AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uyguladığı ekonomi politikaları nedeniyle Türkiye, Avrupa Birliği üyeleri ve birliğe aday ülkeler içinde Arnavutluk’un da gerisine düşerek asgari ücreti en düşük ülke durumuna düştü.
Asgari ücreti belirleme çalışmaları sürerken milyonlarca işçi 2022’de alacakları maaşı merakla bekliyor. Gözler, giderek artan enflasyon ve Türk lirasının yaşadığı hızlı değer kaybının asgari ücrete nasıl yansıyacağına çevrildi.
2021 başında brüt asgari ücret yüzde 21,56’lık zamla 3 bin 577 TL’ye yükselse de Türk Lirası’nın yıl içindeki değer kaybı alım gücünün azalmasına yol açtı. 2016 başında Türkiye’de brüt asgari ücretin karşılığı 518 euro’ydu. 1 Aralık itibarıyla bu rakam 233 euroya kadar düştü.
BBC Türkçe’de yer alan habere göre, Türkiye, Avrupa Birliği (AB) üyeleri ve birliğe aday ülkeler içinde asgari ücreti önceki yıllara göre daha düşük tek ülke.
2016 başında Türkiye’deki asgari ücret 14 AB üyesi ve birliğe aday ülkeden daha yüksekti.
1 Aralık 2021 itibarıyla Türkiye’de asgari ücret Arnavutluk’un da gerisine düşerek AB üyeleri ve adayları arasında en düşük seviyeye geriledi. Asgari ücretin Türkiye özelinde ayrı bir önemi de var: Çalışanların çoğu asgari ücret civarında maaş alıyor. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) verilerine göre bu, AB ortalamasından 6 kat fazla.
Türkiye’de 2013 yılında ortalama maaş asgari ücretin kadınlarda 1,77, erkeklerde 2 katıyken bu oran 2019’da kadınlar için 1,24’e, erkekler için de 1,49’a düştü.
Türkiye’de işçilerin çoğu her yıl enflasyon oranında maaş zammı alıyor. Asgari ücret ise son 19 yılda 2006, 2008 ve 2016 yılları dışında her zaman enflasyonun üzerinde zamlandı.
‘GENEL TÜKETİCİ ENFLASYONUNU TEMEL ALMAK DOĞRU DEĞİL’
Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde endüstri ilişkileri, emek tarihi ve çalışma hukuku üzerine çalışmalar yürüten Doç. Dr. Aziz Çelik, asgari ücrete zam yaparken genel tüketici enflasyonunu temel almanın doğru olmadığı söyledi.
BBC Türkçe’ye konuşan Çelik asgari ücretle geçinen kişilerin harcamalarında gıdanın çok daha yüksek bir payı olduğunu ve gıda enflasyonunun yüksek olduğu dönemlerde enflasyon oranındaki zammın yeterli kalmayabileceğini belirtti. Asgari ücrete yapılacak zamda, düşük gelirlilerin enflasyon sepetini dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Aziz Çelik’e göre bu da yeterli değil. Çelik, asgari ücret hesaplanırken ekonomik büyümenin de dikkate alınması ve işçilere bundan da pay verilmesi gerektiğini söyledi.
Asgari ücret enflasyonun üzerinde zamlanırken, diğer işçi ve memurların genellikle enflasyon civarında zam alması ise onların maaşını asgari ücrete yaklaştırdı.
Hatta sosyal medyada asgari ücretin artmaması gerektiğini, artması durumunda kendi maaşlarının asgari ücret seviyesinde olacağını yazan kullanıcılar da oldu.
Çelik, son yıllarda diğer ücretlerin yukarı çekilememesi nedeniyle işçilerin büyük bir kısmının asgari ücret aldığını, mimarlık ve mühendislik gibi uzun eğitimler gerektiren işlerin bile başlangıç maaşının asgari ücret seviyelerine düştüğünü, fakat burada çözümün asgari ücreti artırmamak değil, diğer maaşları da aynı oranda artırmak olduğunu söylüyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***