AKP’nin bir seçimi daha kazanabilmek adına sonuçlarını görmezden gelerek ısrarla uyguladığı ‘yüksek kur, düşük faiz’ modeli ekonomiyi uçuruma sürüklüyor. Hammadde tedarikinde yaşanan sıkıntılar reel sektörü zora soktu. Tüm zincirdeki bu maliyet artışları vatandaşa zam yağmuru olarak dönüyor. Türkiye’nin ekonomik zorlukları derinleşirken, düşük faizli krediler ancak bu kredilerden faydalanacak kesimlere servet transferi anlamına geliyor ve halkın refahına katkı sağlayamıyor.
Uzmanlar, Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun “Gerekirse faizi artırır, gerekirse faizi indiririz” demesinin para piyasalarında yaşanan yangını söndürebileceğini belirtiyor.
PİYASALARIN YENİDEN HUKUKA, ADALETE GÜVEN DUYMASI
Yaşanan kur atakları ticarette vadeli satışları kilitlerken, bazı sektörlerde tedarikçilerin ‘TL ödemeleri kabul etmediği’ dahi görülmeye başlandı.
Piyasaların yeniden hukuka, adalete güven duymaya başlaması TCMB’nin bağımsızlığına inanması, güven tazelemesi krizden çıkış için reçete olabilir. Ekonomistlere göre Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın para politikalarına yön vermekten vazgeçmesi ve TCMB’nin bağımsız olduğunu göstermesi son bir yıldır döviz kurlarının arka arkaya rekor kırmasının önüne geçebilir. TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun para piyasalarını uçuruma sürükleyen ‘düşük faiz, yüksek kur’ politikasını terk ettiklerini açıklaması bu yangını söndürür.
İHTİYAÇ VE TİCARİ KREDİLERE YANSIMIYOR
Sözcü’de yer alan habere göre Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinin etkisi TL mevduat faizlerini % 15’in altına düşürürken, kredi faizlerine yansıması yeterli olmadı. MB’ye göre, kredi faizleri ihtiyaçta ortalama %23, taşıtta ise %21 düzeyinde. Kamu bankalarının konut kredi faizleri ortalamada %17 ile politika faizine yaklaştı. Ticari kredi faizlerinde de ekonomiyi canlandıracak hareket sağlanamıyor. Ortalama yüzde 18 olan ticari kredi faizi bazı bankalarda yüzde 20’lerin üzerine çıkıyor.
TOPLUMSAL PATLAMAYA YOL AÇABİLİR
İktidarın yeni modelden dönmeyeceğini ancak ülkeyi uçuruma sürüklediğini görüp biraz törpüleyebileceğini öngören Ekonomist Dr. Murat Kubilay, “Enflasyon sarmalına girme riski bulunduğu için bu politikaların sürdürülemezliği hakkında bir kanıya iktidar da varmaya başlamış olabilir” dedi.
Kubilay, şöyle devam etti: “Eğer Cumhurbaşkanı sessizleşirse ve faiz indirim sürecinin en azından önümüzdeki 6 ay için tamamlandığı belirtilirse ve gerektiğinde döviz satışı ile kurun 14 lira üzerine çıkmasına müsaade edilmeyeceği gösterilirse; o zaman bu sistem biraz daha uygulanabilir hale gelir. Aksi halde toplumsal patlama dahil tepki oluşabilir.”
YATIRIMCILAR 16 ARALIK’TAKİ FAİZ KARARINI GÖRMEDEN İKNA OLMAZ
Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Başlevent, “Merkez Bankası başkanının faiz indirimlerinin sona erdiğine dair bir imada bulunması mutlaka döviz kurlarında sakinleşme sağlayacaktır. Ancak yatırımcılar 16 Aralık’taki faiz kararını görmeden ikna olmaz. Döviz kurlarının mevcut düzeyinde kalmasının yaratacağı olumsuz etkiler önümüzdeki aylara, hatta yıllara yayılacağı için, süreci tersine çevirecek kararların gecikmeden alınması gerekiyor” dedi.
EKONOMİST ATABAY: DÖNÜLMEZ AKŞAMIN UFKUNDAYIZ
Ekonomist Güldem Atabay Kavcıoğlu’nun net ya da karmaşık açıklamalarının gelinen aşamada hiçbir değerinin kalmadığını belirterek, “Keza Merkez Bankası Başkanı para politikasının yöneticisi değil. İktidar değişmeden, başkanlık sistemi değişmeden kimsenin inandırıcılığı yok. Dönülmez akşamın ufkundayız” dedi.
‘DENEYSEL POLİTİKALARDAN ACİLEN VAZGEÇİLMELİ’
Yükselen piyasa faizlerinin faiz indirim kararının yanlış olduğunu açıkça gösterdiğini belirten Prof. Dr. Cem Başlevent, “Mevcut politika ile geçen her gün, tarlalarda gübresiz ekim, kesime gönderilen süt inekleri, yabancıların eline geçen milli varlıklar anlamına geldiği için deneysel politikalardan vazgeçilmeli” diye konuştu.
‘BU POLİTİKA AKP’YE SEÇİM KAZANDIRMAZ’
Merkez Bankası Başkanı’nın süreci tersine çevirecek mesajlar verse dahi artık kimsenin güveni kalmadığını ancak Ortodoks para politikalarını uygulayacak bir ismin başkanlığa gelmesi halinde işlerin tersine döndürülebileceğini kaydeden Prof. Dr. Şenol Babuşcu, “Bu politikalar AKP’ye seçim de kazandırmaz” dedi.
‘İHRACATA FAYDASI YOK SORUNLARI BÜYÜTÜYOR’
Kur artışının ihracata katkısının ilk başta gözüktüğünü ama faydasının olmadığını söyleyen Hırdavat Sanayici ve İş Adamları Derneği (HISİAD) Başkanı Çetin Tecdelioğlu, stabil kur istediklerini belirtti. Sanayiciler olarak finansman sıkıntısı yaşadıklarını vurgulayan Tecdelioğlu, bankaların yüksek faizli kredi verdiğini kaydetti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***