Sabah gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu, Milli Güvenlik Kurulu’nun son toplantısında ‘ekonomiye özel başlık açmasının’ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni ekonomi politikalarına karşı çıkan partilere ve eylem yapan toplum kesimlerine uyarı anlamına geldiğini yazdı.
MGK’nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilan ettiği yeni ekonomik kodların “devlet politikası” olduğunu kayda geçirdiğini savunan Müderrisoğlu, ‘Muhalif siyaseti ve toplum kesimlerini hareketlendirmek isteyen çevrelere de “oyununuzu görüyoruz” uyarısını da barındırmaktaydı.’ dedi.
MGK AÇIKLAMASI TESADÜF OLMADIĞI GİBİ SIK RASTLANAN BİR DURUM DA DEĞİL
Sabah gazetesi Ankara Temsilcisi de olan Müderrisoğlu şu ifadeleri kullandı:
”Yılın son Milli Güvenlik Kurulu toplantısında “ekonomiye” özel başlık açılması tesadüfi olmadığı gibi eşine sıkça rastlanan bir durum da değildi.
“Türkiye’nin inşa ettiği sağlam alt yapı üzerinde, hedeflerine uygun şekilde yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı ekonomi politikalarını hayata geçirme sürecinde karşılaştığı ve karşılaşabileceği sınamalar ile tehditler değerlendirilmiştir” cümlesi, kuru dalgalandıran iç ve dış çevrelere net mesaj olduğu kadar, ekonomik istikrarsızlık üreterek, muhalif siyaseti ve toplum kesimlerini hareketlendirmek isteyen çevrelere de “oyununuzu görüyoruz ve bunu bozacağız” uyarısını da bünyesinde barındırmaktaydı.
MGK’daki yaklaşım tarzı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bir dizi riski göze alarak ilan ettiği yeni ekonomik kodların, aynı zamanda “devlet politikası” olarak tasarlandığını da kayda geçirmiş oldu!”
FATİH YAŞLI: RESMİ YA DA GAYRI RESMİ SİVİL BİR 12 EYLÜL REJİMİ GELİYOR
Sol Haber yazarı Fatih Yaşlı da MGK açıklamasında ‘ekonomik tehditler’ ifadesinin yer almasının alınan kararların hükümet politikası değil devlet politikası olarak sunulacağının göstergesi olduğunu yazdı.
Açıklamadaki ‘Türkiye’nin hedeflerine uygun şekilde ekonomi politikalarını hayata geçirme sürecinde karşılaştığı sınamalar ile tehditler değerlendirilmiştir” ifadelerine dikkat çeken Yaşlı ” Peki bu ne demek? Bu tam olarak, “düşük faiz-düşük değerli TL” politikasının rejimin karakterine uygun bir şekilde, hükümet politikası değil, devlet politikası olarak sunulacağını gösteriyor’ yorumunu yaptı.
SOSYAL PATLAMA DEVLETİN GÜVENLİĞİNE TEHDİT OLARAK KODLANDI
Fatih Yaşlı, Twitter hesabından şu paylaşımlarda bulundu:
‘Ama mesele sadece bundan ibaret değil. Esas mesele, bu politikaya yönelik herhangi bir karşı çıkışın şimdiden bir ulusal güvenlik sorunu olarak görüleceğinin ilan edilmesi ve buradan kaynaklı bir sosyal patlamanın resmi olarak devletin güvenliğine yönelik bir tehdit olarak kodlanmasıdır.
Çıkan sonuç şu: Bir nevi “yeni 24 ocak kararları” anlamına gelen bu politikaların “yeni bir 12 eylül rejimi” olmadan uygulanması imkansız. Velhasıl, resmi ya da gayri resmi “yeni bir şey” geliyor. Kurulan köleci emek rejimi ve izlenen yoksullaştırma politikaları ancak cunta benzeri bir yönetimle, “sivil bir 12 eylül’le” devam ettirilebilir. Bunu başarıp başaramayacaklarını ise güç mücadeleleri belirleyecektir.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***