DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve partinin Kadın Politikaları Başkanı Elif Esen, ‘Kadın İçin Adalet’ raporlarını açıklamak üzere basın toplantısı düzenledi. Babacan, toplantıda bu sabah gözaltına alınan Metin Gürcan’la ilgili konuştu.
‘ZAMANLAMASI İLGİNÇ’
DEVA Partisi lideri, konuyla ilgili şunları söyledi:
“Metin Gürcan’ın eşiyle görüştük, sürecin sıkı takibindeyiz. Dosyayı henüz bilmiyoruz, vakıf olmaya çalışıyoruz. Bugün de Kavala duruşması var, biliyorsunuz. Zamanlaması gerçekten ilginç, neden bugün acaba.
‘GÜRCAN’I YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ’
Türkiye’de muhalefet dış politikayla ilgili pek konuşmazdı. Bizimle bu değişti. Biz yanlışlara işaret ediyoruz. Metin bey de dış politikayla ilgili en sivri dille konuşan bir arkadaşımız. Birilerinin canını sıkmış anlaşılan. Biliyorsunuz DEVA Partisi en çok takip edilen siyasi partilerden biri oldu. Biz Gürcan’a her türlü hukuki desteği vereceğiz. Ama bunun hukuki çerçevede kalmasını sağlayacağız. Biz hukuku çok önemseyen bir partiyiz. Gürcan’ı yalnız bırakmayacağız. Eğer bu işin arkasında bir siyasi niyet varsa siyasi motivasyonla yapılan bir işse; biz yolumuza devam ediyoruz. DEVA kadrolarını asla yıldıramazlar.”
Babacan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Kadına yönelik şiddete karşı birçok düzenleme var. Zamanında yapılmış, kısmen doğru olduğunu düşündüğümüz… Ama bunların geliştirilmesi gerekiyor ve her şeyden önce uygulanması gerekiyor. Cezanın asıl amacı caydırıcılıktır, bunu da söyleyelim. Bu konuda çalışmalar yürüten Kadın Politikaları Başkanı’mız sayın Elif Esen’e teşekkür ediyoruz.”
‘CAYDIRICI YAPTIRIMLAR ŞART’
DEVA Partisi Kadın Politikaları Başkanı Elif Esen’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Bugün yasalar kadını koruyamıyor. Peki biz parti olarak kadına şiddetle nasıl mücadele edeceğiz?
Şiddet sadece fiziksel değildir. Fakat şiddet, birinin psikolojik veya ekonomik olarak zarar görmesine neden olan bir eylemdir. Bugün her üç kadından birinin kendisini evinde, iş yerinde veya dışarıda kendisini güvende hissetmediği verilerce kanıtlanmıştır. Şiddeti önlemek konusunda bakış açımız şöyle, öncelikle şiddetin ortaya çıkmasını engellemek bizim önceliğimiz. Bunun için mağdurların adalete ulaşması ve caydırıcı yaptırımlarla potansiyel katilleri durdurmamız gerekiyor.
‘ÇOCUKLARI EĞİTECEĞİZ’
Kadına yönelik her türlü ayrımcılıkla mücadele edeceğiz. Öncelikle koruyucu, önleyici tedbirler almalıyız. Kadın belli bir yaşa gelmeden, çocuk yaşta kız ve erkek çocuklarını eğiteceğiz. Temel olarak insan haklarından ve ihlali durumunda nereye başvuracaklarından haberdar olmalılar. Kız ve erkek çocuklarının eşit olduğunu bilerek, bir erkek çocuğunun kimseye şiddet uygulamaya hakkının olmadığını bilmesinin önünü açacağız.
‘BAKANLIK PERSONELİNİ BİLİNÇLENDİRECEĞİZ’
Medyada ve yaşam alanlarında da pek çok şiddet görüntüsü paylaşıyoruz. Bunlar hakkında da düzenleme yaparak, şiddeti önleyecek görseller kullanılmasını sağlayacağız.
