HDP’li Meral Danış Beştaş, TBMM’de bütçe görüşmeleri sürerken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından, “Akşam göreceksin, başını öne eğerek çıkacaksın” diyerek tehdit edildiğini söyledi. Kamuoyunun da yakından bildiği üzere bu Soylu’nun ilk tehdidi değil.
Göreve geldiği ilk günden bu yana ‘kemikleri kırma’ talimatından kargoyla cenaze parçaları yollamaya, gazetecilerden İmamoğlu başta olmak üzere siyasetçileri tehdide kadar bir dizi tehditle görevini sürdürüyor. Tehditlerine gerekçe olarak ise genellikle ‘terörle mücadele’ iddiasını öne sürüyor.
Serbest Görüş:
ÖZGÜR ÖZEL’E “LAN ŞEREFSİZ” DEDİ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Melis’te yaptığı konuşma sırasında HDP’li vekiller dövizli protestoda bulundu. Soylu’nun konuşmasının ardından Mecliste kavga çıktı. Süleyman Soylu kendisine Meclis kürsüsünden yanıt veren CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel’e “Lan şerefsiz” diyerek hakaret etti. Özel’in üzerine yürüyen Soylu’yu milletvekilleri zor zapt etti.
Soylu’dan CHP’li Özgür Özel’e hakaret: “Lan şerefsiz!” pic.twitter.com/nY6HXqSe0X
— Yol TV (@YolTV) December 8, 2021
2019 yılı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, İçişleri Bakanlığı ve bağlı kuruluşların görüşmeleri sırasında Soylu, bu kez HDP Mardin Milletvekili Ebru Günay’ı “Provokatörsün, sen görürsün” diyerek tehdit etti.
HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu da Soylu’ya, “Fezleke görüyoruz, cezaevi görüyoruz. Başka ne göreceğiz suikast mi? Bizim bir korkumuz yok!” diye yanıt verdi.
BULDAN: ARAYIP “SİZE YAŞAM HAKKI YOK” DEDİ
2018 yılında ise HDP genel merkez binası önünde bir basın toplantısı düzenleyen dönemin Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, Soylu’nun kendilerini tehdit ettiği bilgisini kamuoyu ile paylaştı.
Serbest Görüş:
Soylu’nun kendisini aradığını söyleyen Pervin Buldan, “Sizi CHP bile kurtaramayacak, o köyde taş taş üstünde bırakmayacağım. Size haddinizi bildireceğiz, size artık yaşama hakkı yok, nereye gidiyorsanız gidin” dediğini aktardı.
“ŞEHİT CENAZELERİ” ÜZERİNDEN KAFTANCIOĞLU VE İMAMOĞLU’NA “BEDEL”Buldan’ı arayarak ölümle tehdit eden Soylu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nu da, “Şehit cenazelerinde ne işleri var? İstanbul İl Başkanlığına getirdikleri hanımefendi, şehide de küfretti, polise de, askere de. Gitmek istiyorlarsa, onun bayraktarlığında tüm şehit cenazelerine gidebilirler. PKK’nın barajı aşmasının temel nedeni, CHP’nin ortaya koyduğu sorumsuzluktur. Bundan kaçmaları mümkün değildir, bundan kaçamazlar. Bunun mahiyetini taşıyacaklar” diye tehdit etti.
Serbest Görüş:
Soylu’nun tehditlerinden nasibini alan bir başka isim ise İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu. Soylu, İmamoğlu’nu, “Bugün terörizmden yargılanan, aynı zamanda terörist olmaktan ceza alanları bu ülkenin selameti ve o beldenin selameti için görevden aldığımızda Avrupa Parlamentosu’na gidip, Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum; bunun bedelini bu millet sana ödetecek. Bu iş o kadar bedava değil” diye tehdit etti.
ALİ KOÇ’A “İMAMOĞLU TALİMATI”
Soylu’nun ardı arkası kesilmeyen tehditleri arasında Ali Koç’a verdiği talimat da bulunuyor. Galatasaray-Fenerbahçe derbisinden önce Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’u arayarak İmamoğlu’nun maça gitmemesi yönünde ‘uyarı’da bulunduğunu kabul eden Soylu, “Koç’a, ‘Üzerimizdeki sorumluluğu attık, tedbirlerinizi siz de biz de arttıralım’ dedim” ifadelerini kullandı.
