
“DÜNYADA ÖRNEĞİ YOK: İKİNCİ EL SIFIRINDAN PAHALI”
Toyota Sonkar Genel Müdürü Aykan Ceylan ise, “Bazı insanlar araçları toplayıp, yüksek fiyattan satıyorlar. Bu da dünyada hiçbir ülkede olmayan durumu Türkiye’de mümkün kıldı. Aynı model ikinci el, sıfırından daha pahalı. Bunun dünyada örneği yok” dedi.
Yıl içinde memur kesimine yaptıkları 34 adet satıştan 12 tanesinin yeniden satıldığını söyleyen Ceylan, şöyle devam etti: “İkinci elde anormal fiyatların önüne geçmek, yani alıp tekrar satanların önüne geçmek için bayiler olarak özen gösteriyoruz. Ama buna rağmen kurdaki yükselişi fırsat görerek bu işe yeltenenler var.
Bir araç bir bayinin elinde kaç gün kalıyor, görülebilir. Biz dört aydır sıfır stokla çalışıyoruz. Filolara araba satarken ‘6 ay satamazsınız’ sözleşmeleri imzalatıyoruz. Hemen dışarıya satamıyorlar. “Devlet de daha büyük çapta bir adım atıp, bunun önüne geçmeli.”
SATIN ALINDIĞI YIL İKİNCİ ELE DÜŞME ORANI ARTTI
Arabam.com’dan Dr. Çetintürk’ün verdiği dikkat çekici bilgilerden biri ise, sıfır bir otomobilin satın alındıktan sonra henüz bir yılını doldurmadan ikinci ele düşme oranındaki artışlar…
“Yaptığımız araştırmalara göre, sıfır bir aracın bir yılını doldurmadan ikinci ele düşme oranı 2018’de yüzde 11, 2019’da yüzde 10 iken 2020’de yüzde 25’e çıktı. 2021’de ise bu oran yüzde 27’ler civarında” diyen Çetintürk, “Araçlar alınıyor ama kullanılmadan satılıyor. Çünkü kullanmak değil amaç, bir emtia gibi değerlenmesini beklemek” değerlendirmesinde bulundu.
ÜRETİMDEKİ DARBOĞAZ DA ETKİLİ
Piyasada araç bulunmamasıyla sonuçlanan bu olumsuzluğun yurt içindeki tetikleyicisi döviz kurundaki sert artışlar oldu ancak çip ve magnezyum krizi de küresel otomotiv üretimini bir darboğaza soktuğu için otomobil arzında sıkıntılar yaşanıyor.
Çetintürk, buna ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Araç bulunamamasıyla ilgili yaşanan çok ciddi bir çip krizi sorunu var. Buna magnezyum ve kauçuktaki krizler de eklendi. Aracın kapılarının pek çok parçasında kauçuk kullanılıyor.
Üretimin normale dönmesi, araç arzının istenen seviyeler gelmesi, yurt içinde de döviz kurunun normalleşmesi lazım. Yurt içinde yapılacak en önemli adımlardan biri de alım satımla ilgili yapılacak regülasyon olacaktır. Ancak tüm bunlarla piyasanın da normalleşmesi sağlanabilir diye düşünüyorum.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***