Kadınların şiddete karşı başvurabilecekleri birimleri ilgili kurumlarla hareket ederek oluşturacağız.
İçişleri, Adalet ve Sağlık Bakanlıklarındaki tüm personelin kadın konusunda bilinçlenip, hassasiyet geliştirmeleri için çalışacağız.
‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN YENİDEN TARAFI OLACAĞIZ’
İstanbul Sözleşmesi, Türkiye’de şiddete uğrayan bir kadının yıllarca yasalardan cevap alamamasıyla imzalanmış bir sözleşmedir. Şimdi bu sözleşmeden çıkıldı ve kadın sahipsiz. Biz diyoruz ki, İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden tarafı olacağız.
‘POLİS VE BEKÇİLERE EĞİTİM VERECEĞİZ’
Polis ve bekçilere farkındalık eğitimi vereceğiz. Kadınlara sığınma evi ve koruma merkezlerine ulaşımı kolaylaştıracağız. 155 acil destek hattını KADES hattıyla ilişkilendirerek kadına destek olacağız. Çok dilli çağrı sistemiyle bu hatları güçlendireceğiz.
Kadın şiddet gördükten sonra eğer evinde durması hayati risk içeriyorsa devlet korumasıyla sığınma evine geçiyor. Bunlara baktığımızda sayı eksikliği ve başka aksaklıklar görüyoruz. İstanbul Sözleşmesi’yle vadedilen sayının çok gerisinde.
‘ŞİDDET SUÇU İŞLEYEN ERKEK TERAPİ ALACAK’
Silah ruhsatları da önemli bir mesele. Şiddet sebebiyle ceza alan faillerin silahların ruhsatının iptaline kadar gideceğiz.
Yine önemsediğimiz bir nokta, sadece kadın açısından bakmamak, suçu işleyen erkeğin de öfke kontrol terapileriyle hayatını şiddetsiz devam ettirmesini sağlayacağız.
‘CEZA SİSTEMİNDE DÜZENLEMELER YAPACAĞIZ’
Ceza sisteminde değişiklikler yaparak, potansiyel katillerin önüne geçeceğiz. Kadınlara çıkarılan koruma kararlarını güvenceye alacağız. Israrlı takibi de ceza kapsamına alacağız.
Kadının savcılıkta farklı muhataplara devamlı yaşadığı şiddeti anlatmasının önüne geçeceğiz. Erkeğin eylemini meşrulaştırmaya çalışan haksız söylemlerinin dikkate alınmasının önüne geçeceğiz.
‘CEZAEVİNDEKİ KADINLARIN YAŞAM KOŞULLARINI DÜZELTECEĞİZ’
Cezaevindeki kadınların yaşam koşullarını iyileştireceğiz. Kadının en temel ihtiyacı olan hijyen ihtiyacına ücretsiz ulaşmasını sağlayacağız. Güvenli sağlık taramaları yaptıracağız. Bu süreç şeffaf olacak.
Küçük yaşta veya özel gereksinimli bir çocuğun annesi cezaevindeyse infaz erteleme gibi yöntemlere başvuracağız. Kadının cezaevinden çıktıktan sonra da hayatına devam edebilmesi çok önemli. Bu nedenle kadına eğitim ve ekonomik destek verilmesini sağlayacağız. Böylece kadın, geleceğini güvence altına alabilecek.
‘KADIN TEMSİLİNİ ARTIRACAĞIZ’
Çocuk yaşta evliliklerin önüne geçeceğiz.
Eşitlikçi dil çok önemli, ilkokul çocuğu kız ve erkeğin eşit olduğunu bilerek büyüyecek.
Toplumda temsil mekanizmalarında, yönetim kurullarında kadının en az yüzde 35 temsille var olmasını hedefliyoruz. Kreş desteğini çok önemsiyoruz. Bu kadın için çok önemli. Erişilebilir ve uygun fiyatlı kreşlerle kadınları destekleyeceğiz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***