Serbest Görüş:
Soylu, daha önce de Kılıçdaroğlu ile CHP’li il başkanları ve belediye başkanlarının ‘şehit cenazelerine gitmemesi’ için talimat vermiş, Kılıçdaroğlu’na Çankırı’da yapılan saldırı da bu talimatın hemen ardından gerçeklemişti. Soylu, Ali Koç’u aramasında gerekçeyi de bu bağlantıyla aktardı.
“TERÖRLE MÜCADELE” DEDİ, AGİT İPEK’İN KEMİKLERİ KARGOYLA GÖNDERİLDİ
Soylu, meydanlarda “terörle mücadele” adı altında Kürt halkına tehditler savurduktan kısa bir süre sonra, Agit İpek’in kemikleri kargoyla ailesine gönderildi.
23 Mayıs 2017 yılında yaşamını yitiren PKK üyesi Agit İpek’in cenazesi, bu konuşmadan kısa bir süre sonra 2019 yılında DNA testiyle tespit edildi.
Serbest Görüş:
Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan (ATK) kendilerine gönderilen cenazeyi PTT’ye vererek İpek ailesinin ikamet ettiği Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. PTT’ye verilen cenaze, ailenin Diyarbakır Adliyesi’ne çağrılmasıyla teslim edildi.
SEVAL TÜRKEŞ, ANMAYA SALDIRIDAN SOYLU’YU SORUMLU TUTTU
Yakın zamanda Ankara’da Alparslan Türkeş’i anma toplantısına yapılan baskınla ilgili Türkeş’in eşi, Soylu’yu işaret etti. Daha önceki açıklamasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi “Evimiz hedef aldı” diyerek eleştiren Alparslan Türkeş’in eşi Seval Türkeş, bu kez İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “himayesinde” saldırının gerçekleştiğini iddia etti.
BİR BAŞKA ÜSLUBU DA “BEL ALTI” TEHDİTLER
Ancak Soylu’nun tehditleri ve aynı içerikli göndermeleri yalnızca terörle mücadeleyi içermiyor. Toplum arasında ‘bel altı muhabbet’ olarak addedilen ifadeler de Soylu’nun tehdit şekilleri arasında yer alıyor. Örneğin, yakında zamanda, AKP’li ‘danışman’ Kürşat Ayvatoğlu‘nun lüks bir araçta burnuna kokain çekerken kayda alınan videolarının yayılmasının ardından Soylu, tartışmaları şu tehditlerle savurmaya çalıştı:
Serbest Görüş:
“Görevim icabıyla birçok mahrem bilgiye sahibim, doğru mu? Bu meseleyi milletvekili olup da paylaşanlarla ilgili sadece üzülüyorum. Allah muhafaza, en yakınlarında böyle bir şey çıkarsa ne diyeceğiz? O kişiyi mi sorgulayacağız?”
Bu ifadelerden sonra Karar yazarı Ahmet Taşgetiren kaleme aldığı yazısında, “Zaman zaman sayın Bakan’ı, kimi gazetecilerle girdiği tartışmalarda hakarete varan ifadeleri sebebiyle eleştirdim. Bu ‘mahrem bilgiye sahibim’ ifadesi de içinde muhtemel bir tehdidi barındırıyor. Bakan bunu asla kullanmamalı demekle yetinmeyeceğim, aklından bile geçirmemeli. Hangi ‘Mahrem bilgi’ nerede nasıl kullanılabilir?” diye sordu.
AYM BAŞKANI ZÜHTÜ ARSLAN ‘FETÖ’ İMASI
Soylu’nun bir başka tehdidi de Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan’a yönelikti. “AYM Başkanı, Polis Akademisi Başkanı’ydı. Aldığı komiser yardımcılarının yüzde 41’ini FETÖ’den ben ihraç ettim” demesiyle siyaset gündemi bir kez daha Soylu’da kilitlendi.
Serbest Görüş:
DEVA Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Soylu’nun sözlerini eleştirerek, “Sözde tehdit ediyor. Şiddetle kınıyorum” dedi.
ÖZTÜRK’E “NAMUSSUZ, HAYSİYET CELLADI” DEDİ
Kamuoyunda ya da parlamentoda tartışmalara neden olan herhangi bir olay, Soylu nezdinde tehdit ve dolu hakaretlerle karşılık aldı. Bunlar arasından gazeteciler de sık sık nasibini aldı. Örneğin, AKP Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu’nun eşi Ali Ayvazoğlu’nun kariyerindeki yükselişini kaleme alan Sözcü yazarı Saygı Öztürk de bunlardan biriydi.
Serbest Görüş:
Öztürk yazısında, “Ali Ayvazoğlu, belediyede işçi kadrosunda işe başladı. Şimdi milletvekili olan Bahar Ayvazoğlu ile evlendi. Ardından özel kalem müdürü oldu. Sonra da Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne atandı.” demişti. Soylu’nun, Öztürk’e cevabı ise şöyle oldu: “Bugünden sonra bu namus düşmanını kim muhatap alırsa, gözümde aynı namussuzluğun ortağıdır, haysiyet celladıdır.”
MÜYESSER YILDIZ’I ‘PKK SEVİCİ’ DİYE HEDEF ALDI
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kars’ta yapılan operasyonda bir askerin ölmesiyle ilgili yazdıkları üzerinden Odatv yazarı gazeteci Müyesser Yıldız’ı hedef almış, ona “Çemçe grubunun itlafına, bir PKK bir sen üzülmüşsün. Kahramanlarımız bugün o bölgeye yeni sızmayı 10 metrede çatışma ile teröristleri yok ederek engelledi… Benim üzüntüm PKK seviciliğin değil, devlet gömleği giymiş pespayelerle iş tutmandır” demişti. Yıldız, yazışmadan birkaç gün sonra evi basılarak gözaltına alınmış, ardından tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
Serbest Görüş:
Bu tehdidin ardından açıklama yapan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Ankara Şubesi ise, “Halkın bilgi edinme hakkını yerine getiren gazeteciler, kimsenin hedef tahtası değildir. Soylu’yu yaptığı hakaretten dolayı kamuoyundan özür dilemeye çağırıyoruz” ifadeleri kullandı.
DİYARBAKIR BAROSU’NA “GELENEKSEL SALDIRISI”
Soylu, ‘terörle mücadele’ adı altında savurduğu tehditleri Diyarbakır Barosu’na da yöneltti. ”Ne zaman terör örgütü onlara konuşun dediği zaman Diyarbakır Barosu konuşuyor. Ne zaman terör örgütü bir söz söyleyin, eylem yapın dediği zaman Diyarbakır Barosu eylem yapmaya çalışıyor” diyen Soylu, “Diyarbakır Barosu yöneticileri için söylüyorum. Bu Diyarbakır Barosu içerisinde daha da küçülecekler, mini minnacık olacaklar” ifadelerini kullandı.
Serbest Görüş:
Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın ise Soylu’ya, “İçişleri Bakanı tarafından geleneksel olarak düzenlenen “Diyarbakır Barosuna Saldırı Günlerinin” bu yılki ayağı Dersim’de düzenlendi. Saldırı etkinliğine 2018 yılında olduğu gibi yine Süleyman Soylu katıldı. Zavallılık devleti arkasına alıp, önüne gelene hakaret ve tehdit etmektir” yanıtını verdi.
TACİZ EDEN POLİS “EVLAT”, TACİZ EDİLEN KADIN “ALÇAK” OLDU
Jandarma Genel Komutanlığı 2018 Yılı Emniyet ve Asayiş Değerlendirme Toplantısı’na katılan Soylu, burada yaptığı konuşmada, Ankara’da bir polisin, üniversite öğrencisi Merve Demirel’i gözaltına alırken taciz etmesiyle ilgili de, “Mahkemede görüşeceğiz. Elimizde öyle bir belge var ki evladımıza tacizci diyen alçaklar gereğini görecek” ifadelerini kullanarak, tacize uğrayan kadını suçladı.
POLİSLERE ‘AYAĞINI KIRIN, NEYSE YATARIZ” TALİMATI
Aynı Soylu, MEB Şura Salonu’nda düzenlenen Genel Güvenlik ve Uyuşturucu ile Mücadele Toplantısı’nın açılışında yaptığı konuşmada da, polislere uyuşturucu satıcılarının ayaklarını kırma talimatı verdiğini söyleyereki, şöyle dedi:
“Okulun çevresinde bir uyuşturucu satıcısını gördüğümüz zaman beni ne kadar kınarlarsa kınasınlar, ne kadar eleştirirlerse eleştirsinler o uyuşturucu satıcısının ayağını kırmaya polis görevlidir. Bunun suçu neyse, 5 yıl içeride yatmaksa yatarız, 10 yıl içeride yatmaksa yatarız, 20 yıl içeride yatmaksa yatarız.”
Soylu, tehditlerini turistlere de savurdu. İstanbul’da Salgınla Mücadele Toplantısı’nda konuşmasında, Türkiye’de ikameti olup da pasaportunu gösterip sokağa çıkanları “Elimde yetki var, acımam” şeklinde tehdit etti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***